Haftalardır köşemde Petrolspor’un oynadığı daha doğrusu oynayamadığı futbolla puanlar topladığını, bu gidişat devam ederse ilerisi için sıkıntılar doğuracağını yazıp durdum.
Ve maalesef nur topu gibi bir problemimiz doğdu.
Aslında sancılı son birkaç haftada bunun olacağı belliydi ama bir ümit bekledik gerçekleri görmeyerek, kendimizi avutarak…
Gerçekleri görmek lazım evet…
Petrolspor’un futbolu tat vermiyor.
Haftalardır süre gelen anlayış aynı.
Ben yazmaktan usandım ama takım bu futbolu oynamaktan usanmadı.
Bir şeyler değişmez mi takımda arkadaş! Ayağa top yapmakta zorlanan, kanatları kullanamayan ve hücumda çoğalamayan bir ekip var sahada. Hem de ligde grubun en kötü ekiplerinden Şekerspor karşısında. Kötü diyorum zira rakibin 10. hafta sonunda deplasmanlarda galibiyeti olmadığı gibi attığı gol sayısı ise sadece bir.
Zaten maç içinde tek bir tehlikeli atakları oldu. O da 43.dk da kazandıkları korner ile buldukları pozisyon. Böyle bir ekip karşısında futbol oynayamamak, galip gelememek ve hatta gol atamamak ne kadar acı bilemezsiniz. Ve mutlak 3 puan beklediğiniz müsabakadan golsüz ayrılmak…
Petrolspor oynadığı bu futbol anlayışı ile hem puanlar kaybedecek hemde seyirci. Bunu yazmak istemezdim ama bu kocaman bir gerçek. Seyir zevkinden uzak, tatsız-tuzsuz ve ŞEKERSİZ bir görüntü olunca sahada seyircide artık bir yerden sonra kopuyor takip etmekten. İlk haftalardaki seyirci sayısının giderek azalması da bunu doğrular nitelikte. Bu anlamda Teknik heyetin bir an önce önlemler alması ve takımın sisteminde değişikliğe gitmesi gerekmektedir. Galibiyeti düşünen, ileride basan, ayağa top yapan, kanat organizasyonları yapan, çalışılmış pozisyonların sahaya aktaran, kaleye bol bol şut çeken bir takımın oluşturulması gerekmektedir. Gayretleri ile bir adım önde olan bazı futbolcularımızın yanında diğer futbolcuların da buna ayak uydurması gerekmektedir. Gökhan Karali, Emre Aktaş, Sabahattin Usta, Hüseyin Rüzgar bu haftaya kadar göze batan isimler. Savunmanın göbeğinde oynayan Zafer Cansız’ın daha hızlı olması ve rakip hücum oyuncaklarını karşılama konusunda daha dirençli olması gerektiğini düşünüyorum. Sadece uzun boyunun avantajı ile hava toplarını kullanmakla iş bitmiyor. Bulunduğun mevki açısından savunmanı önde tutman ve topu oyuna hızlı sokman gerektiğini de bilmelisin. Taraftarın senden beklentisi büyük ve bu beklentiyi boşa çıkarmamalısın.
Taraftar demişken seyirci faktörünü gözlemlemek için maçı, Petrolspor’un taraftar grubu olan Yarasalar’ın bulunduğu tribünde izledim. Takımına canla başla bağlı çoğunluğu gençlerin oluşturduğu bu grup, maç içinde izlemeye değer görüntüler sergilediler. 90 dakika boyunca bir saniye bile olsun susmadılar. Takım üzerinde müthiş etkileri var ve bu gerçek görmezden gelinemez. Sadece son dakikalarda yaşanan ufak-tefek gerginlikler de olmasa benden tam puan alacaklardı. Puan kaybetmenin üzüntüsü de olsa asla fair-play ruhundan taviz vermemek gerekir.
Büyük Batman Taraftarına da bu yakışır zaten.
Önümüzdeki hafta Petrolspor Bozüyükspor ile karşılaşacaktı. Bozüyükspor’un ligden çekilmesinden dolayı 3-0’lık hükmen galibiyetle rahat nefes alacak temsilcimizin, bu arayı iyi değerlendirmesini umut ediyorum.Ve yine ümit var bir düşünce ile takım olarak daha iyi olacağımız, seri galibiyetlerle çıkışımızı devam ettireceğimiz haftaların olacağına inanıyorum. Hoşçakalın…