“Türkiye-Suriye Yakınlaşması”,”Çözüm Komşularda”,”Türkiye Pozisyon mu Değiştiriyor” gibi aylar öncesinde yazdığım yazılarda Türkiye’nin ABD’ye güvenmemesi gerektiğini ve Suriye politikasını değiştirmesi gerektiğini yazmıştım.
Bugün görüyorum ki, Türkiye ABD ile müttefiklik üzere kurulu politikasına artık güvenmiyor. Bunun yerine “göbeğini kendi kesme” durumunda hissetmiş kendini.
Suriye politikasını gözden geçirip artık çözümü “Çözüm Komşularda” başlıklı yazımda da belirttiğim üzere komşularda görmüş.
Türkiye ile Rusya arasında oluşan uçak düşürme gerginliğine son verilerek iyi bir atılım gerçekleştirildi.
Türkiye bir taraftan Rusya ile diğer taraftan İran ile olan ilişkilerini düzeltme çabasını sürdürürken Suriye ile olan krizi de nihayetlendirmek istemektedir.
Suriye Rejim güçlerinin, PYD öncülüğündeki “Demokratik Güçler Birliğinin” askeri unsurlarını bombalamasını Türkiye ile olan ilişkilerin düzelmeye başlamasına bağlayabiliriz.
PYD’nin Esed güçleri tarafından vurulması ABD’nin işine gelmedi.
Bu durumdan elbette rahatsız oldu.
Nedeni de gayet basit.Çünkü PYD ile stratejik ortaklık yapmaktadır.
ABD’nin Suriye’deki temel amacı aylar öncesinde de yazdığım gibi PYD’ye Kanton Devletçikler kurdurmak.
Sonraki aşama eğer başarabilirse Türkiye’nin Güneyinde bu işi gerçekleştirmek.
Türkiye’nin Güneyi ve Suriye’nin Kuzeyinde oluşturulan kanton Devletleri Barzani önderliğindeki Kuzey Irak yönetimi ile birleştirmek ABD için nihai hedeftir.
Nihai hedef aslında bir zamanlar İngiltere’nin Yahudileri Filistin’e yerleştirmesi gibi Siyonist Yahudileri oluşan bu bölgeye yerleştirmektir.
Fırat ve Dicle havzasına Siyonist Yahudilerin yerleştirilmesi Projesinde “Arap Baharı”, Irak’ın parçalanması ve Suriye’nin bölünmesi vardı
Siyonist Yahudilerin Fırat ve Dicle Nehri sularının kullanımı konusunda geliştirdiği ve şu anda uygulamaya koyduğu politikalar bulunmaktadır.
Buna göre Fırat ve Dicle Nehrinin suları “Sınır aşan sular” tanımından “Uluslararası Sular” tanımına geçecektir.
Bu kavramı ve tanımı yerleştirmek için çalışmalar yapılmaktadır.
Buna göre Türkiye artık istediği şekilde suyu tutamayacak.
Suların geçtiği ülkeler suyu eşit kullanacaktır.
Türkiye’nin çözümü komşularda görmesi, Rusya ve İran ile sorunlarını gidermesi karşısında ABD’de yeni politikalar gerçekleştirdi.
Darbe yaptırarak Türkiye’yi zabt û rapt altına almak isteyen ABD bu planı gerçekleştiremeyince terör olaylarını tırmandırarak ülkeyi istikrarsızlaştırmak ve kontrolsüz hale getirmek istemektedir.