Türkiye genel seçimleri en geç 7 Mayıs 2028’de yapılacak.
Belediye başkanları ve meclis üyelerinin belirleneceği yerel seçimlerin ise 25 Mart 2029 tarihinde yapılması planlanıyor.
Erken bir seçim olmazsa, genel seçime 3,5 yıl, yerel seçime ise 4 yılı aşkın süre var.
Seçilmişler bu nedenle çok rahat.
Beş yılda bir yapılan seçimlerin erkene alma ihtimali neredeyse yok gibi.
Yani seçimler için önümüzde uzun bir süre var.
Seçimlere uzun süre olmasından kaynaklı mı yoksa seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanlarının büyük bir rehavete kapılmasından kaynaklı mı bilmem ama; kimle konuşsak varyansın ediyor.
Herkes memnuniyetsizliğini dile getiriyor.
Büyük çoğunluk, siyasilere ve siyasete küsmüş durumda.
Siyasete ilgi, azalıyor.
Seçmen, kendi oyları ile seçtiği milletvekilleri ve belediye başkanlarından beklentilerini alamamış görünüyor.
Bunun nedeni kişisel beklentiler mi, toplumsal beklentiler mi bilemiyorum ama kime dokunsan siyasilere veryansın ediyor.
Siyasetçilere küsen küsene…
Küskünlüklerin nedeni ise seçilmişlerin seçim boyunca kendileriyle sokak sokak gezerek oy toplayan seçmeni, yakınlarını, dostlarını ve yoldaşlarını unutması…
Siyasetçiler, ‘nasılsa herkesle işi bitti’ gibi davranıyor.
Siyasilerin o gülen yüzlerinde şimdi sıkılganlık, kızgınlık ve kırgınlık var.
Siyasetçilere ulaşmada ciddi sorunlar var.
Bir iki siyasetçi hariç, tümü ile iletişim yolları kapanmış.
Çoğunluğunun yaptığı tek şey, çarşı pazara bir tur atıp dert dinler gibi yapmak…
Kendilerine yakın bir iki STK’ya ziyarette bulunmak, sosyal medyada paylaşımlar yapmak…
Hesap verebilirlik, şeffaflık, talep ve ihtiyaçları karşılamaktan uzak her biri...
Böyle devam ederse Batmanlıların siyasete ilgisi, günden güne azalacaktır.
Siyasilerin performansı gittikçe düşüyor.
Etraflarını saran çıkar çemberi ise seçmen ve siyasilerin arasındaki duvarı yükseltiyor.
Bu da ciddi manada küskünlüklere neden oluyor.
Siyasete küslüğün diğer bir nedeni de milletvekili ve belediye başkanlarının halka sadece dar kapsamda hizmet vermeleri ve iletişimde bulunmalarıdır.
Siyasetçiler, siyaseti gittikçe halktan kopuk bir hale getiriyor.
Sivil toplum örgütleri arasına ayırım konulması, vatandaşa siyasi kimliğine göre muamele yapılması, ciddi bir sorun…
İradesini teslim ettiği siyasetçiye yüz çeviren seçmen, küskünlüğün nedenini ise performans düşüklüğüne bağlıyor.
Mevki, makam, koruma, özel araçlar, şoförler ve yalakalar yüzünden neredeyse değişmeyen siyasetçi yok.
Seçilmişlerden kimisi ‘vatandaş kendisini çok rahatsız ediyor’ diye telefonuna cevap vermiyor, kimisi de telefon numarasını değiştirdi.
Hangi birine sorsan ‘çok yoruluyorum, yetişmiyorum’ diyor.
Madem yorulacaktınız ve çabucak bıkacaktınız neden siyasete girdiniz?
Siyasette seçildiniz mi ‘yoruldum, bıktım’ deme şansınız yoktur.
Partili partisiz, her yurttaşa ayırım yapmaksızın cevap olmak zorundasınız.
Bırakın herkesi, kendi yandaş ve destekçilerine bile cevap olamayanlar var.
Bu nedenle siyasette küsme rüzgarı esiyor.
Bu durum, mevcut seçilmişlerden hiç birine yaramayacak gibi görünüyor.
Vatandaşın siyasilere küstüğü en çok nereden belli oluyor biliyor musunuz?
Birincisi, seçilmişlerin düzenlediği etkinlikler ve basın açıklamalarına katılım çok az.
Halk, merkezi ve yerel hizmetleri yetersiz buluyor.
Batman’un kronikleşmiş madde bağımlılığı, işsizlik, intihar, ücretsiz sağlığa erişim ve çevre sorunları henüz çözülmüş durumda değil.
Siyasilerin verdiği mesaj ve çağrılar, toplum nazarında yeteri kadar destek bulmuyor.
Seçilmişlere ulaşmanın çok zor olması…
Bunun gibi daha bir çok nedeni saymak mümkün.
Bütün bu sebeplerden ötürü siyasetçilere küsenlerin sayısı günden güne artıyor.