Her yıl olduğu gibi 17 Haziran’dan itibaren, diyanet görevlilerince camilerde 5-14 yaş gurubundaki çocuklarımıza kuran kursu verilecek. Diyanetin son Cuma hutbesi de bu konu ile ilgiliydi. Ülkemizde 5-14 yaş gurubunda 12 milyon 800 bin çocuk var. 2018 yılında diyanet bu yaş gurubundaki çocukların %19’suna kurs vermiş. Bu sayısal rakamların göstergesine göre diyanet çocukların 1/5 ne hizmet veriyor. Bu oran bize bu hizmetin toplum tarafından benimsenmediğinin göstergesidir. Peki, yaz kuran kursları niçin benimsenmiyor, bunun üzerinde durmak gerekir. Bence diyanet bu hizmeti dostlar alış verişte görsün anlayışıyla veriyor. Kursu veren görevliler bu hizmetin öneminden bihaber. Daha doğrusu neyi? Niçin? Neden? Öğrettiklerinin farkında değiller. Bu hizmeti kendilerine dert etmemişler. Memur zihniyeti ve anlayışı ile konuya yaklaşıyorlar. Öğretmekle görevli oldukları Kur’an nedir? Niçin Allah(c.c) insanlara göndermiştir. İnsan hayatındaki Kur’an-ın önemi göz ardı edilerek, Arap harflerinin çocuklara tanıtılması, Kur’an-ın sadece Arapça orijinalinden okunmasına odaklanıyorlar. İki buçuk ayda çocuklara onu da öğretemeden kurs bitiyor. Beyler; Kur’an-ın 1/10 Ayeti Kur’an-ı tefekkür edin, akıl edin hitabından oluşuyor. Kur’an İnsanın hayatını inşa etmiyorsa, toplumun kurallarını oluşturmuyorsa, Kur’an okunmuyor demektir. Kur’an-ın mana ve maksadına sahip olmayan, Kur’an-ın hayatı inşası gayesine vakıf değildir. Bu durumda neyi? Niçin? Neden? Öğrettiğinin de bilincinde olması da mümkün değildir. Dostlar; Ben Muvahhit Müslüman olma gayretinte olan bir kardeşiniz olarak, gençlerin yaradılış gayelerinin bilincinde olmalarını kendime dert edindim. Bu derdimi siz değerli okuyuculara da bulaştırmak istiyorum. Geleceğinden sorumlu olduğumuz gençlerimizin kulluk bilinciyle yetişmeleri, Kime kul olduklarının farkında olmaları. Allah(c.c.) mı, Şeytana mı kul olduklarının bilmeleri gayemdir Rabbini tanıyan, haddini bilen nesil oluşturmak, her aklını kullanan, inanan, inancını ispat eden, insanımızın en önemli görevidir. İslami insanımıza öğretmekle görevli, bunu kendine meslek edinmiş diyanet teşkilatının da, Rabbini tanıyan, haddini bilen neslin oluşması için gayret göstermesi dilek ve temennimdir. Bunun için yaz Kuran kurslarında verilecek eğitimin temelini Allah’a kulluk bilinci oluşturmalıdır. Allah(c.c.) insanı niçin yarattığı( mülk suresi 2. Ayeti). Dünya hayatının mana ve maksadı. İnananla inanmayanın, sonunun ne olacağı, Kur’an-i bakış açısıyla çocuklarımızın hücrelerine nakşedilmeli. Tabii ki bunu öğretecek görevlilerin önce kendileri bunun önemini benimsemeleri gerekir. Öğretmek istedikleri Kur’an-ın ne olduğunu, Kur’an-ın kendi ifadesiyle çocuklara sunmak, benimsetmek şarttır. Bakara suresinin 2. Ayeti Kur’an-ı Ögrenmenin temeli olmalıdır. Bu ayette Yüce Rabbimiz Şöyle buyuruyor. İşte şu Kitap (Kur’an): Toplumun ve bireyin, temel hayat prensiplerini belirleyen, bu ilahi yazgı var ya, Kendisinde hiç şüphe yoktur. İnsanın aklını şüpheye düşürebilecek hiçbir çelişki, eğrilik, tutarsızlık yoktur onda. Öğleyse gönlünü aç, onu içtenlikle oku. Okudukça göreceksin ki, bu sözler, Allah’u tealadan gelen hakikatin ta kendisidir. Fakat bu kitap, kötülüğü çirkinliği tercih eden kimseler için değil. Her türlü fenalıktan titizlikle sakınanlar, doğru ve güzelliğe ulaşmak isteyenler, takva sahipleri için bir kılavuz, bir yol gösterici bir hidayettir. Allah(C.C.) Kur’an-da her şeyi açık ve net olarak bildirmiştir. Asıl olan, Allah’ın (c.c.) mesajını, Allah’ın(c.c.) bildirdiği gibi çocuklarımızı bilgilendirmektir. Kendi görüş ve düşüncelerimizi değil. Peygamberimiz, Hz. Muhammed örnek alınmalıdır. Peygamberimizin insanlara ilk tebliği; La İlahe İllahlah deyin kurtulun mesajı olmuştur. Bizlerde, çocuklarımızın beynine Tevhidi nakşetmeliyiz. Ancak böyle çocuklarımızda kulluk bilinci oluşur. Bizde vazifemizi yapmış oluruz. Bu düşünceyle, Diyanetin verdiği emek ve zamanın değerlendirilmesi, yaz Kur’an kurslarının asıl maksadına ulaşması, dilek ve temennisiyle. Selam ve dua ile.