Whatsap’ın gizlilik sözleşmesi kararı birkaç gündür toplumun geniş kesiminde gündem oluşturmaya devam ediyor. Whatsap’ın kullananlara imzalatmaya çalıştığı sözleşme ile kişisel bilgilerinin tehlikeye girdiğini düşünen ve kişisel bilgilerinin hiçbir suretle paylaşılmasını istemeyen kullanıcılar, adeta uygulamayı silme yarışına girdi. Whatsap yerine alternatif uygulamalar ile ilgili sürekli bize mesajlar geliyor bu ara. Sanırsın ki telefonla yapılan işlemlerin dışındaki herkesin bütün mahremi ve gizli saklısı Whatsap tarafından biliniyor ve paylaşılacak. Bir telaş, bir korku almış başını gidiyor. whatsap’ı silenlere ise yeni uygulama önerileri var; Viber, ICQ, Google Duo, Turkcell BiP, Discord.Signal ve Telegram… Önerilen alternatiflerin ne kadar güvenli olduğu da tartışmalı tabi. Şahsen bana sorarsanız, ne kadar uçtan uca şifreli olursa olsun, güven açısından hiç birinin diğerinden farkı yoktur. Hepsinin temel amacı, vatandaşa hizmet ve kolaylık değil, sadece ticari kazançlardır. Ticari anlamda kazançları neyi gerektiriyorsa o şekilde hareket ediyorlar. Bu yüzden ben onlara değil, her şeyden önce kendime güvenmem ve gizlilik noktasında kendi önlemimi kendim almam gerekir. Sosyal medya kullanımı ile ilgili de zaman zaman hesapların ele geçirilmesi vb. konularla ilgili saçma sapan paylaşımlar yapılıyor. Ben bugüne kadar ne bu tür saçma sapan paylaşımlara hiçbir zaman itibar etmedim. Çünkü özel yaşamım hariç hiçbir zaman gizli ajandalarım olmadı benim. Ailevi meseleler ve özel yaşam hariç, kim neyimi paylaşıyorsa, paylaşmakta serbesttir. İzlenme, dinlenme, bilgileri ele geçirme, paylaşma nedeni ile özellikle dinlenme ve izlenme konusunda toplumda bir paranoya oluşmuş. Hiçbir gizlisi, saklısı, siyasi düşüncesi, ideolojisi, davası, hilesi, hurdası, yolsuzluğu, hırsızlığı, kaçakçılığı olmayan bile korkar oldu. İzinli veya izinsiz dinlenme, izlenme, takip konusu, kabul etmek gerekir, ne kadar inkâr edilse de bir realitedir yaşadığımız bu ülkede. Ama az çok kimin izlenebileceğini tahmin edebilmek de zor değil. Tüm toplumu bir anda izlemek, dinlemek ve bilgilerini paylaşmak dta imkânsızdır. Bu nedenle herkesin kendini potansiyel izlenen, dinlenen olarak görmesi yanlıştır. Bu Whatsap meselesi konuşulmaya başladığı günden bu yana toplumu bir telaş, bir korku almış ki hiç sormayın. Telefonunda Whatsap özelliği olmayanlar bile korkuyor. Bu iş o kadar çok abartıldı ki Gercüşlü çobanlar bile Whatsap uygulamasını telefonlarından silmek durumunda kaldı. Ağalar diyarı Gercüşlü çoban hikâyesi ile Whatsap uygulamasından sonra yaşanan telaş, aslında benzeşiyor. Günün birinde Gercüş bölgesinde ne kadar ağa varsa hepsinin sürgüne gönderilmesi kararı çıkmış. Bu yüzden ağalar, bulundukları köylerinden ayrı bölgelere giderek izini kaybetme telaşına girmiş. Bunu duyan çoban da koyunları bırakıp sırtında kepeneği ile kaçmaya başlar. Bu arada onun kaçtığını gören bir köylü neden kaçtığını sorar, o da cevap olarak; “ağaların sürgüne gönderileceğini duydum, yakayı ele vermeyeyim diye kaçıyorum” der. Çoban da olsa Gercüş’te herkes kendini ağa olarak görüyordu bir zamanlar. Günümüz toplumunda da herkes, hiçbir suçu ve gizli saklısı olmasa da, belki bilmediği bir gizli saklısı vardır psikolojisi ile yaşıyor. Anlayacağınız akıllı cep telefonlarındaki hangi uygulamayı kullanacağımızdan ziyade, suçluluk psikolojisinden kurtulmamız gerekir öncelikle.