Cumhuriyet tarihinden günümüze değin gelmiş geçmiş iktidarlar, ülkeye canla başla eğildiler mi?
Siyasiler, koltuk sevdalıları, makamlara gelenler, çemberin merkezine Türkiye’mizi koyup da “her şey vatanımız ve halkımız için olmalı” dediler mi ?
Edebiyat ve felsefe yaparak halkı ikna etme ve kandırma pahasına demiş olsalar bile pratiğe döktüler mi?
Siyasiler istisnasız tüm siyasiler neler vaat ederek iktidar oluyorlar?
İktidar olduktan sonra da neler yapıyorlar, neler yapmıyorlar…
Bu nazik, hayati önem taşıyan konuyu milli irade yani seçmen, hiç analiz etti mi?
Onlardan hesap sordu mu?
Araştırıp düşündünüz mü?
En yakın örneği ile 24 Haziran öncesi siyasetçiler, bir cennet ülke vaat etmedilir mi?
Siyasi demeçlerini, söylem ve vaatlerini şöyle bir hatırlayın, filtrize edin.
Bakayım neler söylemişler?
Neler vaat etmişti?
Şimdi ülkemize her anlamda, kuş bakışı bakalım.
Ne hallerdeyiz?
Şimdi yine yakın bir gelecekte yerel seçimler var.
Bakın yine çıkıp “biz bu millete sevdalıyız, hizmetkârıyız” diyecekler, extrem projelerden söz edecek
Oysa içinde bulunduğumuz ekonomik duruma bakılırsa, bırakın siyasileri, milletçe sıkı davranma ve harcamaları azaltma zorunluluğumuz var.
Çünkü döviz kurları katlandı.
İçinde bulunduğumuz bu zor günlerin ve ekonomik krize karşı, gereken önlemleri almayıp tam gaz eski alışkanlıklarına devam ediyorlar.
Tam ve bağımsız Türkiye’nin yolunun nereden ve hangi tedbir ile plan, projelerden geçtiği, o kadar net ve belli ki teşhis ve tespit olarak bunu eğitimsiz ümmi insanlar bile bilirler.
Ancak bu yönden hiç bir çalışmaları yok.
Olsaydı zaten bu durumda olmazdık.
Günah keçisi olarak da bulmuşlar bir Donald Trump’ı, sanki adam kaderimizi yazıp çiziyor.
Oysa açıklarımız ve zaaflarımız olmasaydı, sağlam bir ekonomi modelimiz olsaydı, iktisaden ve finans olarak güçlü tedbirli bir ülke olabilseydik, değil Trump’ın twitleri, adam hatim indirseydi asla bu durumlara düşmezdik.
Halk, doğru ve net olarak aydınlatılmıyor.
Milletçe duyarlı olmalıyız.
Siyasilerin icraatlarını yakın takibe almalıyız.
Bağımsız ve güçlü bir Türkiye’yi elde etmenin yolu, yordamı o kadar bariz ve açık ki o yola koyulup koyulmayacaklarını izleyip göreceğiz.
Bir yetkili özellikle de AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, TV kanallarına çıkıp, içinde bulunduğumuz bu krizin gerçek nedenlerini net olarak anlatmalıdır.