Bir şehrin ortasında bataklık varsa o bilin ki o bataklıkların en kötüsüdür.
Çünkü bir bataklığı oluşturan, tehlikeli ve pis atıklardır.
Şehir nüfus açısından geniş ise bataklık daha da vahim bir hal alır.
O yüzden merkez nüfusu 500 binlere dayanan Batman’ın bataklıkları çok fenadır ve her pisliğin aktığı farklı bataklıklar oluşmuş durumdadır.
Bu tehlikeli bataklıklara her an herkes düşebilir.
Bataklıklara düşenin de kolay kolay kurtulması mümkün olmuyor.
Bu bataklıkların kokusu son zamanlarda daha fazla yükselmeye ve can almaya başladı.
Eminim yazının başlığını ve girişini okuduktan sonra şaşırmışsınızdır.
Çünkü aklınıza ilk gelen şey, atık sularla oluşan bataklıklar olmuştur.
Oysa ben bambaşka bataklıklardan söz edeceğim bu yazımda.
Özellikle gençlerin ve çocukların hayatlarının karartıldığı, ölümlerin yaşandığı bir tehlikeye dikkat çekeceğim.
Fuhuş, uyuşturucu, tefecilik, bahis ve şans oyunları ile korsan alkol satan işyerleri bataklıklarının ne denli tehlikeli bir hal aldığını anlatacağım.
Bunlarla kimin ve neden mücadele etmesi gerektiğini hatırlatacağım.
Bu bataklıkların toplumdaki her birey için yaş farkı olmadan nasıl bir tehlike olduğunu izah edeceğim.
Fuhuş evleri ve 1+1 apart evlerle, bu sektör daha rahat bir zemin almaya başladı şehrimizde. Yabancı uyruklu dahil, Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadınların getirilip pazarlandığı iddia ediliyor.
İnternet yolu ile bu işin pazarı oluşturuluyor.
Bazı genç kadınlar da tuzağa düşülerek bu işlerde kullanılıyor.
Uyuşturucuya gelecek olursak, özellikle uyuşturucu ticaretinin rahatlıkla yapıldığı ülkelerden şehrimize gelip yerleşen yabancı uyrukluların varlığı bu bataklığı daha da büyüttü.
İddia ya göre, çok tehlikeli uyuşturucu maddelerinin imalatına kadar vahim bir hal almış bu konu.
Emniyet birimlerinin son zamanlarda etkin mücadelesine rağmen bu işi yapanlar madde temini ve satışını gizli yollarla sürdürüyorlarmış.
Her gün, çocuk yaşta kullanıcılar, bu batağın içine çekiliyor.
Tefecilik, yılların kangrenleşsen, yuva yıkan, hayatları karartan, iflasa intihara sürükleyen bir bataklık.
Tefecilerin yeni yöntemi kredi kartları üzerinden nakit para verme işlemi olmuş.
Özellikle bankaların leblebi gibi dağıttığı kredi pos makineleri, incelemeye alınmalıdır. Evlerin tapularının el değiştirme trafiği takibe alınmalıdır.
Çünkü tefeciler yüksek faizle verdikleri borcu tahsil edemeyince, tapusunu başkasının adına aldıkları evi ve işyerini kelepir fiyatına borçludan alıyor.
Bahis ve şans oyunları, Emniyet'in ilgili birimlerinin seri operasyonları ile geçmişe oranla bu faaliyetler kısmen azalmasına rağmen özellikle Kıbrıs merkezli bahis şirketleri üzerinden bu tehlikeli kumar sistemi, varlığını sürdürüyor.
Yine, özellikle Batman kırsalında tombala ve kumar oynatıldığı duyumları da alınıyor.
Alkol, özellikle çevre yolları üzerinde bulunan bazı büfe tarzı yerlerin ve kafelerin, henüz ortaokul lise yaşındaki gençlere alkol sattığı iddia ediliyor.
Özellikle mantar gibi türeyen bazı kafelerde tezgâh altında saklanan alkollü içecekler, yaşına bakmadan talep eden her kişiye servis ediliyormuş.
Bu mekânların rutin olarak denetlenmesi lazım.
Bu yaşta alkol bağımlısı olan çocuklara ve gençlere yazık.
İşte benim yazımın başlığında ve girişinde dikkat çektiğim bataklıklar ana başlıkları ile bunlar.
Bu bataklıkların her biri çok tehlikeli.
Toplumun çürümesine, maneviyatın yok olmasına ve hayatların kararmasına yol açmaktadır.
Sivil toplum örgütlerinin, basının, siyasi partilerin ve ailelerin, bu bataklıkların kurutulması için ciddi bir toplumsal bilinç oluşturması ve mücadele vermesi gerekir.
Özellikle mekan sahipleri üç beş kuruş fazla alayım hesabı yaparak bu tür pis faaliyetlere iş yerlerini ve evlerini kiraya vermemelidir.
Öncelikle her anne ve babanın, çocuğunu bu bataklıklara karşı uyarması ve muhafaza etmesi gerekir.
Aksi takdirde bu bataklıklar daha da büyür ve tehlikeli hal alır.
Unutmayın ki sadece bataklığa giren değil, kişinin ailesi ve toplum da bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.
Bu mesele, şehrimizin geleceği ve huzuru açısından son derece önemlidir.
Ben bu bilinç ve duyarlılıkla bu yazıyı kaleme aldım, umarım aynı duyarlılığı herkes gösterir.