“Namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan da hayvandır” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Aşkar, Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı idi, çok şükür değilmiş artık.
Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinin sayfasında Dekan yok Dekan Yardımcıları var.
İstifa mı etmiş görevden mi uzaklaştırılmış bilemiyorum ama bu zatı tanımak istiyorsanız öğrencilerine sorun derim.
Böyle bir adama, bırakın onca öğrenci tek bir hayvan bile teslim edilemez.
Öyle onun nişanesiyle hayvan sınıfına düşen cinsten değil, kelimenin tam anlamıyla bildiğiniz tek bir hayvan bile emanet edilmez edilmemelidir.
Ama biz ne yapıyoruz koca bir fakülteyi emanet ediyoruz. Kime? Öğrencilerinin hasta, rahatsız olduğundan şüphelendikleri bir adama.
İşte bakın o hastalığın dışa vurumu, her namaz kılmayana hayvan dedirtiyor.
Birkaç öğrencisiyle konuşma fırsatı bulunca ona dair anlattıkları çok ilginç geldi bana, örneğin üniversiteye girdiğinde güvenlik görevlisi ayağa kalkmıyor diye azarlayan bir adam. Öğrencilerine kendine dönük iltifatlar ettirip videoya kaydeden bir adam.
Öğrencilerini “rektöre beni övün” diye yönelten bir adam.
Egosu tavan yapmış diyorlar. Gezip gittiği yerlerin videolarını öğrencilerine izletip hava attığını söyleyen de var, rektörlüğe önce aday olup ardından adaylıktan çekilince gelip sınıfta öğrencilerine ağladı diyen de.
Yakasında taşıdığı Türk bayrağı rozetini sürekli taktığını ve bunun için devamlı tehdit edildiğini iddia ediyordu.
O rozet için dayak yediğini, “onu çıkarırsam bilin ki şerefimi kaybettim” dediğini söyleyenler var.
Paranoyak mı, şizofren mi, dengesiz ruh hastası mı hangi tanıma girer bilmiyorum onu uzmanlar düşünsün ama üniversite kadrolarının örgütlü teröristler olduğundan şüphe edip bunu öğrencilerine dillendirmesi ve “benden olmasa biri gelip bir bomba koyar” demesi ne anlama gelir takdirinize bırakıyorum.
Batman Üniversitesinden ayrılmış olduğuna ne kadar sevinsek azdır Allah Ankara Fakültesi Akademisyen ve idarecilerine bir de en çok İlahiyat Fakültesi öğrencilerine sabır versin.
Hoca demeye dilim varmıyor taşıdığı unvanları yazmaya kıyamıyorum.
Mustafa Aşkar son yaptığı ve söyledikleriyle nasıl bir pot kırdığını anlamış olmalı ki özür dilemeye çalışmış."TRT'de katıldığım Ramazan Sevinci Programında gayri ihtiyari maksadımı aşan ifadelerimden dolayı özür dilerim. Sözlerim yanlış anlaşıldı. Bunun dışında sözlerimden farklı ifadeler çıkaran, yorumlarda bulunanların ifadeleri ise kendilerini bağlar" demiş.
Hayır, bir de gayri ihtiyari demiyor mu?
Diyelim ki mantık okumadın ki sanmıyorum okumuşsundur ama belli ki okuduğunu anlamadın hukuk da mı okumadın da söylediğin şeyin TCK’nın 216. Maddesinin 2. Fıkrasının suç tanımına girdiğini anlamadın.
"Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır"
Ama yok tabi bunu kimse senin için işletmez, sanmıyorum.
Senai Demirci tivitırdan mesaj atmış ve bakın ne güzel tarif etmiş namazı “Namaz aklı başında ve kalbi yerinde bir insanın varoluş(un)a verdiği hayret ve minnetinin taşmasıdır; heyecandır; aşktır, ihtiyaçtır.
Ve devam ediyor Demirci o güzel kelimeleriyle
“Hem ayrıca, “secde” Allah'a itaatin sembolüdür; hayvan hayvanlığıyla secde eder, taş katılığıyla, ateş yakıcılığıyla, su akışıyla… Ayetleri üslupsuzluğumuzun savunması yapmama nezaketini unutmayalım, mızrakların ucuna Kur’an sayfaları asma hoyratlığını hatırlayalım. Her insanda “hayvan” altyapısı vardır; dürtülerle yaşayan hayvanî altyapıyı, ilkelerle yaşayan insanî üstyapıya yükseltmek içindir namaz.
Namaz, “kılmazsan hayvansın!” diye tehditle anlatılacak kuru emir değil, “insansan kılarsın!” denilecek gönül yolculuğunun zirvesidir”
Neymiş, hayvan da hayvanlığıyla secde edermiş…