İslam; yanlışları gündeme getirme yerine, onlarla mücadele etmeyi; güzellik ve iyilikleri ise ifşa ile teşvik etmeyi uygun bulur. Kişi ise; yaptığı yanlış ve hataları unutmamalı, tövbe etmeli ve kul hakki varsa onu da razı etmelidir. İyilik ve güzelliklerini, unutmak ve minnet etmemeyi bilmelidir.
Ebu Hureyre (ra) rivayetle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "İnsanlara teşekkür etmeyen, Aziz ve Celil olan Allah'a da şükretmez. (Ahmet bin. Hambel) Takdir ederlerken, şımarmamayı, tevazu göstermeyi ve kendini beğenmemelidir.
Peygamberiniz sallallahu aleyhi ve sellem Hz. Ebubekire "Siddik", Hz. Ömere "Faruk". Hz. Osmana " Zinnureyn"... ve daha nice sahabeleri güzel sıfatlarla anlatması başkasının güzelliklerini anlatabileceğimize delildir. Müslüman, kusur araştırıp bulan ve yayan olmamalıdır.
Aksine başkasının güzelliklerini ortaya çıkarıp güzel örnek teşkil etmesine çaba göstermelidir. Maalesef günümüz toplumunda İslam’ın bu güzelliği unutulmuş, kişilerin hata ve kusurunu bulma, onları ifşa ve rencide etmek daha bir değer bulmuştur. Bizler doğru olanı yani insanların güzelliklerini bulma çabasını gösterelim.
Bir bir şahit olduğum bir güzelliği sizlerle paylaşmak istedim. Evden otogara gitmek için taksi durağında araba çağırdın.
Teşekkürler Nevroz taksi ve şoförüne. Adını ve plakasını alamadım. Hatta o telaşta uygun bir teşekkürü bile yapamadım. Gönül isterki benim yaşadığım bu güzelliği diğer müşterilerde yaşasın. Bana bu güzelliği yaşatan şoförlerin sayısı artsa da teşekkür ve teşvik etmeyi de müşteriler yapsın. "Memnuniyetlerini dostlarına..." anlatsın. İslâmiyet güzellikler dinidir.
Güzellikleri bulma ve teşvik etmeyi uygun bulur. Kusur ve hataları (dolandırıcı, hırsız, yalancı.. değil) örtmesini ister. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Bir mümin, arkadaşının aybını görmez, onu gizlerse, şüphesiz Allahü teâla bu hareketi sebebiyle onu Cennete koyar. "(Taberani) Selam ve dua ile.