YILLAR BENİ ONAYLADI

İstanbul’da -adını vermeyeceğim- ancak o gazeteyi arşivimde belge olur diye saklamıştım o makalemi Hatice Türkan hanımefendi ile Ercan Atay beye mutlaka göndereceğim. Bu yazımla birlikte teyit ve ispat anlamında gay'ler ülkesi İngiltere" başlığıyla yazmıştım köşemde.

Peki, neden böylesi hakaret dolu bir başlık?

İzin verirseniz anlatayım George Puşt ile Tony Blair ittifak edip Irak'a saldırmışlar ve Irak'ı kan gölüne çevirmişlerdi. Gazetemizin sahibi korkudan titriyordu.

“Mehmetciğim bu köşeyi nasıl yayınlarız? İnan! Gazeteyi kapatırlar” diye endişeleniyordu. Onu ekstrem örneklerle etki altına aldım ve yayınlamak zorunda kaldı. Zira “bırakırım sende yazmayı” diyerek kendimi koymuştum ortaya.

Aklıma rahmetli Zeki Müren'in "Bıldırcın Yağmuru" isimli şiir kitabı geldi.

O kitabın bir şiirinde "Kumar Oynadım Felekle Kendimi Kaybettim" diyordu.

Bizim o meşhur gazetenin imtiyaz sahibi olan arkadaşım korkmuş, kendini kaybetmişti. Yayınladılar, inanın yakın bir geçmişte beni aradı ve halen görüşüyoruz.

Hatta Batman Sonsöz ile Gazetem İstanbul'daki köşelerimi okuyormuş. Neyse öze dönmek gerekirse çok daha iyi anlaşılacak bu köşemin içeriği.

Tony Blair o dönem savaşın harlı bir şekilde devam ettiği sıralarda Irak'taki İngiliz askerlerine moral anlamında ziyaret etmiş ve onlara şöyle hitap etmişti “Siz yeni çağın kahramanları ingiliz askerleri sizler olmasaydınız islam terörü virüsü bütün dünya’ya yayılacaktı” Onun bu demeci kanıma, canıma dokunmuştu.

Karşı yazı yazmalıydım ama öfkeyle değil bilimsel ve soğukkanlı belgelere dayanarak.

İstanbul Balta Limanı Behcet Kemal Çağlar Lisesinde İngiltere’den getirilen Mary Rose İsimli bir ingiliz bayan ingilizce öğretmeni olarak görev yapıyordu.

Yeşilköy’deki evime onu davet etmiş durumu ona açıklamıştım. Bana İngiltere’nin ve ingilizlerin bir nevi sırları anlamında detay bilgiler vermişti.

Düşüncelerimle de harmanlayarak her türlü riski de göze alarak o yazıyı o yılların şartlarında yazdım.

Şimdi aradan uzun sayılacak yıllar geçti. On yılı aşkın… “Elhamdülillah” Tony Blair ve George Puşt şimdi o Irak çıkartmasında suçlu bulundular.

Dünya kamuoyu vicdanında mahkum oldular. Yıllar ve zaman bendenizi haklı çıkarttı. gelişmeler ve belgeler beni ve yazımı doğruladı, belgeledi.

İnanın bunun için iki rekat şükür namazı kılacağım.

Dün ben aradım o meşhur gazetenin imtiyaz sahibini.

Bu konuyu konuşuyoruz, yalvarıyor şahsıma “gel bizde yine yazmaya devam et” diye.

“Gazetem İstanbul’a” ihanet olur diye kibarca sevgili arkadaşımı etik olmaz diye yazmamalıyım konusunda onu ikna ettim.

Yine aynı gazetede dönemin Başbakanı Erdoğan ile ilgili marketing prime minister  pazarlamacı başbakan diye köşe yazmıştım zira o dönemde de AKP’nin Genel Başkanı yani Başbakan Erdoğan yabancılara mülk, arazi satış yasasını çıkartmıştı.

İşte böyle gel zaman git zaman çeşitli savaşlarla başta Çanakkale olmak üzere kanımızla, canımızla vatana düşmanı almayan, denize döken bir çağ kapanmış adamlar dövizle stratejik bölgelerde Antalya, Akdeniz, Ege, Datça vs. sahillerimiz de mal mülk alabildiler.

Silahla, savaşla alamadıklarını para ile aldılar halen bu yasa yürürlülüktedir.

Özellikle de İsrail Bu konuda çok mahir. Mardin, Urfa ve Güneydoğu’nun en zümrüt en değerli topraklarını gizli özne kendilerini gizleyerek toprak aldılar, almaya da devam ediyorlar. Osman’ı ruhuna ihanet mi edildi? Yoksa ben mi yanılıyorum? Fatih Sultan adaşım bu yabancılara mal, mülk, arazi, toprak satışını şu an görse tepkisini Allah aşkına bir hayal edin lütfen. Bir şiirimle bitiriyorum.

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.