İktidar seçim vaatlerinin birçoğunu yerine getiremediği gibi ülkemizde zamlar ve ekonomi tartışılır hale geldi. İspatı dövizin geldiği nokta o da şimdilik daha da artmayacağının garantisi de yok bekleyiş içindeyiz. Petrol ha keza aynen yükseldikçe yükseliyor. Arabamıza aldığımız her yüz TL’nin 67 TL veya daha fazlasını vergi olarak alıyorlar oysa araba herkesin olmazsa olmazıdır. Bunca yüksek vergi olur mu? Olmalı mı? Benzinde de öyle mazotta da fazlasıyla da yüksek bir vergi oranı söz konusudur. Döviz ve enerji pahalılaşınca daha birçok şeylere de yansıyor. Bizler bu konuda bir açıklama bir rahatlatma paketi beklerdik iktidardan. Çıt yok neymiş efendim otomatik olarak pompaya yansıyormuş. Sanki uzaylılar belirliyor benzin ve mazot fiyatlarını yahut vergi oranlarını… Altın uçuyor döviz uçuyor enerji uçuyor ama fakir fukara sürünüyor. Ufukta hiç bir rahatlatan ve müjde niteliğinde haber yok eylem yok. Oysa hatırlanacağı üzere genel seçimlerde müreffeh bir Türkiye kalkınmış bir Türkiye huzurlu ve konforlu bir hayat vaat eden iktidar neden sözünde durmuyor anlayan veya anlatacak birileri var mı? Eften püften konularla gündem değiştirmek, diğer siyasi parti liderlerine bağırıp çağırmak, hakaret edildi diye mahkemeye vermek… Bunlarla mı vatandaşın karnı doyacak. İşsizlik başını almış gidiyor. Basın ve basın mensupları sindirilmişler yazmıyorlar, yazamıyorlar. Yazarsak kodesi boylarız psikolojisi içindeler. Şimdi de bir İYİ Parti kuruldu. Gizli gizli anket yapmalar, daha şimdiden alacağı oy oranlarını hesaplamalar… Millet aş iş pişinde. İktidar gelecek seçimleri ne edip edip almalıyız, kazanmalıyız derdinde. Ana muhalefet de tutturmuş bir faşist diktatör sloganı ve gündem her zaman ana mecrasından çıkıyor. Adamların ekmeğine yağ sürtüyor ne yağı aslında ballı kaymak ikram ediyor. Efsane bir kozları var kimi beğenmezlerse kim realiteyi ve içinde bulunduğumuz realiteyi yazar konuşursa hazır FETÖCÜ damgası mührü var ellerinde hemen yapıştırıyorlar FETÖ’cü damgasını aklanmak dahi yıllar alıyor. Hiç bir Allah’ın kulu da ses çıkartmıyor. Parlamento var mı? Yok mu? Bu seçtiğimiz vekiller ne iş yaparlar ne iş yapmazlar Allah’a emanet nasıl olsa aldıkları maaş yeddi cetlerin yetiyor. Keyifleri yerinde istisnasız hepsinin işleri tam tıkırında ve hayat ve zamlar onları etkilemiyor adeta teğet geçiyor. Bir de asgari ücretle geçinmeye çalışan kiracı garibanları düşünseniz. Üniversite mensubu olup işsiz kalan gençlerin içinde bulundukları psikolojik ve ekonomik durumu düşünürseniz? Eleştirilemeyen boykot edilemeyen bir iktidar meydanda istediği gibi at koşturuyor. Yavru muhalefet partisi olan MHP de adamların yan bahçesi destekçisi şimdi de korku sardı onları yüzde on barajını ele almaya başladılar. Biliyorlar ki barajı geçemeyecekler. Her türlü abra da kadavra oyunlara rağmen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i baypass edemediler ve onu siyaset sahnesinden silemediler her tür oyunlara rağmen haliyle barajı geçip geçmeme korkusu başladı. Şimdi bana göre İlahi adalet devreye otomatik olarak girdi. Yüzde on baraj seviyesi rehabilite edilir de indirilirse AK Parti’nin kayıpları söz konusu olacak. İndirmezlerse MHP baraj altında kalacak sağ kolları niteliğinde olan parti barajı geçememe tehlikesi var. Eminim ki iktidarın ve üst düzey siyasilerinin uykuları kaçacak kaçmaya başladı bile buna İlahi adalet demeyip ne denilebilir ki? Hani meşhur bir söz var tam yazma zamanı… Çok şey yaptık bu vatan için. Kimimiz öldük kimimiz şiir yazdık, diye bir söz. Umarım ve Allah’tan dilerim ki kamuoyu yani seçmen, milli irade ölenler ile şiir yazanları masal anlatanları yalancıları adam akıllı ayırt edebilsin. İYİ Parti’nin geleceği ile ilgili gizli gizli anket yapan iktidar nedense vatandaşın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik, psikolojik durumlarıyla ilgili anket yapmıyor neden yapsın ki? Biliyorlar da ondan…