Hatırlanacağı üzere “Seviyesiz Siyasiler” “Siyasilerin Dili” yani kaybetmiş oldukları nezaket ve irtifa ile ilgili yazılar yazmış, tarzlarından yakınmıştım.
Gelinen noktaya bakın yazılarımı, düşüncelerimi, kendileriyle ilgili sitemlerimi inanın ki davranış, haller ve demeçleriyle tasdik edip onaylıyorlar ülkemizdeki Seviyesiz Siyasiler.
Olmuyor, olmuyor bu siyasiler bu halka layık olmuyorlar aksine kötü örnek oluyorlar.
Yok önüne yatarmış, yok arkasındaymış… Ne olduğu belli olmayan, hangi anlamlar içerdiği tartışılan yahut deyimler sözlüğü kullanmadan içerik ve anlam bakımından net olarak anlaşılamayan demeçler vermeleri gündem oluşturuyor. Zaman kaybettiriyor.
Sinirleri gerginleştiriyor. Kamplaştırıp ötekileştiriyor. Üstelik bu davranışlar tabana kadar yansıyor. Böyle olacağına adam gibi anlaşılır açık net sözlük ve deyimlere ihtiyaç duyulmadan açık açık kolay anlaşılabilir nitelikte demeçler verilemez mi?
Sapıklığa, küfürlere, ithamlara gitmenin anlamı ne? Maksat üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi yoksa suni gündemler oluşturarak kendi suç ve günahlarını mı perdeliyorlar?
Ana muhalefetin asli görevi iktidara saldırmak iktidarı yıpratmak ne tarafa çekersen gider nitelikte demeçler vermek mi?
Neymiş Muammer Güler daha önce bu söylemi kullanmış-mış… Muammer Güler’i örnek alıyorsanız, ona ve söylemlerine bu kadar sadıksanız eğer Muammer Güler uçurumdan atlasa sizler de atlar mısınız?
Bu onun tarzıysa sizlerde aynı tarzı kullanmak zorunda mısınız?
Kendinize ait bir politikanız, yol haritanız, siyasi diliniz yok mu? Olmamalı mı? Siyasi dil bile edebi bir tarzla kullanılamaz mı?
Onun bunun yoluna, önüne yatacağına git evinde yatağında yat. Dinlen, uykunu al. Enerjiyle yüklen pozitif ol. Doğru ve anlaşılır edebiyat yap. Ülkeyi ve kamuoyunu, iktidarı meşgul etme demek gerekmiyor mu CHP’ye?
Amerika’daki savcıdan medet ummak hayırsever iş adamı Rıza Bey (!) İran’daki artık o bir Türk vatandaşı ondan himmet beklemek, oradan AKP’ye vurmaya çalışmak CHP’ye yakışıyor mu?
Gelelim siyasi iktidara CHP ve Kılıçdaroğlu böylesi bir gaf yaptıysa kaldı ki o gafın ilk mucidi, Muammer Gülerdi bu söylemi büyütmeye, gündeme yaymaya kamuoyunun kafasını bu argo deyişlerle bulandırmaya, gerek var mıydı?
Sizler de asli görevlerinizi bir kenara koyup bu basit işlerle meşgul olacağınıza yolunuza baksanız duble yollarınızı triplex’e çevirseniz daha güzel olmaz mı?
Beğenmediğiniz CHP’yi kale alır da paralel giderseniz, muhatap alırsanız -ki alıyorsunuz da- kim? Kimler? Kazanır Kimler kaybeder?
Bir zamanlar ilkokulda alfabelerde Ali koş top oyna! Yat uyu, uyu yat ip atla’larla bu ülke onlarca yıl ip atlatıldı, uyutuldu. Bu yetmiyormuş gibi bu çağda, bu yüz yılda da önüne yatarım, omzuna basarım, daima arkanızdayım, yaptıklarınıza imzamı atarım gibi sözlerle, argo deyimlerle ülke yönetilmez.
Sapık siyasetçi, cibilliyetsiz bu ve buna benzer söylemler kulağa hoş geliyor mu? Nesillerimize, tarihe, geçecek, daha güzel mutlu ve edebi izler bırakabilecek söylem ve deyişler yok mu?
Edebi bir dil kullanmak, verilmek istenen mesajları nazik ve insana yakışır nitelikte vermek örnek lider yahut siyasetçi olmayı başaramayanlar gelecekte nasıl? Anılacak ve hatırlanacaklar buda mı? Önemli değil hesap edilmiyor mu? Edilmemeli mi? Diye hayretler içinde kalıyorum.
Bir şiirimle bitiriyorum.
BÜYÜK KAYIP
Gelme, istemem bitti
Her şey bitti
Biten biter
Bitimsizlikteyiz
Giden gider
Asla dönmemeli
Şimdi sen
Benim için
Kayıplar listesindesin
Hiç bulunamayacak olan.
M. Ekmen 02/06/1999 Hollanda - Amsterdam
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.