Batman sokakları ve caddeleri artan trafiği kaldırmamaktadır. Artan araç sayısı zaten dar olan sokak ve caddelerde trafiğin sıkışmasına neden olmaktadır.
Bir cadde veya sokak elli yıl, yüzyıl ilerisi için planlanmalıdır. Oysa Batman’ın daha birkaç yıllık cadde ve sokakları bile dar kalmaktadır.
Özellikle araçların park edişlerinde sorun vardır. Dar olan cadde ve sokakların her iki yönüne yapılan parklardan dolayı geçiş yapılamaz duruma gelinmiştir.
O yüzden sokakların tek yönlü yapılmasında fayda vardır. Zira çift yönlü olan sokaklardan karşılıklı araç geçişi mümkün olmamaktadır.
Caddelerde araç parkı ise tam bir kaosa yol açmaktadır. Ana caddelerde yan yana birkaç araç park ettiği için ana caddelerde trafik tıkanmaktadır.
Kuralsızlık o kadar yaygınlaşmış ki, her türlü kural ihlali yapılır hale gelmiştir. Dar sokaklarda sokak köşelerine park eden araçlar yüzünden kazalar olmaktadır.
Park edilmemesi gereken yerlere park eden araçlar, kaldırıma çıkan araçlar, trafik ışıklarına yakın park eden araçlar vs kim bunlara dur diyecek?
Trafik ekipleri kontrollerini yeterince yapsa sanırım bu tür ihlaller azalacaktır. Denetimsizlikten dolayı işler çığırından çıkmış durumdadır.
Ancak sevindirici bir durumu da söylemeden geçemeyeceğim. O da şudur ki, Emniyet İl Müdürlüğü tarafından Kamera denetimi yapılacak.
Emniyet İl Müdürlüğü tarafından kamera denetimleri yapılarak trafik ihlalleri izlenecek ve ceza kesilecektir. Bir nebze de olsa ihlaller azalacaktır.
O kadar ihlaller var ki hangisini sayayım bilemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim ki, toplumsal analizin konusu olan trafik akışı ve akışındaki davranışlar giderek kötüleşmektedir.
Bir toplumun aynası konumunda olan trafik akışı ve akış içerisinde yer alan insanların birbirine karşı davranışlarını iyi irdelemek gerekir.
Toplumun psikolojik ve sosyal durumunu gösteren trafikteki insanların birbirleriyle olan münasebetleri iyi bir durum arz etmemektedir.
Bir kısım insanlar sinyal kullanmamaktadır. Yol istikametince gideceğini zannettiğiniz ve o yüzden geçmesini beklediğiniz araç sürücünün aniden gideceğiniz yöne dönmesi ve sinyal kullanmaması size karşı saygısızlık oluşturur.
Akıllı kavşaklarda kavşakta olduğunuz halde ve öncellik sizde olduğu halde kavşak dışındaki aracın sizden yol istemesi ve hızla aracı kavşak içine sürmesi düşündürtücüdür.
Acaba bu insanlar kuralları mı bilmiyor? Yoksa kuralları hiçe sayıp size karşı saygısızlıkta mı bulunuyor? Diye düşünürsünüz.
Bazı insanlar ya da insancıklar desem daha doğru olur sanırım. Küçücük çocukları ya da bebeleri kucaklarına alıp araç kullanıyorlar.
Bu insancıklar trafikte yer alan insanları hiçe saydıkları gibi kendi canları ve kucağında taşıdıkları zavallı çocukları da hiçe sayıyorlar.
Trafik ekipleri bunları fark etmiyor mu? Kentin her yerine konulan kameralarla bunların tespitini yapmak mümkün değil midir?
Bazı trafik magandaları var ki bunlar üzerinde laboratuar çalışması yapmak gerekir. Bunlar insan mı yoksa insan görünümlü başka yaratıklar mı?
Hazmedilmemiş ve nereden geldiği belli olmayan Baba parasıyla, arabaları lüks kendileri çukur olan bu insanların davranışlarını tahlil etmek gerektirir.
Müzik sesini en son seviyeye çıkartıp müziği herkese dinletmek, geceleyin rahatsız etmekle Nobel barış ödülüne mi hak kazandılar? Uzaya mı çıktılar? Yoksa Üstün karakterli insan sınıfına mı girdiler?
Mevlana’nın sözünde yer alan “Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok, nice elbise gördüm içinde insan yok” özdeyişindeki nice lüks araç gördüm içinde insan yok sınıfına dâhil oldular.
Bazı trafik magandaları var ki, gelişmemiş orangutan sınıfında yer almaktadırlar. Bu orangutanlar yüksek desibelli egzoza sahip motosikletleri ile gece gündüz insanları rahatsız etmektedirler.
Hiç kimse bunlara bir şey demez mi? Trafik ekipleri ve mobeseler boşuna mı acaba, diye düşünmeden duramıyorum.
Zira hemen hemen her gün ve her tarafta yüksek düzeyde gürültü çıkararak trafikte seyretmektedirler. Geceleyin ana caddelerde ve mahalle aralarında insanları uykusundan etmektedirler.
Hasta, yaşlı, uyuyan vs dinlemeden sadece kendileri varmış gibi hareket ederek korkunç düzeyde gürültü çıkaran bu insan düzeyine çıkamamış yaratıklara ne zaman dur denilecek?