TERAZİ BURCU 23 Eylül - 22 Ekim Öncü, Hava Öncelikle belirtmem gerekir ki sizinle paylaşacağım burçların psikolojik özellikleri güneş burcu dikkate alınarak hazırlanmıştır, elbette önce ki yazılarımda belirttiğim gibi güneş burcundan ibaret değiliz doğduğumuz andaki kozmik enerjiler farklı burçlardaki gezegen yerleşimleri ile doğum haritamızı harmanlanmaktadır, burada bize yaşam enerjisi veren güneşin daha baskın bir rol üstlendiğini belirtmek isterim. Bu başlık çeşitli astroloji kaynaklarından derlemeler yapılarak sizlere sunulacaktır. Keyifli okumalar dilerim. ‘Uyum - Terazi'nin hedefi budur. Her sağlıklı Terazi davranışının altında -bilinçli veya bilinçsiz- sakinleşmek amacı yatar. Gerilimi atmak, ortayı bulmak, sinirleri yatıştırmak için Terazi adım adım hedefe doğru harekete geçer. Terazi'nin kaynağı paradoks ve ikileme karşı yüksek toleransıdır. Tüm bütünlerin birbirini tamamlayan yarımlardan oluştuğunun bilincinde olmasıdır. Terazi her konunun iki yönünü de tartar. Karşıt felsefeler, karşıt seçenekler - hepsini kabul eder. Ortayı arar ve dengeyi orada bulur. İlişkiler bu burcun kendisini geliştirdiği alanlardır. Bu alandaki stratejisi kibarlıktır. Kibarlık bir başkasını nasıl etkilediğimizin algısıyla kısmen hareketlerimizi ayarlama kabiliyetidir veTerazi bu hünerle doludur. Kaynaklarının ve stratejilerinin çarpıtılmasıyla Terazi'nin gölge yönü ortaya çıkar. Akıl uçsuz bucaksızdır, iki olasılığı barındırabilir. Ancak hayat daha dar kapsamlıdır. Terazi, günlük hayatta yol ayrımına geldiginde seçim yapmak zorunda kalır. İkileme olan hoşgörüsü renksizliğe ve kararsızlığa dönüşebilir. Nezaket sığ yüzeyselliğe ve gerçek çatışmalarla açıkça yüzleşmemeye doğru çözülebilir. Terazi ilişkide sahte bir tatlılık, sabır ve uysallık maskesi altında kendi bireyliğini tamamen bastırma pahasına, mutlu bir uyum görüntüsü yaratabilir. Kendi gereksinimlerinin izini kaybedecek kadar bir başkasının bakış açısını anlayıp benimseyebilir. Öğrenmesi gereken; kendi özünden ödün vermeden kişisel özelliklerinden ödün vermektir.’ASTROLOJİ DERGİSİ AYSEM AKSOY ‘HERŞEY ZIDDIYLA KAİMDİR ve EVRENİN SIRRI DENGEDİR… Zıddıyla uzlaşmayı, dengeyi bulmayı bilen insan, mutlu insandır… TERAZİ bir şeyi aklına koyar ve yalnız kendisi harekete geçmekle kalmaz, amacına hizmet edecek tüm bileşenleri harekete geçirecek çözümleri de üretir. ÖNCÜ’lüğü bundandır. Amaç odaklı olduğu için, ne almak için ne vermek, ne zaman vermek, ne kadar vermek, ne zaman durmak, ne zaman geri çekilmek, ne zaman öne çıkmak gerektiğini bilir… Daha doğrusu bu denge, ayar, kıvam ve dozları tutturmak için daima titizlenir! Paracelsus’un ünlü deyişinde belirttiği gibi: ”Herşey zehirdir… Mühim olan Dozdur!” TERAZİLER’in her daim kararsız ve biraz gergin olmalarının nedeni budur J. Onlar hep EN UYGUN olanı yapmak, uygun olanı bulamıyorlarsa tercihan hiçbir şey yapmayarak olası zararlardan korunmak isterler. Bu nedenle de TERAZİ’nin ilk ve en hayati ihtiyacı NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK’tir… Durum, konum, zarar, ziyan ve olası kazancın tespiti, bir sonraki adımın tasarlanması için şarttır. TERAZİ’nin hayatı UYGUN koşulları, fırsatları, insanları seçmekle geçer :). Bu yüzden de TERAZİ insanı sorgulayıcı, yargılayıcı ve belirleyicidir! Garip bir sabırları ve kararlılıkları vardır. Kendinden hoşnut, serin ve ilgisiz hallerine kanmayın. O her bir şeyi ‘’kendi aklınca’’ olması gerektiği hale getirmek için her yolu deneyen, ama bir iş çıkmayacağına karar verdiği zaman geriye dönüp bakmayan biridir! Umudunu kaybetmediği sürece yeni bir yol deneme azmini, umudu kalmayınca da zamanını kaybetmez :). TERAZİ sosyal bir varlıktır! Onlar için kendilerini ait hissettikleri topluluklarda saygın bir yer edinmek, bütünleşemedikleri topluluklarda ise en azından kendine has bir şahsiyet olarak hayranlık ve ilgi uyandırmak isterler. Sakın yüzlemeyin çünkü inkar ederler ama onlar sürekli seyirciye oynarlar :). Adeta üzerlerine çevrili bir kamera ile yaşıyormuşcasına ”oluşturdukları etkiyi dert ederek davranan” insanlardır. Etiket kurallarına gösterdikleri özen, giyim kuşama ve kendilerini pozisyonlamaya duydukları merak, onaylanma ihtiyacı ve kusurlu duruma düşme kaygısı ile yüklü bilinçaltlarının bir yansımasıdır. Beğenilmeyi dert eden bir insan olmak sanıldığından daha ağır bir yüktür… Ve böyle yükler insanı bazen göründüğünden daha kırılgan, bazen de sanıldığından daha güçlü yapar ;). KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME YOLU TERAZİ makbul olmayı güçlü olmakla eş anlamlı görür… Ne kadar onay o kadar öz-güven denklemi beter bir denklemdir! Zira insanın bağımlı bir kişilik geliştirmesine neden olur. İnsanın bütün hayatını güçlü ya da önemli bulduğu, bu nedenle de sevgisini / takdirini kazanmak istediği birilerini etkilemek üzerine kurması, aslında dengesiz bir hayat sürmeyi göze alması anlamına gelir. Zira insanları ve onları etkileyen milyonlarca koşulu tam anlamıyla kontrol etmek mümkün değildir. Bu nedenle odağı ilişki olan kişi, eninde sonunda baş edemeyeceği bir meydan okumayla ya da ikna veya uzlaşmanın mümkün olmayacağı bir taleple karşı karşıya kalabilir. Bu gerçeği ağır bedeller ödeyerek öğrenen bir TERAZİ bazen aklına koyduğu bir işi yapmak ya da gözüne kestirdiği biriyle yola çıkmak için elinden geleni yapan, ama yarı yolda bırakılmak riskini göze almamak adına, daima YOLDA BIRAKAN olmak gibi bir kişilik geliştirebilir. Sorun çıkabilme ihtimali doğduğu anda geri çekilerek oyunda kalmak kadar, oyundan geri çekilerek sorunlarla yüzleşmemek de, kendi merkezinde olamamanın bir göstergesidir! TERAZİ Burcu insanının ”Amaç Odaklı” olduğunu söylemiştim yazının başında… Ama bir çok TERAZİ’nin amaçsız ve üretkenlikten uzak bir hayat sürmeye de müthiş bir yatkınlığı vardır! Zira takıldığı hedefin peşinde sadece kendinin anlamlandırabildiği bir izi sürmekle meguldür… TERAZİ bir şeyi – bir amaç, bir insan, bir iş, bir konum – önemser ve hayatı onu kaybetmemek üzerine kurgular. Hayatının dengesini bozmamak kaygısıyla, zaman içinde sürekli olarak değişen dengelere direnir ve her değişkenin karşısındaki kefeye kendi gayretini, direncini, sabrını, esnekliğini, gözardı etme becerisini, dengeleyici bir ağırlık olarak koymaya kalkar… Ve bu denge bir yerde illaki çöker! Zira kimse hayatın kaçınılmaz dönüşümleri kadar dirençli değildir. TERAZİ’nin kendini ”ANLAMLI, DOYUMLU ve DENGELİ” hissetmek için, yeteneklerini somut bir üretime dönüştürdüğünü, bağımsız ve güçlü bir birey olarak ayakta kalabildiğini görmeye ihtiyacı vardır. TERAZİ için hayatı sevmek ve evrenin ‘’insan mantığı ile’’ her zaman anlamlandıramasak da son derece hassas bir denge ile süren ritmine güven duymak, kendini sevmeyi ve kendine güvenmeyi kolaylaştıran tek çıkış yoludur…’JUNO KENDİ HALİNDE BİR YILDIZ GÖZLEMCİSİ