?>

YAZARIMIZ SEDAT ERİŞ İLE “REFERANDUM” SÖYLEŞİSİ

Ercan Atay

8 yıl önce

Gazetemizin Yazarlarından Sedat Eriş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletilmek üzere kaleme aldığı ve 16 Nisan Halk Oylamasının sonuçlarını irdelediği “Referandumun Sonuç Haritası” başlıklı raporunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz etti.
Siyaset Uzmanı ve Toplumbilimci Sedat Eriş, başta merhum Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit olmak üzere son dönemlerin siyasi aktörleri olan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz gibi liderlere de görüş, düşünce ve projelerini aktarmış, deneyimli bir akademisyendir.
Sayın Eriş’le gerçekleştirdiğimiz sohbette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz ettiği raporun içeriğiyle ilgili görüş aldık.

***

ATAY: “Referandumun Sonuç Haritası” başlıklı raporun hazırlanış öyküsünden bahseder misiniz.

ERİŞ: 16 Nisan Halk Oylamasının sonuçları üzerinde çeşitli fikirler, tezler dillendiriliyor. Sonuçlar üzerinden konuşmak kolaydır. Önemli olan sonuçları meydana getiren olgulardır. 2015 yılından beri Başkanlık, yarı başkanlık sistemi üzerine akademik araştırmalarım sürüyordu. Halk Oylamasının olacağı gündeme gelince o güne kadar sahadan aldığım verileri, bilgileri güncelleyerek tekrar bir saha çalışması yaptım. Öncelikle şunu belirteyim; 16 Nisan halkoylamasında ‘Evet’ oyunun büyük bir bölümü Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a inanıldığı için verildi. Sayın Erdoğan dışındaki birçok lider Merhum Turgut Özal, Süleyman Demirel başkanlık sistemini çok istedikleri halde milleti başkanlık sistemine ikna edemeyeceklerini bildikleri için böylesine büyük bir riski göze alamadılar. Düşünebiliyor musunuz? Şayet 16 Nisan Halk Oylamasında ‘Hayır’ oyu yüksek çıksaydı ülkemizdeki ekonomi, toplumsal sorunlar ne hale gelecek ve Ak Parti ve Cumhuru Reis ne denli bir yıpratma kampanyası ile karşılaşacaktı? Avrupa’daki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik nefret propagandası azacak Ülkemiz başta dış politikada olmak üzere birçok alanda sıkıntı yaşayacaktı.

***

ATAY: Sedat Bey raporunuzun içeriği ile ilgili bilgi verir misiniz?
ERİŞ: Batman Sonsöz Gazetesini okurlarını aydınlatmak adına özlü bir bilgi vereyim. Referandum Sonuç Haritası başlıklı etüt çalışmamı kapsamlı ve çok başlıklı bir nitelikte kaleme aldım. Teknik analizim ana ve ara başlıklarından meydana geliyor.
Ana Başlık şudur: Evet-Hayır oy dağılımını belirleyen sosyolojik-psikolojik-demografik etmenler nelerdir?

Ara Başlıklar ise;

A-Büyük Kentler neden yoğun olarak HAYIR oyuna yöneldi. Ak Parti ülkenin üç büyük kentini neden kaybetti? Ak Partinin halkoylamasında izlediği strateji ve propaganda neden eski yıllardaki seçimlere göre daha az bir başarı elde etti?
B-Ak Parti gençlerden neden yeterli düzeyde oy almıyor.
C-Güneydoğuda Ak Parti eski dönemlere göre neden daha fazla oy aldı? Kürt oylarındaki bu artışın ana nedenleri neler?
D-Akdeniz, Ege ve Marmara sahil kentlerinde Ak Parti neden yeterli düzeyde oy alamıyor?
E-MHP 16 Nisan’da yapılan halk oylaması sonrasında siyaseten nasıl etkilenecek?

***

ATAY: Raporunuzda en çarpıcı tespitler nelerdir?

ERİŞ: Halk Oylamasının sonuçlarına baktığımızda en şaşırtıcı, çarpıcı tespitlerimden biri, siyaseten normal koşullarda asla yan yana gelemeyecek kurumların ve kişilerin HAYIR etrafında birleşmesidir. Başta Batman kentimizde olmak üzere ülkenin genelinde bunu görürüz. Bu birleşme bazen çok açık bazen de gizli olmuştur.16 Nisan Halk Oylamasından çok önce bazı toplantılarda şunu söyledim. Halk Oylaması sonucu şaşırtıcı bir rakamla neticelenirse bunun en temel nedeni şudur: Çok sayıda gizli Evet oyu, çok sayıda gizli Hayır oyu var.

***

İkinci önemli tespitim ise oyların rengi ile coğrafi-nüfus dağılımı arasında görünmeyen bir bağ ortaya çıkmıştır. Ülkemiz haritasına baktığımızda 7 bölgede konumlanmış olan ekonomik güç ve kapasite, gerekse yaş grupları açısından bakıldığında daha farklı ve ayırt edici yönlere sahip gelişmiş kentlerde, toplumsal kesimin büyük bir bölümü “Hayır”dan yana tavır koydu. Bu çok önemlidir çünkü 2019’daki Cumhurbaşkanlığı Seçiminde artacak yeni genç seçmen oylarla bu makas daha da açılırsa Ak Parti hiç ummadığı bir seçim yenilgisiyle karşı karşıya kalabilir.
Güneydoğudaki ‘Evet’ oy artışının gözden kaçan bir neden kent merkezlerinde Belediyelere atanan kayyumlardır. Kayyumların halka hizmet noktasında başarılı çalışmalar yapması bu bölgede yaşayan halkın istediği, özlediği yerel hizmetleri görmesi ‘Evet’ oy artışında önemli bir neden olmuştur.
Bu tablonun ortaya koyduğu gerçekler üzerinden yola çıkarak seçmenin, özlemleri, tavırları, siyasi mesajları duymazlıktan, görmezlikten gelecek siyasi partilerimiz çıkacak seçim sonuçlarından şok olacaktır.
Başta Güneydoğu olmak üzere ülke genelinde insanlarımızın ve toplumun uzun vadeli istikrarı, ekonomik durumu ve hepsinden önemlisi toplumsal barışı açısından önümüzdeki süreç çok iyi değerlendirilmelidir.
16 Nisan halkoylamasının Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal kırılganlığını öne çıkaracak sayısal veriler ortaya koydu. Ak Parti özellikle mega kentlerde yaşayan ve toplumun en nitelikli kesimlerini de içeren “Hayır”cı kesimle inatlaşması bu kitleyi dışlaması dünyayla inatlaşması akılcı ve ülke yararına bir strateji olmayacaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yukarıda anlattığım mesajları en iyi okuyan bir lider olarak Başta ABD- AB olmak üzere bozulan dış dengeleri yeniden düzene sokacak siyasi hamleleri mutlaka yaparken toplumsal kucaklaşmaya da önem verecektir.

Son bir not olarak çok önemli bazı özel bilgileri Batman Sonsöz Gazetesi okuyucularıyla paylaşayım.

1-Ak Parti içinde büyük bir siyasi revizyon başlayacak. Çünkü 16 Nisan halkoylaması sırasında kenardan çalışanlarla-yürekten çalışanlar dedikodusu siyasi kulislerde hayli konuşuluyor.

2-Yeni parti kurulması gerçekleşebilir.

3-MHP ve Bahçeli siyaseten sıkıntılı günler yaşayabilir.
4-Çok kısa bir sürede Ak Parti Genel Merkezinde ve Binali Yıldırım hükümetinde değişik isimler karşımıza çıkarken politikada güçlü isimlerin üstü çizilebilir.

***

ATAY: Son olarak önümüzdeki süreçte yani 2019 yılına kadar toplumsal hayatımızda ve siyasette ne gibi değişimler ve dönüşümler olacak?

ERİŞ: Ülkemizde çok az sayıda insanın bildiği bir bilgi notunu verip sorunuza cevap vereyim. Önümüzdeki iki yıl içinde 7200 kanun veya kanun hükmünde kararname değişecek. Yani işin en ağır kısmı Cumhuru Reis Erdoğan’ın sırtında yürüyecek. Köklü değişimlerle yönetim sistemimiz baştan aşağı yenilenecek. Değişecek bu kanunlarla başta ekonomik hayatımız olmak üzere hayatın tüm alanlarında büyük bir değişim bizi bekliyor. Bürokrasi denen devleti işleten yapıda sil baştan yapılanacak. Tüm bu düzenlemeleri bugünkü meclis yapacak.
Önümüzdeki aylarda yıllarda TBMM’de çok yoğun tartışmalar olacak.
Son olarak şunu söyleyeyim. 16 Nisan halk oylamasını bir maç olarak düşünürsek bu mücadelenin birinci devresini aştık. Asıl sonuç 2019 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde yaşanacak. ‘Hayır’ oyu kullanan cephe birleşip güçlü bir adayla seçimi kazanırsa tekrar parlamenter sistemine döner. Dolayısıyla 16 Nisan Halk Oylamasının yapılmasının bir anlamı kalmaz.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı sistemine ‘EVET’ diyenler çok sevinip işi gevşetmemeli.  Hayır oyu verenler de 16 Nisan Halk Oylamasından siyasi ve toplumsal dersler çıkarıp 2019 seçimlerine bugünden hazırlanmalıdır.
Siyasetimiz kentli, eğitimli, sosyo-ekonomik düzeni oturmuş nüfusun, değişime ve yenilikçiliğe olan doğal ilgisine yönelik yeni açılımlar geliştirmek zorundadır.

***

SEDAT ERİŞ KİMDİR?

1957 Siirt doğumlu Sedat Eriş, Gazi Eğitim Üniversitesi Türkçe Bölümünden 1979 yılında mezun oldu. 1996 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitiren Sedat Eriş, uzun yıllar eğitimci olarak görev yaptıktan sonra atıldığı bürokrasi hayatını başarı ile sürdürmektedir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI