Allah kısmet ederse 13 Nisan’da oruçlu olmuş olacağız. Mübarek ramazan ayının en çok ama en çok sevdiğim ve hasretle özlediğim belirgin özellikleri: İftar sofraları düzenleyip fakirleri o aşkla, şevkle fazlasıyla kalbi olarak davet ettiğimiz fakirlerdi. Yine bu kutsal ve bereketle dolu, Allah’ın rahmetiyle dopdolu olan zaman biriminde fitre vermek, zekat vermektir. Belki içinde bulunduğumuz şu coronalı zaman peryodunda hem kendimizi hem de iftara davet edeceklerimizi virüsten korumak için iftar veremeyebiliriz. İşte bu beni fazlasıyla üzen bir durum. Ancak düşünüyorum da yine o davet etmemiz gereken fakir fukaralara tatmin edici miktarda koliler vererek kompanse edebiliriz. Aslında bu eylem ve yüklem asla iftar sofrasını ve sofra duasının yerini tutmuyor olsa bile pas geçmekten, hiç yapmamaktan iyidir. Fitre ve zekata gelince onu rahatlıkla yapabiliriz. Buna da şükürler olsun. En azından pandemi ve virüs bu davranışımıza engel olamaz. Yeter ki o kutsal ve mübarek ay’a sağ salim erişebilelim. Çünkü ölümü hep hatırlamak durumundayız. Yaşam ve ölüm onca iç içe ki. Bir nefes aldın veremedin-verdin alamadın işte bunca yakın ve bunca iç içe. Yaklaşan onbir ayın sultanı ramazan ayında bol bol dua etmek ve içinde bulunduğumuz bu coronalı ay’lardan bir an önce çıkıp yüce Allah’a eş açıp ihlaslı bir edayla çok kalbi ama çok kalbi olarak dua etmek ne de güzel olmalı diye düşünenlerdenim. Biz inananlar çok iyi biliyoruz ki; Hatta kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerimin bir çok ayetlerinde bana dua edin ki dualarınızı kabul edeyim diyor Yüce Rabbimiz. Zaten dualarımızı kabul etmek istemeseydi bize dua edin dualarınızı kabul edeyim demezdi. Bu demektir ki isteten o veren o. Öyleyse O, ne güzel bir Allah’tır. Hamd olsun, şükürler olsun O güzel Allah’ımıza. En sevdiği ve mirac’la hem bedenen hem de ruhen yanına aldığı yüz yüze görüştüğü efemdim Hz. Muhammed’e ‘’ Sav.’’ e, bizleri ümmet etti. Oysa bu ilahi armağana ve en şerefli makamı da O verdi bize. Oysa biz yaradılanların seçme seçeneğimiz yoktu olamazdı da. Bizi seven, koruyan, yaradan Rabbimiz; Eşref-i mahluk ünvanın da verin yine O, dur. Yaradılanların en şerefli mahluku insandır. İnsan olarak yaratıldık yaratılmasına da; bizlerde çok çaba harcama pahasına olsa de İN-SAN olarak kalabilmeyi, yaşamayı, yaşatmayı da başarabilsek efsane güzel olmaz mı ? Bu cimlem herkesi tüm yaradılan insanları kapsar. Makam, mevki, Şan şöhret ayırt etmeksizin dolu dolu kapsar. Allah’ın rızasını almak kadar büyük bir zenginlik var mı? Olabilir mi?.. Bu detay gerektiren ve özel bir eğitim zorunluluğu içeren konuyu yazarken sizlere armağan ederken hatalarım varsa cehaletime verin. Bir din adamı değilim. Ancak inançlı ve Allah, peygamber aşığı biriyim. Bilginize hatalarım olduysa da afınıza-hoşgörünüze. Değerli Batman sonsöz okurları ve siz saygın Batmanlılar. Nice rahmet, bereket, ibadet ve dualar dolu ramazanlara şimdiden mübarek olsun dilek ve dualarımızla.