Size bir filmden bahsetmek istiyorum. Bir tavsiyede bulunmak saçma sapan dizlerin tasfiyesine çalışmak istiyorum.
Malumunuz insanların yaşam kültürleri ya da kitap okuma biçimleri değişince Amerika kültürü en hızlı biçimde kendini bu duruma uyarlıyor.
Bakınız mesela Hollywood sinemasına. Önce yaratıcı yazarlık diye ütopyayı ya da distopyayı konu alan bir alan yaratır. Ardından bu alanda yazarlar yetiştirir ve akabinde bu kitapları çıkartır. Kitapları çıkartmakla yetinmez kitapların filmini yaptırır herkes için işi daha da kolaylaştırır.
Sanıyor musunuz ki önünüze koyduğu bu hayal ürünü dünyalar ve hayatlarla insana sorgulama ve düşünme kültürü kazandırmak kaygısındadır. Sanmıyorum fakat son zamanların moda ifadesiyle, neyin kafasındadır onu da bilmiyorum.
Sevgili yeğenim, büyük hukukçu, düşünce insanı, ailemizin son neslinin ilk ferdi, kendine münhasır duygu dünyasının kaşifi Halid diyecek ki yine “Amca eski dünyaların paradigmalarına sıkışıp kalmışsın” Özetle ve mealen afilli bir cümle biçimiyle geri kafalı diyor bana zırto.
Neyse o öyle diyedursun ben her zamanki gibi Halid’in derin düşüncelerinin ufkumda açtığı fikir bahçelerinin huzurunda olduğumu çok da hissettirmeden mevzuma devam edeyim.
İşte yukarıda bahsettiğim Amerikan kültürü yaratıcı yazarlık edebiyatının ürünlerinden biri olan, Veronica Roth adlı yazarın Uyumsuz, Kuralsız, Yandaş adlı üç kitabının ilkinden uyarlanan Uyumsuz filmini izleyin derim. Filmi spoiler vermeden özetlemeye çalışayım.
Uyumsuz filmi, fütürist bir distopya hikayesini anlatıyor. Birebir bugüne ve hayatın çeşitli alanlarına uyarlayabileceğiniz hikayede toplum birbirinden farklı ve her biri bir erdemi temsil eden beş gruba ayrılmıştır. Hangi gurupta yer alırsa alsın toplumun her bir ferdi on altı yaşına geldiğinde kendi grubunda kalıp kalmayacağını ayrılacaksa hangi gruba geçeceğini seçmek zorundadır. Bunun için sistem her bir ferdi bir testten geçirir ve grubunu seçmesi için bireylere yardımcı olmaya çalışır. Kişiler tercihleri sonucunda katılacakları grupta ömür boyu yaşamak zorundadırlar.
Filmin ana karakteri Beatrice Prior Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik gruplarından birini seçer ama onu bekleyen sırlarla yüzleştiğinde sistemi zorlamaya başlayacaktır. Bir yandan ailesiyle kalmak isterken ki bunun için anne babasının grubunda kalmak zorundadır, diğer taraftan kendi benliğini bulmak ve kendini yaşamak istemektedir. Ama iki grubu da seçemeyeceğini bilmektedir Beatrice.
Ütopik bir toplumun anti-tezi olan distopyaya güçlü bir örnek bir film olarak heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan bir yapım. Filmde distopik toplum, otoriter - totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.
Üçlemenin ilk filmi olan Uyumsuz’u severseniz 2015 yapımı Kuralsızı’da izlemek istersiniz düye düşünüyorum.
Uyumsuz filmini izlerken en çarpıcı cümle neydi derseniz. “Grup aileden önemlidir” cümlesi derim. Bu filmi izlemenizi tavsiye ederim çünkü her birimiz dahili bulunduğumuz din, mezhep, siyasal görüş, meslek, yani özetle sonradan tercihimizle belirlediğimiz gruplarımız ve o gruplarda var olma biçimimizle ilgili güzel bir sinema örneği.