Bahar, gül mevsimidir. Rengini en çok bahara verir güller. Bir de gökkuşağına. Güller sayesinde baharlarda Rengârenk olur her yer. Kırmızı, sarı, pembe, mor, siyah, yeşil birbirine karışır. Harmanlarından baharın rengi oluşur. Her farklı renkteki gül, bir duyguyu ifade eder.. Aşkın, Masumiyetin, Sevginin, Özlemin, Tutkunun, Saflığın, Sadakatin rengidir. Tüm renklerden farklı siyah gül var bir de. Kara sevdayı, hüznü simgeler. Her gül güzeldir elbet. Ama tüm dünyada en güzel gül nerede yeşerir derseniz bana göre en güzel güller Mezopotamya’da yeşeren güllerdir. Hiçbir yerde yetişmeyen güller Mezopotamya'nın bereketli topraklarında yeşerir. Her renkten, kokudan, türden güllerimiz var bizim. Bunlardan en ilgi çekeni ise siyah güldür. Halfeti de daha yeşeren gülü ayrı bir değere sahiptir. Fırat nehrinin kenarındaki Halfeti İlçesinde siyah gülün gizemi merak ediliyor. Hüznü, yası, umutsuzluğu simgeleyen bu siyah gülün burada yeşermesi bir tesadüf değildir elbette. Halfeti’nin, Hasankeyf'in baraj suları altında kalacağının habercisi miydi acaba? Hüzne, acıya yitirdiklerimiz için yas tutar mı güller? Tutsa belki de yaşadığımız coğrafyada siyahtan başka gül bitmezdi topraktan. Kapkara gül neden sadece Mezopotamya’da yeşerdi? Bu bir tesadüf müdür? Mezopotamya’nın kaderi asırlar boyu bu yüzünden mi siyaha çaldı? Bir gülün rengi bu kadar çok mu bir coğrafyanın kadere rengini verir? Karagül tüm güllerin anasıdır. Renklerini bu gülden alır her biri. O olmasa rengârenk güller de olmazdı belki de. Kimbilir belki de dünyadaki bütün güller, onun sayesinde vardır. Bahar geldi yine açacak rengârenk güller, ama yine en farklısı ve ulaşılması güç olan Mezopotamya’ya özgün olan siyah gül olacak.