<div> </div> <div>‘’Bayram Ayhan ile Esnaf konuşuyor’’ adlı köşemizde bu hafta ayakkabı tamircilerinin sesi olduk.</div> <div>Kalfa ve çırak bulamamaktan, ekonomik ve hayat pahalılığından, hak ettikleri değeri görememekten ve gençlerin ayakkabı tamiratına yönelmeyişinden dert yanan ayakkabı tamir ustalarından gelen cevaplar:</div> <div> </div> <div><strong>KADRİ MEMİŞ: </strong>14 yaşımdan beri ayakkabı tamirciliği yapıyorum. Adana’da başladım ve 1985’den beri Batmanda devam ediyorum. Meydan Mahallesi Eski Postane Caddesinde bulunan dükkânımda kiracıyım. Kendimi sürekli yetiştiriyorum, bu yüzden işimde çok iyiyim. Gözümü kapatırım işimi yaparım. Ayakkabıya hiç bakmadan boyayabilirim. Eskiye göre ayakkabı tamiri yapanların sayısında düşüş var çünkü şuan ki gençler bu işi yapmayı tercih etmiyor. Temizliği seven insanlar bize gelir. Tüm müşterilerim benden memnun. Bana genelde eski müşterilerim geliyor. Bana her yaştan insan tamir için geliyor çünkü bu bir ihtiyaçtır. Bu işi yapan birkaç tane esnaf kaldık. Onlarda gittikten sonra bu meslek giderek ölecektir. Burada tamir, boyama ve her türlü eksiklikleri gideriyorum. Kadın çantaları da dâhil.</div> <div> </div> <div><strong>ORHAN SAĞDIÇ: </strong>Ayakkabı imalatçılığı biz de dede mesleğidir. Dedemden babama, babamdan da bana geçti. 7 yaşındayken babamın yanında çırak olarak başladım. Daha sonra kendimi ve işimi geliştirerek Batmanda bir marka olmayı başardım. 45 yıldır bu işi yapıyorum. Cumhuriyet Mahallesi 1. Cadde Selahattin Eyyubi sokağında bulunan dükkanımda 10 yıldır kiracıyım. Mesleğimle ilgili en önemli sorun deneyimli eleman bulamıyoruz ve malzeme sıkıntısı yaşıyoruz. Batmanda malzemeleri bulamadığım için dışarıdan sipariş veriyorum ve bu da beni sıkıntıya düşürüyor. Müşteri potansiyelimiz iyi durumda. Her yaştan insanlar bize geliyor. Biz burada sadece ayakkabı üretiyoruz. Tamir ve boyama gibi işlemleri yapmıyoruz. Sadece imalat yapıyoruz. Bir ayakkabının kaliteli olup olmadığını anlamak için bu işten anlamak gerekiyor. Bizim işimiz ağır bir iştir, çok emek istiyor herkes yapamaz. Artık herkes okul okuyor, kimse çocuklarını böyle işlere göndermiyor. O yüzden bu meslek her geçen gün ölmeye yüz tutuyor.</div> <div> </div> <div><strong>ALİ SAĞDIÇ:</strong> Ayakkabı tamiratına 10 yaşında çırak olarak başladım. Çıraklıktan sonra kalfalık ve ustalık yaptım. Çarşı Mahallesi, Bankalar Caddesi, Biçiciler Pasajındaki dükkânımda 15 yıldır kiracıyım. En önemli sorunumuz yetiştirecek eleman bulamıyoruz çünkü artık kimse bu mesleği tercih etmiyor. Fabrika sistemine geçildiği için el sanatları bir bir ölüyor. Eskiye göre müşteri sayımızda ciddi bir düşüş var hatta sıfırın altında diyebilirim. Bu böyle olunca da kira vb. giderlerimi karşılamada zorlanıyorum. Gelir gideri karşılamıyor. Burada ayakkabı tamiratı, boyası ve bakımı gibi işlemleri yapıyorum. Bana gelen müşterilerin geneli orta kesim. Gençler pek tercih etmiyor. Bizim mesleğimiz dünyadaki en kötü meslektir çünkü ayakkabı kokusu, bali kokusu vs. çok rahatsız ediyor. Bu mesleği herkes yapamaz çünkü bunu yapabilmek için uzun yıllar çalışmak lazım. Ben çırak olmak için bile 10 senemi verdim.</div> <div> </div> <div><strong>FİKRİ AYDIN:</strong> Ayakkabı tamirciliğine 11 yaşında ayakkabı boyacılığı yaparak başladım. Sonra ayakkabı tamiratına geçtim. 30 yıldır ayakkabı tamiratı yapıyorum. Çarşı Mahallesi Biçiciler Pasajında bulunan dükkânımda 11 yıldır kiracıyım. Mesleğimle ilgili en önemli sorun; el emeğimizin karşılığını almakta zorlanıyoruz. Kendi sektörümde en iyi olmak için çaba gösteriyorum. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. İnsanlar ayakkabıları yırtılınca hemen yeni ayakkabı almak yerine tamiri düşünsünler çünkü biz orijinal gibi yapıyoruz. Özellikle spor ayakkabılarda file ve yüz değişimi yapıyorum. Eleman maalesef yetişmiyor çünkü insanlar rahata alışmış durumda alışmış durumda. Benim bile 16 yaşında çocuğum var ama bu işe entegre edemiyorum. Müşteri sayımız bir ara düşmüştü ama son zamanlarda ayakkabı tamirine bir yönelim oldu ve müşterilerimiz arttı. Biz her kesimden insana hizmet veriyoruz. Eğer vatandaşların önem verdiği bir ayakkabıları varsa her ustaya teslim etmesinler. İşi en iyi yapana versinler. Bu meslek asla ölmez çünkü Avrupa’dan gelenlere soruyorum bu iş oralarda bile çok değerli. Son zamanlardaki olumsuz gelişmeler beni de çok etkiledi ancak ben bunu müşteriye en az şekilde yansıtmaya çalışıyorum.</div> <div> </div> <div><strong>MEHMET USTA: </strong>Ayakkabı tamirciliğine 8 yaşındayken babamın yanında çırak olarak başladım. Atadan kalan mesleği devam ettiriyorum. Meydan Mahallesi Ziraat Bankası arkasında bulunan dükkânımda 22 yıldır kiracıyım. Mesleğimi severek yapıyorum. Müşterilerimiz bizden gayet memnun. En önemli sorunumuz aldığımız ürünün fiyatının sürekli artması çünkü dolar bazında alıyorum. Bir boyayı eskiden 9 liraya alırken şimdi 14 liraya alıyorum ve bunu müşterilerime yansıtmıyorum. Ne kadar zam yapılırsa giden bizim emeğimizden oluyor. Dolar yükseldiği için malzeme bulamıyoruz çünkü tedarikçiler stok yapıp, satmıyorlar. Bu meslekte çırak ve kalfa yetişmediği için ölmeye meyillidir. Şuan hayatta olan ustalar vefat ederse mesleğimiz yok olur. İş yerimiz eskiden beri var olduğu için baba dostu müşterilerimiz var. Müşterilerimizin çoğu eski müşterilerdir. Çevre köylerden bile geliyorlar. Ben tamirat ve boya yapıyorum. Deri montta boyalıyorum. Deforme olmuş ayakkabılarınızı tamire getirirseniz yeni ayakkabı almak zorunda kalmazsınız çünkü biz her türlü tamiri yapıyor ve yeniliyoruz. Türkiye’deki tüm ayakkabı tamircileri olarak ayakkabı tamir ve lostra Facebook sayfasında bütün ustalar irtibat halindeyiz. Orada sıkıntılarımızı paylaşıyoruz ve birbirimize işimizi daha iyi yapmak için fikir alış verişinde bulunuyoruz.</div> <div> </div> <div><strong>ŞÜKRÜ KANDEMİR: </strong>Ayakkabı tamiratına 8 yaşında dayımın yanında çırak olarak başladım. 20 yaşıma kadar dayımla çalıştım. Sonra kendi işimi yapmaya başladım. Meydan Mahallesi Balıkçılar Caddesinde bulunan dükkânımda 10 yıldır çalışıyorum. 30 yıldır bu sektörün içindeyim. Günümüzde sanatkâr insanlara kıymet verilmiyor. Eleman bulmakta zorlanıyorum çünkü gençler rahata alışmış durumda. Sanal âlemde yaşıyorlar. Müşteri sayımız eskiye göre düşük. Burada ayakkabı, çanta, valiz, boyama gibi işlemler yapıyorum. Aldığım malzemelerin fiyatları yüksek olduğu için piyasa bitik durumda. Esnafa hiçbir konuda destek yok. Mesleğimiz hak ettiği değeri görmüyor. Bu meslek insanı ne zengin eder ne de aç bırakır. Bu meslek ölmeye yüz tutmuş bir meslek değil ancak gençlerimiz bu şekilde devam ederse birçok meslek sıkıntıya girer. Eskiden müşteriler gelir ayakkabıyı bize bırakır giderdi ama şimdi ayakkabının tamiratıyla ilgili birçok şey söylüyorlar.</div> <div> </div> <div><strong>SELAHATTİN SEVEN: </strong>Ayakkabı tamirciliğine 8 yaşında babamın yanında çırak olarak başladım. 30 yıldır bu sektörün içindeyim. Çarşı Mahallesi 727. Sokakta bulunan dükkânımda 20 yıldır çalışıyorum. Eskiden işlerimiz çok yoğundu hatta 2. El ayakkabı satışı bile yapıyorduk. Üretimin çoğalması, milletin alım gücünün artmasıyla kimse tamire yönelmiyor çünkü tamir ederse bunun belli olmasından utanıyor. Vatandaş hizmetimizden memnundur. Kimse bu işi beğenmediği için çırak yetişmiyor. Biz eski olduğumuz için sabit müşterilerimiz var. Dolar yüzünden insanların alım gücü düşünce tamire yönelim biraz arttı. Ben normalde 2 yıllık üniversite mezunuyum. İş bulamadığım için baba mesleğimi yürütüyorum. Petrolden üretildiği için malzeme fiyatları arttı ancak biz bunu müşterilerimize yansıtmıyoruz. Bu da bizden gidiyor ve bizi zorluyor. Müşterilerimiz gönül rahatlığıyla bize gelebilirler. 300-400 lira verdiğiniz bir ayakkabıyı atmak yerine bize getirin ve ufak bir tadilatla eski haline çeviririz.</div> <div> </div> <div><strong>KADİR USTA:</strong> Ayakkabı tamirciliğine 19 yaşında İstanbul’da çırak olarak başladım ve 7 sene İstanbul’da çalıştım. Çarşı Mahallesi Fahrettin Yıldız Caddesinde bulunan dükkânımda 18 yıldır kiracıyım. İşim iyi gidiyordu ama son 5 senedir zorluk çekiyorum. Her şeye zam geldiği için malzeme fiyatları arttı ve kazancım ev kirama bile yetmiyor. Eskiye göre müşterilerimde ciddi düşüş var ve her geçen gün azalıyor. Böyle olunca da haliyle ekonomik olarak zorlanıyorum. Bu işten aldığım kazançla geçinemiyorum. Ben kendim kazanamadığım için çırak ve kalfa alıp yetiştiremiyorum. Ben burada tamir yapıyorum, eski ayakkabı ve elbiselerin alım satımını yapıyorum. Ben bu mesleği bırakmak zorundayım çünkü geçinemiyorum. Organize sanayide seri üretim ayakkabı imalatı yapan yerler çırak yetiştirebilir ama benim gibi küçük esnaflar yapamaz. İşimi iyi ve düzgün yapıyorum. Uygun fiyatlarla yapıyorum. Vatandaşlarımız tamir yoluna giderse bizim de işimiz de iyileşme olur. İş yerim ve evim kira yetkililerden yardım talep ediyorum.</div> <div> </div> <div><strong>MUZAFFER SEVEN: </strong>Ayakkabı tamirciliğine 12 yaşında amcamın yanında çırak olarak başladım. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Huzur Mahallesi 503. Sokakta bulunan dükkânımda 20 senedir kiracıyım. Son yıllarda geçim sıkıntısı yaşıyorum. Ekonomik krizden dolayı müşteri sayımız çok düştü haliyle bu bizi olumsuz etkiledi. Dolar üzerinden malzeme aldığımız için fiyatlarda sürekli bir artış var. Artık insanlar rahat para kazanmanın yolunu seçtikleri için bu yapmak onlara zor geliyor. İstiyorum ki dolar düşsün ve biraz nefes alalım. Bu meslek bu şekilde devam ederse yarını için umutlu değilim. Sadece ayakkabı tamiri yapıyorum. Her yaştan müşterim var. Biz hakkımızı alamıyoruz. Masrafımız çok ama gelirimiz az. Vatandaşlara tavsiyem zaman tasarruf zamanıdır. Ayakkabılarımızı, elbiselerimizi çöpe atarak israf etmeyelim. Aslında çöpe atılan birçok ayakkabı tadilatla kurtarılabilir.</div> <div> </div> <div><strong>ABDULLAH KANDEMİR:</strong> Ayakkabı tamirciliğine 10 yaşında eniştemin yanında çırak olarak başladım. Karşıyaka Mahallesi Petrol Caddesinde bulunan dükkânımda 25 yıldır kiracıyım. Kimse artık tamire rağbet göstermiyor. Sanayileşme yani imalatçılık ayakkabı tamirciliğini bitirdi. Çırak ve kalfa bulmakta zorlanıyorum. Çünkü gençler ayakkabı tamircisi olmak istemiyor. Gelen çırak adayı da daha işi öğrenemeden ücret talep ediyor. Ben bu meslekten ne kazanacağım diyerek mesleği küçümsüyorlar. Halk Eğitim Merkezleri kurs açamıyor çünkü kurs açmak için en az 25 – 30 kişi olması lazım. Gençlere ayakkabı tamirciliği kursu verilirse bu meslek devam eder. Aksi takdirde bu meslek daha fazla ayakta kalamaz. Covid 19 pandemisinden dolayı müşteri sayımızda ciddi bir düşüş var. Ayakkabı tamirciliğinde biz son nesiliz. Her yaştan müşterimiz var. Doların yükselmesinden sonra tedarikçiler stok yaparak malzeme satmıyor. Vatandaşlara tavsiyem tamir ayıp değildir. Zaman tasarruf zamanıdır. Tamire gelsinler biz işimizi çok iyi yapıyoruz.</div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=eBNqPb528-k</div>