?>

UYARIYORUZ, İLGİLENEN VAR MI?

Ercan Atay

7 yıl önce

Bugünkü yazımızın konusu bir uyarı...

İhbar olarak da ifade edebiliriz.

Mevzu Sason ilçesindeki binalar.

Son yıllarda Sason ilçesinde 15 kat’a ulaşan binalar yapılıyor.

Yapı izni yok, denetim yok.

Sason’da türeyen yap-satçılar binaları yükselttikçe yükseltiyor. Vatandaşta da özenti var. Yüksek katlı binalardan Sason’un manzarası ya da Mereto’nun manzarasını merak edip İstanbul’daki Plazalara özenip yüksek fiyata ev alıyorlar.
Tarlasını, evini, bağını satıp daire alanlar var. 
Sason’da durum öyle bir hal almış ki, Sasonlu bazı vatandaşlar bize ulaştı ve konuyla ilgili rahatsızlıklarını dile getirdiler.

Muhabirimiz Necdet Çakır, Sason’a gidip binaları yerinde gördü. Vatandaşlarla konuştu, Belediye Başkanını ziyaret edip konuyu ona da sordu.

Belediye Başkanının cevabı bana ilginç geldi.

‘İmar izni yok’”

İmar izni yoksa o binalar nasıl yükseliyor?

İmar izni yoksa denetim de yok.

Sason başka bir ülkenin toprağı mı?
Tapusu olmayan bir evi vatandaşlar hangi güvence karşılığı alıyor?

***

Yazıyı okuduğunuzda çoğunuz bunda ne var? Sorusunu sorabilirsiniz.

Mesele şu:

Sason birinci derecede deprem bölgesi.…

Belki fay hattı farklı olabilir ama Sason merkezden geçen bir fay hattı var. Uzun yıllardan bu yana pasif bir konumda.
Ama kimse aktif hale gelmez diye bir güvence veremez.
Hem Bingöl-Elazığ fay hattı hem de Van fay hattı uzun yıllardır uyuyan bu fay hattını aktifleştirebilir.
Allah korusun böyle bir durumda sonucu kim kestirebilir.

Yapmak kolay...…

Peki, sonraki olası sonuçları düşünen yok mu?
Öncelikle Belediyenin bu işe dur demesi lazım. Binaların dikildiği alanın toprak analizleri yapılmalı.

Heyelan tehlikesine bakılmalı.

Bina yapılacaksa da fizibilite çalışmalarından sonra çıkacak sonuca göre izin verilmeli. O zaman imar izni de verilebilir.
Denetimler de yapılarak olası depremlere hazır hale getirilmiş binalar ortaya çıkar ki, ev alan hem tapusuna kavuşmuş hem de depreme hazırlıklı evde oturmanın huzuruna ermiş olur.

***

Varsayımlarla konuyu gündeme getirmediğimizi anlatmak açısından deprem meselesini biraz daha açmakta fayda görüyorum.
Büyük kapsamlı ve hissedilir derecede bir deprem olmadı. Ama son 3 yılda Sason’da 21 deprem meydana geldi.
Veriler Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığına ait… Depremlerin şiddetini belki hissetmemiş olabiliriz ama Sason rahat değil sonuç itibariyle.…
Bu bilinmesine rağmen ilçedeki yapılar depreme ne kadar dayanıklı?
Bu konuda bilimsel bir çalışma ve veri yok.
Ruhsat ve İmar izni, tapusu olmayan bu binalar ileride sıkıntı oluşturabilir.
Belediye Başkanı Cuma Uçar, 40 yıl önce yapılan İmar planının Sason için yetersiz kaldığını anlattı. Yeni imar çalışmalarının ise 6 ay gerektirdiğini, yeni imar planının hazırlanmasından sonra gerekli adımları atacaklarını ifade etti.
Konuyu Jeoloji Mühendisi Ümit Işık’a da sorduk.

Neler söyledi, ona da bakalım:

“Sason, Güneydoğu Anadolu bindirme kuşağı üzerinde. 1 derece deprem bölgesinde yer alıyor. Yücebağ fayı dediğimiz son derece aktif bir fay sonununa çok yakınında. Binaların tek veya çok katlı olmasından ziyade deprem dayanıklılığı yüksek olarak tasarlanıp inşa edilmelidir. Çok katlı her binada mutlaka zemin etütleri düzenli yapılmalı, deprem yönetmeliğine uygun tasarımlı yapılmalıdır. İlerde yaşanabilecek büyük felaketleri önlemek için denetimler arttırılmalıdır”

***

Durum bu!...

Bu tehlikeyi es geçersek Allah korusun önümüzdeki yıllarda acısını derin yaşayabiliriz.

İnşallah bir şey olmaz.

Ama yapmamız gereken insan hayatını güvence altına almaktır. Bu ilgili tüm kurumların öncelikli vazifesidir.
Deprem ve heyelanların hayatımızın gerçeği olduğunu unutmayalım. Sason’da yüksek binalar niye yapılıyor derdinde değiliz. Deprem bölgesinde yapılan 15 katlı binaların ruhsat ve imar izinleri yokken bu konu bizim için önemli bir haber konusudur.

‘Biz uyarmıştık’ lafını kullanmak sorunları çözmüyor.

Yaşananları geri getirmiyor.

Şimdiden bu konuya gerekli önem ve ehemmiyet verilerek olası tehlikeler bertaraf edilmelidir.

Dostçakalınız...

YAZARIN DİĞER YAZILARI