Batmanın varoş semtlerinden biri olan Kısmet Mahallesinin sokak ve duvarlarını renklendiren kadını hatırladınız mı?
Kısmet Mahallesindeki çocukların Yıldız Ablasından söz ediyorum.
Yıldız Tüzer’i, sıvaları dökülmüş, rutubet kokulu dar sokakları, çocuklarlara birlikte resimlendirirken tanımıştım.
Halk Eğitim Merkezi’nde uzun bir dönem kuaför eğitmenliği yapan Yıldız Hoca, çocukluğunda ilgi duyduğu resim yapmayı imkânları nedeni gerçekleşmeyince 30 yaşında iken kendi mahallesinin duvarlarını renklendirmeye başlamış.
Yerel yönetimlerin yıllarca ihmal ettiği, uyuşturucu satan torbacıların mesken edindiği sokaklar Yıldız Hocanın fırça darbeleri ile bir anda cennetten bir bahçeye dönüşmüştü.
Hiçbir oyun alanı ve sosyal alanları olmayan, tüm çocukluk haklarından mahrum yaşları 7–15 arası onlarca çocuk ile birlikte birbirinden güzel yaptığı resimler, bir anda yerel ve ulusla medyanın da dikkatini çekmişti.
Çocukları sanatla, fırça ile boya ile tanıştırdığı dönemde kendisi ile tanıştım.
Elimden geldikçe kendisine her konuda destek oldum.
Defalarca kendilerini ziyarete gittim.
Her gittiğimde Kısmet Mahallesinin daracık sokaklarında değişiklikler gördüm.
Mahallede tehlike metruk evler teker teker yıkıldı.
Bu evlerin yerinde çocuklar için geçici oyun alanları oluştu böylece.
Yıldız Hoca bununla da yetinmedi, kadın haklarına da el attı.
Kadına yönelik şiddete karşı duvarlara resimler yaptı, anlamlı yazılar yazdı.
Kadınlar Kısmet Mahallesinde haklarını öğrenmeye başladı.
Böylece Omuz omuza vererek iyi işler yapmaya başlamışlardı.
Her biri, başarı öyküsünü yazmak için Yıldız Hocanın izinden gitmeye başlamıştı.
Kısmet Mahallesindeki kadınları meslek sahibi yapmak, şiddete karşı bilinçlendirmek ve ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak için bir dernek kurmaya karar verdiler.
O süreçte de adeta danışmanlık ve yol göstericilik yaptım, dernekleşmenin ve sivil toplumculuğun zorluklarını anlattım kendilerine.
Ama yine de kararlı olduğunu söyledi.
Uzun uğraşılar ve kurumların bürokratik zorluklarına rağmen 1 bir kişi hariç, tüm kurucuları kadın olan Batman Sokak Sanatı Derneği’ni kurdu.
Dernek aracılığı ile projeler yapmak, kurslar vermek için girişimlerde bulundu ama hiç biri sonuç vermedi.
Başarı öyküleri il ve ülke sınırlarını aşınca birileri bundan rahatsız oldu.
Kurumlar derneği desteklemediği gibi, kamuoyunda da farklı algılar oluşturuldu.
Kadına yönelik şiddete karşı da farkındalık oluşturmak, meslek kazandırmak, çocukları sanatla tanıştırmak, sokakları yaşanabilir kılmak için yola çıkan Yıldız Hocanın derneğiyle ilgili olduk olmadık iddialar ortaya atıldı.
Kamuoyunda oluşturulan yanlış algılara dernek üyelerinin bir kısmı inandı ve şikâyetçi oldu.
Bu durum karşısında üzülüp hastalanıp yatağa düşen Yıldız Hoca, derneğin kapısını kapattı..
Büyük umutlarla kurulan Batman Sokak Sanatı Derneği bir anda kapandı.
Yıldız Hocayı ne bu şehri yönetenler ne de Kısmet Mahallesi Sakinleri ne yazık ki sahiplenmedi, desteklemedi.
Bütün bu yaşananlardan habersiz kendisini ziyarete gittiğimde onu çok üzgün ve hasta gördüm.
Kolunda serumla hastaneden dönüyordu.
Yıldız Hoca kendisine yapılan haksızlığı unutamıyor.
Verdiği çabanın ve iyi niyetinin karşılığı bu olmamalıydı.
Yıldız Hocaya bu haksızlık yapılmamalıydı.
Yıldız Hoca küstürülmemeliydi.
Ne yazık ki bu Batmana değer katanların değerini bilmiyoruz.
Yıldız Hoca da değerini bilmediğimiz ve küstürdüğümüz kişiler listesine eklendi ne yazık ki.