14 Mayıs tarihinde yapılacak genel seçimler için takvim işlemeye başladı. Kamuda görev yapanlar için istifa etme süresi sona erdi.
Aday adayları artmaya başladı. Ancak önceki seçimlere göre aday adayı sayısı daha az gibi görünüyor. Başvuru sayısı bu defa daha az sayıda olduğu için çekişme de daha az olacak.
Ancak bu defa ittifaklar arasındaki oy oranı yapılan anketlere göre birbirine yakın görünüyor. En azından 2018 seçimlerine göre bariz fark yok.
Bu nedenle bu seçimde bir oyun çok önemi vardır. Son saate kadar seçmeni ikna etme çabaları devam edecektir.
Bir seçmeni ikna edip kendi lehine oy verilmesini sağlamak büyük önem arz ediyor. Şu anki görüntüde kazanan çok büyük farkla kazanmayacak gibi görünüyor.
Kazanan ile kaybeden arasında çok büyük fark olmayacak gibi görünüyor. Ancak “Siyasette 24 saat çok uzun bir süre “ sözü hatırlandığında daha birçok değişim olabilir diyoruz.
Muharrem İnce’nin denklemin içine girmesi oranları değiştirebilir. Nitekim Muharrem İnce aday olarak girdiği seçimlerde iyi bir oy almıştı.
Aynı zamanda Sinan Oğan’ın aday olarak gösterilmesi de oy kaymalarına sebep olabilir. Sinan Oğan Milliyetçi oylarda kaymaya neden olacaktır.
Muharrem İnce ise sol oylarda özellikle CHP ‘den oy kaymasına neden olabilir. Bu da Millet ittifakının oylarını etkileyebilir.
Bu arada Millet ittifakının bileşenlerinden; farklı yönelimler, farklı bakışlar ve farklı söylemler ittifakın tek düze olmadığını göstermektedir.
Bu farklı bakış ve farklı söylemler ittifakta değişim ve yeniliklerin göstergesi olabilir. Meral Akşener’in ittifaktan ayrılması ve tekrar dönmesi bir sarsılma yarattı.
Bu gel gitler devam edecek mi? Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak söylemler ve hareketler bir hoşnutsuzluğun olduğunu göstermektedir.
Zira Mansur Yavaş’ın söylemi şu andaki konumundan memnun olmadığını göstermektedir. Zira , “Ben ve İmamoğlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalı diğer liderler Vekil olmalı idi” söylemi en son durumun son hal olmayabileceğini ve bunun değişebileceğini göstermektedir.
Mansur Yavaş yedi Cumhurbaşkanı yardımcısı yerine iki Cumhurbaşkanı ile işin yürütülmesi gerektiğini Liderlerin partilerinin başında olmasını gerektiğini söylüyor.
Bu tür söylemler ileriki zamanlarda giderek artacaktır. Konumlarını ve şu andaki konumu hak etmediklerini düşünen Yavaş ve İmamoğlu bu söylemlerini daha yüksek sesle dile getireceklerdir.
Meral Akşener ise Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile yakınlığını seçim afişleri ile göstermeye çalışmaktadır.