Batman, organize suç örgütlerinin rahatça taban bulup örgütlenebildikleri bir yapıya sahip.
Tabi bu mevzunun, birçok neden-sonuç ilişkisi var.
En önemli neden ise bana göre ekonomik ve sosyal sebeplerdir.
İşsizliğin, yoksulluğun ve madde bağımlılığının yaygın olduğu ve genç nüfusun yoğunluğu, her türlü suç örgütünün kolay şekilde yapılanmasına yol açıyor.
Anlayacağınız sebep bir değil, birden daha çok.
Bu nedenle Batmanlı gençlerin ve çocukların suça nasıl bulaştırıldığı ve itildiğinin araştırılması, sebep ve sonuçlarının ortaya çıkarılması gerekiyor.
Organize suç örgütleri, Batman’ın huzur ve güvenliğini bozacak noktaya geldi.
Yıllardır kendi aralarındaki hesaplaşma ve çatışmalar, vatandaşlara verdikleri maddi manevi zararların haddi hesabı yok.
Bu suç örgütleri öyle bir hal aldı ki en sonunda polise saldırarak gencecik bir bekçiyi yaşamından etmeye ve bir polisi yaralamaya kadar vardı.
Tabi bu meselenin vardığı noktada sadece bu günün ihmali olduğu söylenemez, yılların birikimi ve sorunun bugüne kadar yeterince ciddiye alınmaması da altında yatan sebeplerden biridir.
Bu önemli sorunu sadece güvenlik tedbirleri ile çözmek mümkün değildir.
Tüm sebep ve sonuçların, bu kadar çok türemeleri ve büyümelerinin gerçek nedenlerinin ortaya çıkarılması gerekir.
Son zamanlarda Batman’daki suç örgütlerine yönelik mücadelede Batman Emniyetinin etkin bir mücadele başlattığına şahit oluyoruz.
Geçtiğimiz hafta Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen basın açıklamasında, 6 aylık takip sonucunda uyuşturucu madde ticareti, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, gasp, tehdit, yağma ve şantaja kadar pek çok suçu işleyen 23 kişilik silahlı suç örgütünün çökertildiği, olayın detayı ve ele geçirilen suç malzemeleri, basına açıklanmıştı.
Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan basın açıklamasında ele geçirilen malzemelere ve polise yönelik son silahlı saldırıya bakılırsa, suç örgütlerin şehrimiz için ciddi bir tehdit haline geldiği anlaşılıyor.
Öte yandan, şehrimizde suç örgütlerine yönelik yeni bir dönemin başladığı da ortaya çıkmıştır.
Vatandaşlar suç örgütlerinin bu boyuta ulaşmasından muzdaripti zaten.
Tabi suç ve suçlularla mücadelede iş, sadece güvenlik güçlerine değil, tüm kurum ve bireylere düşüyor.
Güvenlik güçlerinin en çok muzdarip olduğu husus, mücadelenin sadece kendileri üzerinden değil, tüm birimlerin desteği ile sürmesi yönündedir.
Suçluların mahkemeye çıkarılıp kısa bir süre sonra salıverilmesi, bu mücadelede moral motivasyonu en fazla etkileyen sebeplerden biridir.
Suçluların hak ettiği cezayı almaları için yasal düzenleme neyse, gereğinin yapılması gerekir.
Diğer önemli bir mevzu ise ailelerin de çocuklarının bu tür yapıların içerisine girmemesi için koruyuculuk görevini tam olarak yerine getirmeleri gerektiğidir.
Bir de suçluların topluma kazandırılmasına ilişkin yürütülen denetimli serbestlik uygulaması ve cezaevindeki sistemin tekrardan gözden geçirilmesi gerekir.
Toplumun huzur ve güvenliğinin bozulmaması için her kurumun ve her bireyin görevini samimiyetle tam olarak yerine getirmesi gerekir.