?>

Son ay tutulması

Saadet Demir

1 yıl önce

18 aylık döngünün son ay tutulması ve genele etkisi üzerine;

Muhyiddin İbn-Arabi ‘’Uyanana kadar insan gezegenlerin tesirindedir uyanan insan gezegenlere tesir eder’’ demiştir.

Gezegen enerjilerinin dünyaya yansımalarını dürtüsel olarak varlık alemi alır ve bilinçaltında hisseder bunların varlıklar üzerindeki açılımı gelişim seviyesi, vicdani ve dünya üzerindeki sorumluluk bilinci ile doğru orantılıdır.  Sınırları, kuralları, zamanı, otoriteyi temsil eden, büyük öğretmen diye nitelendirilen Satürn gezegeni geçtiğimiz 3 yıl içerisinde sabit bir burç olan Kova burcundaydı, buradaki seyrinde yenilikçi, isyankar değişimi, beklenmedik şaşırtıcı olayların müsebbibi Boğa burcunda ki Uranüs gezegeni ve Akrep Boğa aksındaki tutulmalar ile  sert olarak nitelendirilen kare açı oluşumları gerçekleştirdiler, bir şekilde sabit zannettiğimiz durumların içerisinde sıkıştırarak bir kopma, başkaldırı ve isyan enerjilerinin açığa çıkmasına tanık olduk bu neredeyse bütün dünya ya  ve bireysel anlamda özel yaşamlarımıza yansıdı kimimiz zorlanarak, kimimiz kabullenerek, kimimiz ise kolaylıkla değişim ve dönüşüm döngülerinden geçtik ve halen geçmekteyiz.

Şimdilerde ise  Satürn gezegeni 7 mart 2023 tarihinden itibaren Balık burcunu ziyaret ediyor bu seyri 12 şubat 2026 ‘ya kadar sürecek, bu süreci değerlendirebilmek için; Balık burcunun temalarını iyi okuyabilmemiz gerekiyor. Satürn sınırlar demek özetle, Balık burcu zodyağın son burcu ve bu ziyaret zodyak turunun son 3 yılı demek, yeni döngü satrün Koç süreci ile başlayacak.

Balık burcu insanoğlunun aydınlanma sürecinin sonunu ifade eder birlikten hiçliğe gidilen son duraktır, hiçliğe gitmek öyle kolay değildir, bu sınırların kalkması, akışkanlık, sonsuz bir kabul ve idrak ile mümkün olabilir böylelikle asıl öze ve varoluşa dair olana ulaşılabilinir. Bunu dünyevi düzlemde düşünecek olursak siyaset, ekonomi, sağlık, toprak bütünlüğü ve devlet sınırlarının kontrol altında tutulması zorlaşabilir veya mümkün olmayabilir, bu alanlarda verilen mücadeleleri göstermesi açısından önem arzediyor.

Tutulma akslarının da yer değiştirmesi Koç( yöneticisi mars savaş ve mücadelenin gezegeni) ve Terazi (yöneticisi venüs uyum denge ve diplomasinin gezegeni)burcuna geçmesi ana temaların savaş ve barış olacağının göstergeleri, nitekim yakın bir zamanda 14 Ekim Terazi burcunda gerçekleşen Güneş tutulmasının Dünyaya yansımalarını 3000 yıl dır süren ve çözüme ulaştırılamayan bir sorun olarak İsrail’in Filistin’i işgali ve haksız zulümleri olarak şahit olmaktayız, tarih tekrar ediyor insanoğlu idrak edene kadar bu devam edecek, Yahudiliği din olarak yaşadığını söyleyen İsrail Yahudiliğin özünden uzak faaliyetleri ile ne yazık ki bir savaş suçu işlemektedir.

Yahudi kelimesinin anlamı , Hüda ‘ ya eren, yani hidayet bulan demektir. Kabalist felsefe de Şemail Israel, Adonai , Elohim çok kullanılır… Şmail, duymak, işitmek, vahy… İsmail, Sa-ma-el sözü de oradan gelir…  ‘‘Kadosh İbranice de ‘Kutsal olan ‘ anlamına gelir. Yaydığı vibrasyon tamamen arındırıcıdır. Kadosh kelimesinin Arapça versiyonu ise Kuddus ismidir’’ Hiç bir farklılığı yoktur. 2 Kutsal olan her yer bütün insanlığındır. ‘Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi yaratacaksın? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.’ Bakara Suresi 30. Ayet

Bütün sami dinleri ve peygamberleri kabul eden ve barışı tahsis eden tek ve son din İslam dır, tabi ki dünya deneyim alanında dualite gereği iyilik ve kötülük varoluştan itibaren süregelmiştir, burada bizlere düşen tarafımızı doğruluk ve Rahmaniyetten yana seçebilmemiz olacaktır ve hepimiz sorumluyuz olmuş ve olabilecek her durumdan etki alanımız gereğince, bu süreçte alınan kararlar üç değişik süreçle bağlantılıdır: genellikle içsel veya dışsal bir güce direnerek her şeyi olduğu gibi tutmak; halihazırda mevcut olanın biçimini değiştirmek, yani dönüşüm; artık gerekli veya yararlı olmayanı elemek, bir tür ölüm. Bu süreçlerin hepsi yararlı veya zararlı olabilirler. Önemli olan sürecin amacı ve niyetidir.

28 Ekim 2023 te Akrep Boğa aksında gerçekleşecek olan 18 aylık döngünün Boğa burcunda ki son Ay tutulması Sheratan dediğimiz bir sabit yıldız ile kavuşum halinde olacak, bu yıldız tutulma etkileşimlerini genel olarak eski müneccimler şöyle yorumlamışlardır; şiddet, tehlike, yaralanma, şeytanlık, doğal afetlerle gelen büyük yıkımlar, savaş ve acımasızlık göstergesidir, bu yıldız bir haritada etkili olduğunda muhakkak iz bırakan olaylardan söz edilecektir denmiştir, Ay ve Güneş tutulmalarına denk geldiğinde etki şiddeti artar. Bireysel anlamda 2005 yılına benzer bazı etkilerden söz edebiliriz transit mars gezegeninin Akrep te olması bu savaşların intikam savaşlarına dönüşebileceğini, Boğa burcundaki Jüpiter karşıtlığının bu savaşların dozunun gittikçe sertleşip yayılma gösterebileceğini anlatıyor, jüpiter ve mars gezegenlerinin irtibatları fanatizm ile ilgili, jüpiter dini oluşumlar yapılar anlamına gelirken mars savaş ve öfkeyi temsil eder, yakın bir zamanda sular pek durulacak gibi görünmüyor olsada  ‘‘Satürn’ün Balık’taki yolculuğu bu döngüler anlamında bakalım ne şekilde cereyan edecek. 2026’nın başında Şubat ayında gerçekleşecek olan Satürn-Neptün kavuşumu sosyalizm, komünizm döngüsünü başlatacak. Ancak o zaman insanlar herkesin yararına, eşit paylaşım, şu, bu gibi şeylerle ilgilenecek. Yani yeryüzünün tüketilmesine alternatif olacak sistem o zaman dillendirilmeye başlanacak.

Jüpiter’in Uranüs’le birleştiği döngü kapitalizm, serbest piyasaların, yani yeryüzünün kaynaklarına el koymanın yani açgözlülüğünün döngüsü; Neptün’le Satürn’ün döngüsü de daha ziyade sola eğilimli sosyalizm, komünizm döngüsü. Demek ki önce gene kapitalizmin şiddeti deneyimlenecek, ondan sonra da sistemler iyice çözülecek, eriyecek ve bunun sonucunda 0º Koç burcunda bu ikisinin kavuşmasıyla yeni bir döngü başlayacak.

Belki o zamana kadar da Pluto Kova’da ilerlerken yeni teorilerle bu yeni gelişecek olan siyasi, ekonomik sistemin neler olduğu tartışılacaktır, bütün dünya üzerinde, bunlar formüle edilecektir ve belki bunların tatbikatı başlayacaktır.

Kişisel olarak da görüyoruz ki aslında kesinlikle belirsizlikle yaşamayı öğrenmek durumundayız, yani şu anda hayatımızı bildiğimiz şekliyle kontrol altına almamız mümkün değil. Daha akışkan bir varoluşa, daha belirsizlikle yaşamaya alışmamız, bunu kabul etmemiz gerekiyor.’’ 1  

Herkese yaşam yolunda kolaylıklar dilerim…

 Faydalanılan kaynak ; 1Barış İlhan, 2Onur Güven
Katkılarından dolayı kendi halinde bir yıldız gözlemcisi olan Erşan Kurt ‘a teşekkürlerimi sunarım.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI