Eskilerde çok da eskilerde sayılamayacak bir geçmişte bankalar ve bankacılık yoktu. Olmaması büyük bir eksiklik miydi? Şüphesiz ki hayır!
Beşeri ilişkiler ve sosyal yardımlaşma tüm hızıyla devam ediyordu. O dönemlerin insanları insan gibi insanlardı. “Söz” vardı. “Ahde Vefa” vardı. “Allah’ın Rızası” vardı. Söz namustu. Söz senetti. Bir nevi garanti belgesiydi.
Yitirdiğimiz bu erdem değerlerin yerlerine bankacılık sistemi getirildi.
Vampir misali, kene misali kan emen bu sistemler ve kurumlar hayatları söndürüyor.
İnsanları çeşitli yasal kumpaslarla iflasın eşiğine getiriyor. Faiz sistemini devreye koyup neler yapıyor, neler yapmıyor ki? Bunları detaylandırmaya bilmem ki gerek var mı?
Modern çağın modern firavunları, nemrutları az kalır bu yıkıcı sistemlerin yanında.
Dolaylı hakaretin bini bir para “kefil” istiyorlar. Mealen biz size güvenmiyoruz, kendimizi, yani kurumumuzu garantilemek için maaşlı, mal varlığı olan bu olanları belgeleyebilecek kefil istiyoruz anlamında… Kefile de inanmıyorlar belge istiyorlar.
Maaş bordrosu vs. çek, senet kıymetli evrak ya da kendilerinin tuzak anlamında hazırladıkları belgeleri, sözleşmeleri imzalamanızı emrivaki yaparak zorunlu hale getiriyorlar. Buyurun! Buradan yakın. Modern dünyanın modern kapanları, tuzakları her eylemin ve olgunun, alışverişin ya da işlemin sonunda bu vampire benzettiğimiz kurumlar mutlak surette kazananı onlar oluyor.
Bankacılık sistem ve amaçlarına, işlevlerine odaklanarak düşünmenizi öneriyorum. Sonuçların ne kadar vahim, acımasız ve mekanik gayri insani, gayri İslami olduğunu görecek, bileceksiniz.
Saygınlık, efendilik büyüğe hürmet vicdani merhamet bitti ya da bitirildi. İnsanlık bitti, yitirildi, adalet, hakkaniyet yok oldu. Tam anlamıyla irdelemeye kalkışsam ciltlerce kitap ve ansiklopedi olabilecek bu güzelim değerler bitince ortada ne kaldı? Hiç olmazsa satırbaşlarıyla geçeyim.
Saygının yerini saygısızlık aldı. Daha sonra saygısızlığın yan etkileri, tahribatlar sosyal psikoloji ve demografide korkunç infiallere sebep oldu. Olmaya devam ediyor.
Maddi-manevi tahribatları maksimum boyutlarda vicdan vicdansızlığa, merhamet merhametsizliğe dönüştüğünde toplum taş kesildi.
Robotlaştı müthiş ve sınırsız komplikasyonlara neden oldu olmaya da devam ediyor.
Baba oğlunu, oğul babayı düşman görüp azıcık bir menfaat uğruna inanın öldürebiliyor. Namus, namussuzluğa dönüşünce özür dileyerek yazıyorum.
Anne kızını satabiliyor. Televizyon kanallarında yazı ve görsel medya da izlemişsinizdir bu utanç tablo ve vakaları adalet ve hukuk yerini adaletsizliğe hukuksuzluğa bırakınca bırakın birey olarak değerlendirmeyi sosyal patlamalar, çatışmalar iç savaşlar çıkabiliyor.
Ülkeler parçalanıyor eski Yugoslavya, şimdiki Suriye vs. örnekleri çoğaltmak mümkün.
“Çare ve çözüm ne?” diye sorgulamak gerekirse rol model alınacak yegâne sistem, idare mutlak huzur “İslam” diyeceğim.
İslam’ın uygulandığı Allah kelamı olan Kur’an’ın emir ve yasakları zaten insanlar için gönderildi.
İnsana ya da insanlığa zarar veren her nevi kötülük, musibet zararlar dinimizin emirleri doğrultusunda yasak veya haram kılınmıştır.
Faydaları ve insanı, insanlığı yücelten maddi, manevi değerleri de emretmiştir hem de hiç bir baskı ve zorlama olmaksızın.
Ancak yapılanlarında, yapılmayanların da sorgulanacağı ve hesap verileceği uhrevi bir mahkemenin olduğunu da açık seçik olarak beyan edilmiştir.
“Mahkeme-i Kübra” yargı günü, büyük mahkeme.
Değerli okurlar böylesi hayati önem arz eden konulara kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim tümünü belge ve bilgilerle sebep ve sonuçlarla şaheser ve zaman aşımına uğramayıp aksine zamanlar ve çağlar üstü niteliklerle boşluk bırakmadan ayet, ayet açıklamaktadır.
Aynı şekilde hadis-i Şerifler ile Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’ in sünnetleri de üniversitelerdeki bilim dallarından da çok daha üstün olarak açıklamalar yapmaktadır.
Bizlere düşen görevler bu konulara gönül verip, araştırmak okumak ve candan ihlâsla ilgili olmaktır.
Bu kutsal ve hayat berisi, ötesi konulara araştırmacı olarak başladığınızda din tacirleri, dindar görünümlü Dİ-Nİ-DAR ların hatalarını, yanlışlarını dikkate almayın lütfen.
Onlar zaten yaptıklarından ötürü bedel ödeyeceklerdir. Zira bu din, belli bir kesime, guruba değil de tüm âleme gönderildi. İslam evrensel ve son dindir.
Kalın sağlık, sevgi ve inançla kararlı ve mutlu olarak siz saygın Batman Sonsöz okurlarımız.