Pandemi ile yaşamaya devam ettiğimiz bu günlerde insanlar korku tünellerinden yavaş yavaş çıkmaya başladı.
Sanatsal ve sportif etkinliklere katılımdaki ilgiden bunu anlayabiliyoruz.
Pandeminin ne zaman biteceği bilinmediğinden mecburen normalleşme adımları atılıyor.
Ama yine de tedbiri elden bırakmamak gerek.
Özellikle salon etkinliklerinde kontrollü ve dikkatli olmak gerekir.
Yaşam elbette devam ediyor, sanat ve kültür, ruhun gıdasıdır.
Bu zorlu süreçte sanat ve edebiyattan yoksun kalarak bunun eksikliğini çok his ettik.
İki yıl aradan sonra ilk kez Salı Günü bir konsere gittim.
İki sene derken pandemi dönemi boyunca demek istiyorum tabi ondan öncesini ise hatırlamıyorum.
Bir dostumun özel ısrarı ile 14 Aralıkta bir kafede Xece'nin konserine gittim.
Uzun süreli aradan sonra biletlerimizi alıp salona girince farklı bir duygu hissettim.
Pandeminin izolasyon ve tecrit korkusuna rağmen Xece'nin konserine olan ilgiden dolayı hayranları salona sığmamıştı.
Tüm masalar rezve edilmişti günler öncesinden.
Hatta ayakta bekleyenler de vardı.
3 saat süresince birbirinden güzel Kürtçe Türkçe parçalar seslendirdi sanatçı.
Sahnede kaldığı sürece olağanüstü bir performans sergiledi diyebilirim.
Sahnedeki performansı, ortaya koyduğu karekter, işine olan saygısı, müthiş sesi ile güzelliğine güzellik kattı.
Konser boyunca geceye ilişkin birkaç kelime ile kısa yorumlar yaptı ve izleyicilerine teşekkür etti sadece.
Eminim ki insanlar icra ettikleri sanatı ve karakteri ile star olsaydı eminim Xece şu anda belki de sadece Türkiye değil, Ortadoğu coğrafyasında da en çok hayran kitlesi olan sanatçılardan biri olurdu.
Ama gel gör ki Türkiye'deki yazılı ve görsel medyanın magazin sayfalarında yer verilmiyor bu özellikteki sanatçılara.
Xece, Muş, Diyarbakır, Batman ve Siirt illerini kapsyan bir turneye çıkmıştı.
Muş, Diyarbakır'dan sonra Batman'da sahneye çıktı.
Biraz yorgun görünüyordu konser süresince.
Biraz da salondaki işleyişten memnun değildi sanki.
Çünkü 3 saatlik konser süresince izleyiciler sanatçıya odaklanmaktan daha çok, içecek ve yiyeceklerle meşgul oldu.
Sahneye çıktığı yer her ne kadar alkolsüz bir mekan ise de gazino ortamı gibiydi.
Garsonlar sürekli içecek yiyecek dağıtarak hem sanatçının hem de izleyicilerin dikkatlerini böldü.
Bu ortam Xece'nin tarzı ve sanat biçimine göre de değildi.
Ama her şeye rağmen tecrübeli ve hünerli müzisyenleri ile Xece bu zorlu süreçte izleyicilerine inanılmaz derecede moral verdi.
Pandemiden dolayı sanatlarını icra edemedikleri için de moral ve ekonomik olarak zor durumda olan sanatçılarımıza bir biletlik de olsa destek olabilmek çok önemlidir bu süreçte.
Her şeyden önce geleneklerine bağlı kalarak, kültüre, sanata katkı sunan Xece gibi sanatçılara sahip çıkıp destek sunmak gerekir.
Tüm zorluklara, sıkıntılara rağmen yaptıkları sanatın değeri çok büyüktür.
Çünkü bu tür sanatçıların icra ettiği sanattan kazandıkları paradan başka bir gelirleri de yok.
Bireysel çabaları ile bir yerlere gelen Xece, sanatı ile son konserinde Batmanlı hayranlarının gönlünde adeta taht kurdu.
Teşekkürler Xece'ye ve bize bu müzik ziyafeti sağlayan organizasyon ekibi ile mekan sahibine.