Geçen hafta, Belediye Başkan vekili Ertuğ Şevket Aksoy ile yaptığımız toplantı da vizyon projesi ikinci etabın, önceki yönetim tarafından 27 milyona(trilyon) mal edildiğini, kendilerininse üçüncü etabı 7 milyona(trilyon) mal ettiklerini ifade etmişti.
Bende “arada ki 20 trilyon nerede” diye kamuoyu adına bir soru sormuştum.
Olayın muhatapları bizi arayıp öyle bir farkın oluşmasının imkânsız olduğunu söylediler.
Aslında bizde bu konuyu işin uzmanları ile konuşup tartışmıştık. Uzmanlar, böyle bir projeden bu rakımın çıkmış olması olanaksız. Ya bir yanlış ya da çok ciddi bir usulsüzlük var demişlerdi.
Bizde belediyede ki yetkilileri arayıp, konu ile ilgili belgeleri talep ettik.
Belgeler elimize ulaşmadan itham edilen eski yöneticiler arayıp bir yanlış anlamanın söz konusu olduğunu ifade ettiler. Eski başkan vekili Serhat Temel, böyle bir farkın oluşmasının imkânsız olduğunu, bunu belgeleriyle ispat edebileceğini söyledi.
Bize gönderdiği 2013 tarihli belgede, işin yaklaşık maliyetinin 6,833,605 tl, sözleşme bedelinin ise 5,353,145 tl olduğu yazıyor. Yani ilgili firma, işi yaklaşık %21 kırımla almış ve bu rakama tamamlamış diyor. Bunun içine tüm masraflar da dahil diye ekliyor.
Biz bu şehre belediye başkanlığı yapmış olan herkesin dediğini ciddiye alır ve doğru kabul ederiz. O makam bir şehri temsil ediyor. Oraya oturan kişinin söylediklerini ciddiye alırsınız, doğru kabul edersiniz.
Ne zamana kadar, bir şüphe veya itiraz olana kadar
Şüphe veya itiraz varsa, belge istersiniz.
Bizde öyle yaptık, Şevket başkan’ın da Serhat başkanın da söylediklerini doğru kabul ediyoruz. Her ikisinden de belge talep ettik.
Serhat bey gönderdiği belgede rakamları açıkça belirtmiş.
Şimdi Şevket beyden gelecek belgeleri bekliyoruz.
Aslında Şevket beyden de belge veya cevap gelmeden bir yazı yazmayı düşünmüyordum ama yaklaşık bir haftadır geri dönüş yapılmadığı için karşı tarafın cevap hakkını verme gereği duyduk. Çünkü ortada ciddi bir itham var. Ve bu ithama karşı yapılan bir itiraz söz konusu.
Biz her zaman doğrunun yanındayız.
Bu bizim için hem vicdani hem de mesleki bir zorunluluktur.
İşin vicdani boyutu kişi ile Allah’ı arasında ama mesleki açıdan baktığımızda, biri 1 yanlış bilgilendirme yaptığında, o kişinin bir değil, en az 1000 doğrusu sorgulanır.
Buda onun mesleki itibarını yerle bir eder.
Bizim için vicdan meslekten önce gelir.
Ortada bir yanlış anlaşılma veya yönlendirme varsa bunu bulup çıkarmak yine bize düşer.
Bu bizim hem vicdani hem de mesleki sorumluluğumuzdur.
Bu halkın hakkını kimseye yedirmemekte, yapılan haksızlığı ifşa etmekte bizim görevimiz.
Burada da bir yanlış anlama olduğu aşikar. Ben her iki başkanının da doğru söylediğine inanıyorum. Ortada ki rakam farklılığı içinde, oturup, konunun irdelenmesini istiyorum.
Birileri bir yerlerde mutlaka bir yanlış yapmıştır.
Ya rakamlarla oynamıştır, ya yanlış bilgi vermiştir, ya da… ?
İşte o noktalar ve soru işaretlerinin olmaması için kamuoyu çok net bir şekilde aydınlatılmalıdır.
Biz sabırsızlıkla belge bekliyoruz. Yeni belge gelene kadar, son gelen belgeyi doğru kabul ediyoruz.
Kimsenin kul hakkına tevessül etmediği, kimsenin de kimseyi haksız yere itham altında bırakmadığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…