Batman’daki STK’ların neredeyse tümü korona virüs sayesinde yıllar sonra bir araya gelerek vatandaşa ‘tedirgin olma, aşı ol’ çağrısında bulundu.
Korona için şehrimizde kırmızı alarm verilmemiş olsaydı belki Batman’daki sivil toplum kuruluşları (STK) hiçbir zaman bir araya gelmeyi başaramayacaktı.
Öncelikle şunu belirteyim, STK’ların bir araya gelmesi ve vatandaşa Coronaya karşı mücadele için aşı çağrısı yapmaları, son derece yerinde bir karardır.
Buna her kim öncülük edip çaba sarf etmiş ise teşekkür ediyorum.
Ayrıca sorumluluk sahibi bir yurttaş olarak ben de herkese bir kez daha ‘aşı olun’ çağrısında bulunuyorum.
Değerli okurlar, Batman’daki STK’ların yaptıkları çağrı, iki açıdan çok önemli ve değerlidir.
Birincisi;
Batmanda korona vakaları günden güne artmakta, aşılama oranında ise Batman, diğer şehirlerin gerisinde yer almaktadır.
Bu da vatandaşların, normalleşmeye geçişle birlikte ciddi manada rehavet içerisine girmesinden kaynaklandı.
Kamu kurumları da ne yazık ki tedbirler noktasında yetersiz kalmaktadır.
Yaptırımlar yeteri kadar uygulanmıyor.
Filyasyon ve aşı ekibi hariç, diğer ilgili kurumların çabaları ne yazık ki yetersiz.
STK’lar da bu güne kadar korona ile mücadele noktasında yeteri kadar görev ve sorumluluk almadı.
Kamu kurumları da STK’larla hemen hemen hiç işbirliğine yanaşmadı.
Sadece ve sadece muhtarlara görev verildi.
İşte böylesi bir süreçte STK’ların alana çıkması isabetli olmuştur.
STK’ların bir araya gelmesinin önemli kılan ikinci mevzu da ortak paydada birlikte hareket etmeleridir.
Farklı düşüncede olan birçok STK’nın yıllar sonra bir araya gelmesi ve Batman Aşı İnisiyatifini oluşturmaları, önemli bir adımdır.
STK’ların vatandaşa ‘tedirgin olma, aşı ol’ sloganına karşılık, aklıma ilk gelen ise ‘Batmanda asıl tedirgin olan kimdir?’ sorusu oldu.
Bana göre STK’ların birlikte hareket edememesinin asıl sebebi tedirginliktir.
Yani en büyük anlamsız korkuyu, tedirginliği, bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığı kendileri yaşıyor.
Bence vatandaştan daha çok onların kendi içinde barındırdıkları ve gittikçe büyüttükleri tedirginlik ve ötekileştirmeden kurtulmaları gerekir.
Çünkü bölündükçe güçsüzleşip etkileri azalıyor.
Siyasiler başta olmak üzere kamu kurum temsilcileri onları dikkate almıyor.
Kentin yönetiminde söz ve karar sahibi olmuyorlar.
Her biri, küçük ve bireysel hesaplar peşine düşüyor.
Siyasiler, onları diledikleri gibi yönlendiriyor.
Enerji ve zamanlarını birbirleri ile uğraşarak harcıyorlar.
Ne yazık ki Batman’da bir kaçını saymasak genel olarak STK’ların içine düştüğü durum budur.
İşte bu kötü tabloyu ortadan kaldırmak için atılan bu ilk adım son derece önemlidir.