Yaz tatili bitmek üzere, 3 aylık tatil kurban bayramının araya girmesiyle iki haftalık uzatmayla son bulacak.
Kimi çocuklar tatilin uzamasına sevinirken kimi çocuklar da okullarını, sınıflarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini özlediği için okulun açılmasını dört gözle bekliyor.
Tatil çocukların gelişimi açısından iyi değerlendirilmeli, iyi değerlendirilmiş tatilin ardından kendini yenilemiş, gelişmiş olarak yeni ve zorlu bir döneme tekrar başlangıç yapacaklar. Çocukların ve onlarla birlikte velilerin başlayacağı maratona start verilecek.
Tabi her çocuğun tatile gitme şansı olmuyor. Hayat herkese aynı kolaylıkta ve rahatlıkta yaklaşmıyor. Bazılarının lügatinde tatil, çalışma zorunluluğu demektir.
Tatil boyunca sokaklarda işçi çocuklarla o kadar çok karşılaştık ki tatil onlara gelmemişti. Kimisi evine ekmek götürmek zorunda olduğu için çalışan çocuklardı.
Kimileri de ailelerinin “kendilerine” yüklediği çalışma zorunluluğu olan işçi çocuklardı.
Oysaki çocuklar vazgeçilmez haklara sahiptir.
Çocuk hakları sözleşmesinde çocuklara tanınan haklar yer almakta. Bunlardan biri de çocuğun en temel haklarından biri olan okula gitme oyun oynama hakkıdır.
Çocuğun eğitimine engel olan, sağlığını bozan, zararlı alışkanlıklar yaratacak işlerde çalışması sözleşmeyle engelleniyor.
Çocuk, fiziksel ve zihinsel sağlığını bozacak hiçbir işte çalıştırılamaz, çalıştırıldığı takdirde sözleşmeye aykırı davranıldığı için çalıştıran kişi ailesi bile olsa suç işlemiş olur.
Sözleşme, kanun ve yasalar var diye her şey yolunda yürümüyor. Çünkü bu yasaların olması kadar bu yasaların ve sözleşmelerin uygulanması da önemli.
Sokaklarda o kadar çok çocuk çalışıyor ya da dileniyor ki onları görmez olduk.
Bizler bile onların haklarını bilmezken onlar kendi haklarının farkında değiller. Ya da o hakların onlar için bir önemi yok.
Onlar çalışmak zorunda, eve para getirmek zorunda olan çocuklar, hayata ve onlara öğretilen hak bu belki de…
Bazıları mecburiyetten ve yoksulluktan çalışmak zorunda kalıyor.
Ama sokakta çalışan birçok çocuk sadece yoksulluktan ya da eve para getirecek bir anneye babaya sahip olamadığından değil de çocuğun daha çok ve daha kolay para kazanmasından kaynaklı anne babasının çocuğunu çalıştırmaya teşvik etmesiyle sokaklarda çalışmak durumunda kalıyor.
Sokaklarda çalıştırılan bu çocuklar nelerle karşı karşıya kalıyorlar?
Bütün gün üç beş kuruş kazanmak için vakitlerini sokaklarda geçirmek zorunda kalan bu çocukların yanı başında bekleyen tehlikenin farkında değiliz. Bu çocuklar sokakta her türlü istismar ve sömürüye açık durumdalar.
Bu çocukların ileriki hayatlarında şiddete, sapkın davranışlara, çete ve hırsızlık gibi eğilimlere sahip olmaları çok yüksektir.
Onların yanından geçip giderken görmezden gelmek bir çözüm değil. Sokakta hızla artan çalışmak zorunda bırakılan bu çocuklara acil bir çözüm getirilmeli.
Hayat herkese aynı şansı vermeyebilir ama bu şansı her çocuk hak eder.