Toplumda; şiddet ve cinayetler kanıksanmış, TV ve gazete haberlerinde normal bir olay gibi sunulmaya başlanmış. Yasalar, cinayet ve şiddeti önlemekte yetersiz olmuştur. Din ve vicdan önemini yitirmiş, cinayetler olağan bir hal almıştır. Kişi, düşman kabul ettiğini cezalandırmayı kendine hak görmeye başlamıştır. Gücü elinde bulunduran "güç benim" diyerek, dizi ve filmlerdeki "racon kesme" sahnelerinin etkisiyle "öldürmeyi" kendine bir hak görmüştür. Özellikle "Namusumu temizleme" bahanesi ile Sevgilisini, Kız kardeşini, Eşini hatta annesini rahatlıkla öldürebilmektedir. Tv haberlerini izleyeyim dedim. Sıradan bir habermiş gibi "erkek arkadaşı...", "sevilisi...", "Eski sevgilisi...", "Kıskançlık..." sebepleriyle bir sürü cinayet ve şiddet haberleri. Öldüren öldürene. Biri mezara, diğeri hapishaneye. Çocuklar varsa, ya neneye veya yetimhaneye. Eskiden cinayeti durdurabilen kadından günümüzde cinayete kurban giden kadınlar. Kadını gördüğünde kavgayı, şiddeti bırakan erkekten; kadına şiddet uygulayan erkekler. Dinimizden, ahlâkımızdan ve de örfümüzden uzaklaştıkça insanlığımızdan da ne kadar uzaklaşmışız. Şiddeti, baskıyı ve de öldürmeyi ne kadar da basitleştirmişiz. Haydi, yasalardan korkmuyoruz ya Allah korkusu. Galiba en çok da Allah'ın gazabını ve de "Boynuzludan boynuzsuzun hakkının alınacağı" mahkeme-i kubrayı unutmuşuz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Dünyanın tamamının zeval bulması, Allah nazarında bir Müslüman’ın haksız yere öldürülmesinden daha hafiftir."(Tirmizi Abdullah İbn. Ömerden rivayet) "Her günahı Allah'ın mağfiret buyurması muhtemeldir. Ancak bilerek mü'mini öldüren veya kâfir olarak ölen kimse hariç..."(Nesei) Hele kadın cinayetleri? Kadın: Çiçektir, güld'ur, fidandır, Allah'ın bize emanetidir. Erkeğe; ipek giyme ve altın takma haram iken, kadına helaldir. Erkeklere efendilik, kadına da dinimize göre zarafet yakışır. Onlara şiddet uygulamak, taciz etmek ve öldürmek şöyle dursun, onlara; İlgi, sevgi ve saygı göstermeliyiz. İhmal etmemeli aldatmamalıyız. Kadınlar; dokuz ay karnında bizi taşıyan annemizdir. Ya da bacımız, ablamız, halamız, teyzemiz, belki de canimizin diğer yarısı eşimizdir. Çocuklarımızın annesi ve yuvamızın temel taşıdır. Ben yok Biz varız. Selam ve dua ile.