Batman’da en ağır işleyen seçimlerden birini yaşadık.
Sandıklara ciddi manada itirazlar oldu bu seçimde.
Seçimler ile ilgili sağlık net bir bilgi şu saatte kadar da elimizde mevcut değil.
Her an oy oranlarında ve milletvekili sayısında değişiklikler olabilir.
Nitekim saat başı değişiklikler yaşanıyor.
YSK’nın ne kesin ne de tahmini sonuçları şuan için yok elimizde.
Salı günü mesai bitimine kadar seçimle ile ilgili herkes itirazlarını yapabilecek.
Batman seçimlerinde sonuç kimileri için sürpriz olabilir ama benim için sürpriz olmadı.
AK Parti’nin 2 milletvekilini alabilecek çalışma ve azminde olduğunu söylediğimde kimileri çok kızıyordu.
Yazılarımda Ferhat Nasıroğlu adaylığının avantaj sağladığını, Hüda Par desteğini ve Nasıroğlu’nun çalışma sisteminin başarı getireceğini söylediğimde Yeşil Sol Listesinden seçime giren HDP taraftarları beni sosyal medya hesapları üzerinde topa tutuyordu.
Korkudan gerçek kimliklerini gizleyerek sosyal medyada boy gösterenlerin bize etmediği hakaret kalmadı.
Bizi AK Parti’li, Hüda Par’lı ilan ettiler.
İnsanları ötekileştiren, korkak, iktidar yanlısı olarak ilan edip dışlayan klavye kahramanları şimdi yaptıklarından utanıyorlar mı acaba?
Gerçek şu ki bu seçimde kimisi sarf ettiği emek ve mücadelenin karşılığını aldı, hiçbir emeği olmayanlar ise seçimden zararlı çıkanlar oldu.
Seçimin Cumhur ittifakına, Cumhurbaşkanlığı için gereken oyu alamaması elbette bir başarı olarak görülemez.
AK Parti, ekonominin en kötü olduğu bir dönemde seçimlere girdi ve Batman'da oy oranını artırdı.
AK Parti, Batmanda tarihinin en büyük oyunu aldı.
HDP ve Yeşil Sol Parti ise Batmanda en çok oy kaybı yaşayan parti oldu.
Seçimin sonucunu belirleyen birçok etken vardı elbette ama başarısızlık için hiç bir gerekçe mazeret olmamalı.
HDP için tehlike sinyalleri uzun süredir geliyordu.
Zamanında gereken önlemler alınmadı.
Milletvekili aday belirleme süreci iyi işletilmedi.
Toplumda karşılığı olan, heyecan yaratan, isabetli adaylar belirlenmedi.
Batmanı ve Batmanlıyı tanımayan, Batman’a emeği geçmemiş adaylarla seçime gidildi.
Seçim sürecinde de Batman’da en sönük seçim çalışması Yeşiller Sol Parti tarafından yürütüldü.
Diğer partiler, gitmedik sivil toplum örgütü ve çalmadık kapı bırakmadı.
Yeşiller Sol Parti ise sahada pek görünmedi.
Bir oy Kılıçdaroğlu’na bir oy Yeşil Sol Parti’ye söylemi de kendilerine çok oy kaybettirdi.
CHP’lilerin seçim sürecinde “HDP’li her evden bize bir oy verilmeli” propagandasına karşı da gerekli ve yeterli tepki verilmedi.
Yeni bir parti ile seçime girmenin elbette dezavantajları vardı, bunun için toplumu bilinçlendirecek olağanüstü bir çalışma gerekirdi, bu da yapılmadı.
Bu seçimde hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği için yapılan ittifakların kendilerine zarardan başka bir etkisi olmadı.
Bu yanlışlardan dersler çıkararak büyük olasılıkla ikinci tura kalacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yeni bir stratejiye ihtiyaç var.
Tabanın hassasiyetleri, inançları ve değerlerini hiçe sayan bir siyaset yapılmamalı.
Elbette HDP ve Yeşiller Sol Parti için çok zor şartlarda bir seçimdi ama marifet zor şartlarda kazanımlar elde etmektir, var olan emekleri heba etmek değildir.
Her şeyden önce Batmanlı Seçmeni çantada keklik olarak görmemek gerekir.
Seçmenlerin önüne konulan aday tercihini başka adreslerde değil, Batmanda yapmak gerekir.
Batman HDP teşkilatı aday belirleme sürecinde Batman dışında aday kabul etmeyeceğini söyleyerek Batman dışında yaşayan ve adaylığa niyetli bir sürü kişinin önünü kapattı.
Ya sözlerine sadık kalmadılar ya da aday belirleme kriterleri noktasında birilerinin kararına boyun eğdiler, sonuçta böyle bir tablo çıktı ortaya.
Sonuç olarak AK Parti ve Hüda Par başarılı seçim kampanyasının ödülünü aldı.
HDP ve Yeşil Sol Parti de yanlışlarının ve yetmezliklerinin bedelini ödedi.
HDP’nin 4 milletvekilliğini garantileyen oyu nereye gitti diye soracak olursanız, bana göre bir kısmı sandığa gitmedi bir kısmı CHP’ye, çok az bir kısmı da AK Parti’ye kaydı.
Seçim sonuçları kesinlik kazandıktan sonra ikinci bir seçim analizi daha yaparak Batman seçimlerini değerlendirmeye devam edeceğim.