Geçen günlerde sosyal medyaya bir olay düştü. Ve gündem oluşturdu.
On yedi yaşlarında pırıl pırıl ve masum bir genç, bir grup insan kılıklı dinazorlaşmış yaratıklar tarafından taciz edilip hakarete uğruyor.
O çocuk gibi görünen ama davranış ve hareketleri ile olgun ve aklı başında, erdemli bir insan olarak gönlümüzde yer eden biri.
O, bir yiğit, bir kahraman benim gözümde.
Karşısındaki insanlıktan çıkmış, yaratıklara “Ben kimim?” diyerek düşünemeye sevk etmeye çalışan yiğit ve edepli bir insan…
O, insanlıktan uzaklaşmış o yaratıklara “Ben insanım” diyerek cevap vererek onları utandırmasına rağmen utanmadan, sıkılmadan, hayasızcagencin üzerine yürüyerek insanlığın yüz karası olduklarını gösteren kalabalıklar...
Evet; o çocuk “Ben insanım” derken, onların insan olmadığını da ortaya koyuyor, ispatlıyor. Benim gözüm de “Ben kimim?”diye bizleri düşünmeye sevk eden bu insanoğlu insan,tüm insanlığa örnek olacak büyük bir ders veriyor. İnsan anlayışının nasıl olması gerektiğini, insanlığın ne demek olduğunu öğretmeye çalışıyor.
“Ben kimim” diye soran çocuk, bence bir kahraman, örnek olacak bir deha, taktir edilecek başarılı bir insandır. Hareketleri, davranışları, dik duruşu, öz güveni, kendinden emin konuşması, kendini bilen edep ve terbiyesi ile insanlara ve insanlığa örnek olacak bir lider konumundadır aslında…
“İnsan olmak” gerçekten büyük bir meziyettir. Her insan görünümlü yaratık tabi ki insan olamamaktadır.
Aslen Türkiyeli olup kimliğindeSuriyeli yazılan ve ırkçılık temelli bir devlet oluşturulmadan önce Suriye’nin bizlerin toprağı ve vatanı olduğunu bilemeyen veya düşünemeyecek kadar cahil cühela olan insanların “Suriyelilerin ne işi var burada… Defol git.” diyebilecek kadar hadlerini aşan müptezeller,belki hayvanlardan bile daha aşağılık varlıklar olduklarını bizlere ispatlamışlardır. Bu tür insanlar için zülintikam olan Allahazze ve celler “Onlar hayvandan daha aşağılıktırlar.” Derken muhakkak bunları da kastetmiştir.
O, Genç insan; onurlu ve şerefli duruşuyla masumane bir şekilde “Ben Öğrenciyim. Dilencilik yapmıyorum. Haftanın iki günü okuyor, fultaim çalışıyorum. Haftanın diğer günlerinde çalışarak para kazanmaya çalışıyorum.” derken insan olmayanların aç kurtlar gibi üzerine yürümesi, ona saldırırcasına hakaret etmesi gerçekten yüz kızartıcı bir durumdur.
Gencin tüm saldırılara karşılık dik durarak “Benim dokuzuncu sınıftaki not ortalamamla ben sınıf birincisiydim.Bana yapılan ırkçılıktan dolayı ben okuldan çıktım.” Derken içim kan ağlıyor ama bir şey yapamamanın ezikliğini ve vicdan azabını çekiyorum,maalesef.
Koca koca yaşı geçmiş ekşi suratlı meymenetsizler, hep bir ağızdan çocuğun üstüne yürüyüp“Ne işin var burada. Yürü git.” derken o çocuk kendinden emin ve sesini duyurabileceği kadar yüksek bir sesle "Ben İnsanım" diyerek insanlıktan çıkmışlara insanlık dersi veriyordu.
Meymenetsizler, yaptıkları ile hayvanlardan daha aşağılık olduklarını ispat etmişlerdi.
Ey insan olduğunu savunan insanlar…
Bu konuda bilelim ki asıl büyük sorumluluk bizlerindir.
Bizlerin bu gençlere sahip çıkması gerekirken bu garipleri kurtların sofrasına atmış, onları sahipsiz bırakmışız. Kimsesiz ve korumasız kılmışız.
Yuh olsun bizlere...
Eğer bizler, sorumluluklarımızı yerine getirip, bu gençlerimize sahip çıkar, kol kanat gerer, okumalarına ve topluma kazandırılmalarına yardımcı olmamız gerekirken bizler bunları yapmamışız ki bu mazlumlar sokaklarda hakarete uğramaktadır. Oysa onlara sahip çıkmak bizlerin görevlerindendir.
Bizler, bu tür insanlara ne zaman sahip çıkar ve sorumluluğumuzu yerine getirirsek işte o zaman insanlığımıza inanabiliriz.
Şimdi; iktidarın bu konuda çok güzel çalışmalarının olduğunu biliyorum. Bu çocuklar ülkemizin bütün okullarında okuyabilirler. Tüm okullarımızınkapıları şartlarının tuttuğu kadarıyla bu tür gençlere her zaman açıktır.
Bu çocukların önünde okumalarına engel olabilecek hiçbir engel yoktur. İnanıyorum ki imkan, güç sahipleri ve iktidar, bu gencin elinden tutacaktır.
Yine inanıyorum ki bu tür gençlerin okutulması ile ilgili gerekli girişimler muhakkak başlatılmıştır. Kesinlikle bu çocuklar sahipsiz bırakılmamalıdır. Bu konuda hepimize sorumluluk düşmektedir.
Sadece konuşmamız, nutuk atmamız yetmez, sosyal medya da kahramanlıklar yaparak sahip çıkıyor görünmekle iş de bitmez. Hepimiz elimizi taşın altına koyup sorumluluklarımızı bilmeli ve görevimizi yerine getirmeliyiz.
Bende buradan haykırıyorum ve diyorum ki;
Ey çocuk “Senin İnsan Olduğundan Hiç Şüphemiz Yok.Ama etrafındakiler İnsan Kılıklı Yaratıklardır.
Evet;
Sen insansın Ama onlar ve onlar gibiler insan değil…
İnsan olmamızı sağlayan ve insanlığa insaniyeti öğreten islam ve öğretisi olan insaniyetten mahrum kalmama “Ben kimim”diye sorulduğunda “Ben bir insanım.” diyebilecek hoşgörüye sahip olma temenni ve dileğiyle…
********
Rahmetle anıyoruz…
“İçinizdeki islamıgösterin. Çünkü islam, üzerinizde görünmek ister.” diyerek Müslümanca yaşamanın önemini çok ince ve hassas bir şekilde ortaya koyan,,,
Gül Yetiştiren Adam, Güllerin Efendisi, Yedi Güzel İnsan”dan biri olan değerli insan, yazar, şair ve mücadele adamı, Rasim Özdenören’ i vefatı nedeniyle minnetle anıyor, insanlığa sunduğu özgürlük meşalesinin aydınlığında yol alacağımıza söz veriyoruz.
Allah rahmet eylesin Ey güzel insan... Mekanın cennet olsun…
********
Tüm gazetecilerimizin “24 Temmuz Gazeteciler ve BasınGününü”kutluyor, insanlara ve insanlığa faydalı ve yararlı haber yapacakları güzelgünlerin ümidine havale ediyorum.