Allah’ın nimetlerini saymakla tükenmez. Nimetin şükrünü eda etmekten aciziz. Tüm maddi ve manevi imkanlarımızı şükrü eda etmek için kullanmalıyız. Şükür nimeti kendisiyle eda edilir. ‘’İman eden kullarıma söyle: içinde alış verişin (hiç bir pazarlığın) ve dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce, salatı ikame etsinler.(kulluğu Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle yapsınlar. Yardımlaşmayı, dayanışmayı ve destek olmayı canlı ve diri tutsunlar.) kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli açık infak etsinler.’’(İbrahim suresi;31.a)İlahi şefkat karşısında biz insanlara düşen bir tek şey vardır. Ey merhameti sonsuz olan Allah’ım şükründen aciziz. İnsana irade yetkisi verilmiştir. Kur’an-ı Kerim ile doğru ve yanlış belirtilmiştir. ’’Elbette onu (amacına ulaştıracak olan) doğru yola biz yönelttik; İster şükreder, ister nankörlük eder. İrade şükründe, küfründe şartı ve sebebidir. İman eden şükreder. Nankörlük eden küfreder.’’(İnsan suresi;3.a) İnkarın temelinde şükür etmemenin, onunda temelinde değer bilmezliğin bulunduğu bildirilir. ‘’Şu halde Azamet sahibi Rabbın adına hareket et’’(Vakıa suresi;74.ayet) Allah’ın kudretini, azametini , esma-ihüsna’sını hakkıyla bilmek inananı şükre kavuşturur. Şükrün değerini bilmek, şükür nimetini artırır. ‘’Doğrusu biz Lokmana da(şu) hikmeti bahşetmiştik: Allah’a Şükret! Çünkü (O’na) şükreden kendi lehine şükretmiştir. Kimde nankörlük ederse, iyi bilsin ki Allah(C.C.) kendi kendine yeterli olandır. Her türlü övgüye bizzat layık olandır.’’(Lokman suresi;12.a.) Allah(C.C.) Tüm şükürleri hak eden tek otoritedir. ‘’ Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz(malınızı Allah(C.C) Yolunda harcarsanız) onu size kat kat artırarak fazlasıyla size öder ve sizi bağışlar. Allah(C.C) çok şükredendir. (fazlasıyla karşılık verendir.) Çok hoş görülüdür. (Nankörlüğü cezalandırmada acele etmeyen)’’(Tegabun suresi;17.a.). Allah’a İmanın ispatı; Allah’a gereği gibi şükretmek ve hamt etmektir. İman eden Allah’a şükrünü ve hamt ini eda etmek için var gücünü harcayandır.’’ Şu halde siz beni anın ki, bende sizi anayım. Bana şükredin sakın nankörlük etmeyin.’’(Bakara suresi;152.ayet) Şükür nimetin kendisiyle eda edilir. Şükür ele geçene teşekkürdür. Şükür ele geçince yapılır. Hamt her zaman yapılır. Nimet verilse de alınsa da. Zira verirken de alırken de kul Allah’ın gözetimindedir. Allah’ın gözetiminde olmak hamt etmeyi gerektirir. Alınca da hamt etmek anlaşılır bir şeydir. Nimeti veren Allah(C.C.) daha büyüğü nü vermek için, küçüğünü almış olabilir. O musibet daha büyük bir belaya kalkan olabilir. Dünyada alıp ahirette daha büyüğünü verebilir. Allah’tan başkasına hamt olmaz. Hüznü bizden gideren Allah’a Hamt olsun. ‘’De ki: Allah’ın insanlar için yarattığı güzellikleri, temiz ve helal rızıkları yasaklayan kimmiş? Bunlar dünya hayatında (herkesle birlikte) imana erenler için. Kıyamet günü ise sadece onlara has olacaktır. Kavrama yeteneği olan bir toplum için ayetlerimizi işte böyle açık ve net bir biçimde dile getiriyoruz. ’’Araf suresi; 32.ayet) Allah(C.C.) verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmek ister.’’ (Mallarını ve canlarını) Allah’ın yolunda( feda ederek, Kur’an-ın ortaya koyduğu hayat tarzını yer yüzünde egemen kılmak için) Cihat edenlere gelince; onları da yollarımıza ileteceğiz. Allah(C.C.) iyi ve erdemli olanlarla beraberdir!’’ (Ankebut suresi;69.ayet): İnsanların çoğu şükretmez! Allah (C.C.) Bizi şükredenlerden eylesin! Aziz dostum: Artık durma, Bütün varlıkla birlikte RABBİNE Hamt ile şükret! ‘’ Yedi gök yeryüzü ve içindekiler, O’nutesbihederler. O’nu hamt ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini kavrayamazsınız. Kuşkusuz O, çok hoş görülüdür, çok bağışlayıcıdır. ‘’İsra suresi;44.ayet) Mümin kardeşim bu koroya bizde katılalım! İnşallah! Selam ve Dua ile.