Yalaka insanları nerede görsem şıp diye tanırım hemen.Herkes gibi.
Mesela…
Karakter erozyonuna uğramış fırıldak kimselerin zanaatıdır yalakalık. En zor zanaatlardan biridir, omurga yoksunluğu ister. Bu zanaatın erbabı yalakalık yaparken yeri ve zamanı tutturursa erişemeyeceği makam/mevki yoktur. Yalaka insanların ekserisi yalaka olduklarının farkında değildir. Yalaka insanlar başarısız tiplerdir. Hayatlarında kayda değer hiçbir başarı yoktur.Başarıları olmadığı halde birilerinin ellerinden tutması suretiyle bir yerlere gelmiş, avantadan geçinen tiplerdir. İlginçtir ama başarılı olduklarına inanırlar. Başkaları sayesinde, evet efendim, doğrudur efendim, en iyisini siz bilirsiniz efendimtavırlarıyla elde ettikleri [onlara göre] kazanımlarla yüzleri kızarmadan övünmeyi ihmal etmezler. Korkaktırlar. Korkaklıklarını kamufleedecek [başarısız] çeşitli yöntemler geliştirmişlerdir. Ceket ilikleme konusunda bulundukları ortamın en hızlısıdırlar. Yalaka insanlar daima başkalarının gölgesine ihtiyaç duyarlar. Onları ayakta [ceket ilikli ve el pençe divan durmuş şekilde] ve hayatta tutan şey budur. Fikir yoksunudurlar. Öne sürdükleri çözüm yöntemleri çoğu defa başkalarına aittir. Problemler karşısında genelde geri planda dururlar. Adeta görünmez olurlar kriz zamanlarında. Fakat problem çözüldüğünde herkesten önce muzaffer bir kumandan edasıyla öne atlar, tebrikleri kabul ederler. İyi zamanlarda dikkatlerin ve ilginin daima üzerlerinde olmasını isterler. Pohpohlamayı ve pohpohlanmayı severler. Pohpohlanmadıklarında, utanma duyguları tümüyle aşındığı için çevrelerinden açıkça talep ederler bunu. Bu yüzden, çevrelerinde kendileri gibi yalaka insanları olması işlerine gelir. Aşırı şüphecidirler. Kolayca manipüle olup üstlerine laf taşımakta beis görmezler. Dedikoduyu ve laf taşımayı çok severler. Küçük hesaplar peşinde koşarlar mütemadiyen. Herkesi kendileri gibi sanırlar. Sevmedikleri, arkalarından konuştukları ve alaya alıp küçümsedikleri insanlarla bile bir gün işim düşer, lazım olur düşüncesiyle dostluklarını sürdürürler. Paraya ve menfaatlerine çok düşkündürler.Menfaatleri onlar için her şeyin önündedir,ailelerinin bile...Çıkarları için herkesi feda ederler. Gölgesine sığındıkları insanlara/efendilere yalancı bir bağlılıkla bağlıdırlar. Çıkarları için yanlışı savunmaktan çekinmezler. Onlar için doğru ya da yanlış yoktur, menfaat vardır. İnsanları kolayca düşman ilan edip harcamaktan çekinmezler. Aşağılık kompleksini iliklerine kadar yaşarlar, ama bunu belli etmezler. Diğer taraftan katı bir kibir nüfuz etmiştir gövdelerine, parmak uçlarından damlar kibir. Hasetten bir zırh taşırlar üzerlerinde. Başkalarının mutluluğu ve başarısı onları çileden çıkarır. Başkalarının mutsuzluğu ve huzursuzluğundan beslenir.Kısaca kıt akıllı ve açgözlü budalalardan farkı olmayan, çok ve boş konuşan bu tiplerden hem kendi ruh sağlığımız hem de umumun faydası için uzak durmak lazım.