Zaten hep böyle olur.
Mahrumiyet bölgelerinde,
Sesini çıkarmayı bilmez
Ve hakkını arayamaz isen,
düzen, mutlaka tersine işler...
2 ters 1 düz,
2 ileri 1 geri…
Mantıken bu şekilde de anlatılabilir bu “beter düzen…”
TP yani namı diğer Türkiye Petrolleri de öyle oldu.
Hakeza Botaş ta öyle…
Petrol bulunup,
TP kurulunca,
Önce bir şaşaa…
Bir yükseliş…
Devasa bir gösteriş…
Getiri o biçim…
Oluk oluk akan paralar…
Bir işçi çekimi ki sorma gitsin…
Bol maaş ve ikramiyeler, kusursuz imkanlar…
Sanıldı ki bu düzen, böyle sürer gider…
Kimya laboratuarları,
Petro-Kimya Tesisleri ardı ardına yükselir…
Elbette fiyasko…
Dedim ya;
Düzen, bu bölgelerde tersine işler.
Sular, ters akar…
Hak verilmez, alınır,
Alınan hak ise büyütülmez, zamanla azaltılır…
Çalışma süresi önce 6 saattir, sonra 8 ve 12.. sürer gider,
Kadrolu statü, olur sözleşmeli…
İşçiye tanınan mahkeme hakkı, bir bakarsın pufff yom olmuş..
İşten çıkarmalar zamanla kolaylaştırılır da kolaylaştırılır…
Büyütülmez, küçültülür,
Hisseler hazineye falan devredilir,
Alım ve ihaleler, yerelden genel merkeze yani mahrumiyet bölgesi dışındaki yerlere götürülür…
Yani her şey bal kabağına dönüşür.
Tozu, pisliği, kötü kokusu ve kirlettiği hava ise Batman’a cabası…