BATMAN’IN EMEKTAR GAZETECİLERİYLE 10 OCAK’A ÖZEL

Her özel günde, özel söyleşiler yaparım da 10 Ocak Gazeteciler Günü’nü es geçer miyim hiç? Geçmem elbette.

BATMAN’IN EMEKTAR GAZETECİLERİYLE 10 OCAK’A ÖZEL

Haber alma hakkınızı yerine getiren, sorunlarınızı gündemleştirip çözümleri için uğraşan fedakâr Batman Basınına yer ayırdım bugün.

Geçen sene “en genç gazetecilerle” yaptığım söyleşiyi bu defa “emektar gazetecilerle” gerçekleştirdim.

Ortaya baya keyifli bir sohbet çıktı.

Hele anılar… Okurken hem düşünüp hem kahkahalar atacaksınız eminim.

 

MESLEĞİNİ HAKKIYLA YAPAN BİR İSİM: ERCAN ATAY

Ercan Atay… Aslında bu ismi anlatmak epey zor benim için. Zira hayalini kurduğum bu meslekte elimden tutup beni bugünlere getiren kişidir kendisi. Sadece ben değil. Mesleğe hevesli birçok insana aynı şansı tanıdığına da bizzat şahidim. Mesleğini hakkıyla yapan, “gazeteci”den önce “insan” olunması gerektiğine inanan biri. Vicdanı hep ön planda. Sanırım buradan geliyor meslekteki başarısı…

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Mesleğe başlama tarihim yok, çünkü kendimi bildim bileli bu işle meşgulüm. Gazete dağıtıcılığı yaptım ilkin. Elimde deste deste gazetelerle Batman’ı sokak sokak gezip gazete dağıttım. Mesleğe merakım artınca dizginciliğe başladım. Dizgincilik şimdi yok tabi. Teknolojinin henüz gelişmediği, bilgisayarların kullanılmadığı o dönemlerde haberleri dizgi makinesindeki tuşlarla harf harf dizer öyle basıyorduk. Burada almam gereken deneyimi aldıktan sonra mizampajçılığa başladım. Yani gazete sayfasının tasarımını yapıyordum. 1991 yılında ise Batman Gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmaya başladım. 2014 yılından bu yana ise kendi gazetem olan Batman Sonsöz’ü çıkararak meslekteki serüvenimi sürdürüyorum.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Önce teknik anlamda neye dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedeyim. Habercilikte bir terim vardır. 5 N 1 K denir. Haberler bu kurala göre yazılır. Haber metninde okurun aradığı bütün bilgiler bulunmalıdır. Haberin ayağı eksik olmamalıdır. Okur, yazdığınız haberi okuduktan sonra kafasında soru işareti kalmamalıdır. Ayrıca okuru sıkacak şekilde de yazılmamalıdır. Kelime ve cümle tekrarlarından kaçınılmalıdır. İşin bir de ilkesel yönü var. Bu daha derin bir konu tabi. Gazeteci, her şeyden önce mutlaka vicdan sahibi olmalıdır. Çevresinde gelişen olaylara karşı tepkisiz olmamalı, yaptığı haberde mutlaka vicdan muhasebesini yapmalıdır. Akşam başınızı yastığınıza koyduğunuzda yaptığınız haberden veya kaleme aldığınız bir yorumdan rahatsızlık duymuyorsanız, vicdanınız rahat bir şekilde uyuyabiliyorsanız iyi bir gazeteci olduğunuza inanabilirsiniz.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Genel anlamda eğer yaptığınız haber birilerinin tepkisine yol açıyorsa doğru yolda olduğunuzu düşünebilirsiniz. Çünkü bazı şeyleri görmezden gelemediğinize işarettir bu. Kişisel çıkarları bırakıp toplumun çıkarını düşündüğünüz anlamına gelebilir. Böyle de olmalı zaten. Bir kişinin ya da zümrenin değil, toplumun çıkarına göre hareket etmek çok önemlidir. Gördüğünüz eksiklik ya da yanlış için bir kurumun ya da kuruluşun veyahut herhangi bir şahsın haberini yapmışsanız, bunun karşısında tepki bile alsanız, o haberi yapmak zorundasınız. Çünkü yapılan yanlışları görmezden gelmek ya da susmak, bırakın gazeteciliğe, insanlığa bile sığmaz. Bugüne kadar toplumun huzurunu bozacak hiçbir habere imza atmadım, en fazla hassasiyet gösterdiğim şey de bu oldu. Ancak hataya ya da eksikliğe düşen şahıs ya da kurumların haberini yapıp tepki çektiğim mutlaka ki olmuştur. Bunlardan ise asla pişmanlık duymadım. Çünkü gazetecilik bunu gerektirir.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Klasik bir kelime vardır, derler ki “gazetecilik zor zanaattır”. Ben ise bunu kendimce geliştirerek şöyle diyorum “Güneydoğu’da gazetecilik yapmak daha zor zanaattır” biz yıllarca bunun zorluklarını yaşadık. Geçmiş dönemlerden bugünlere kadar yaşadıklarımızı anlatamaya saatler ve sayfalar yetmez. Tüm zorluklara rağmen biz zor olanı yaptık ve bence zor olanı başardık.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Meslek hayatımız boyunca başımızdan çok ilginç olaylar geçti. Hafızamda tüm canlılığı ile kalan bir anımı paylaşayım. 1990’lı yıllardı. Her gün sokak ortalarında cesetlerle karşılaşıyoruz. Faili meçhul cinayetler dönemiydi yani. Bir faili meçhul bir cinayet haberini aldım. Haberimi yaptım. Olay mahallinden uzaklaşmak üzereydim ki sokağın başında iki kişinin silahla bana doğru yöneldiklerini fark ettim. Kendimi yüksek sesle tanıtınca ve Kürtçe konuşunca karşımdaki kişilerin sesini duydum. “ne ev e” (bu değil) dedikten sonra koşarak uzaklaştılar.  Kim bilir kimin peşine düşmüşlerdi diye düşündüm. Tabi o an kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim. İkinci bir anımı daha paylaşmak isterim. Sabah saatlerinde gazete bürosuna gelmiştim. Gazeteleri inceledim. Bir gazetede, bir kamyonun koyun sürüsünü ezerek telef ettiği haberini gördüm. Hemen muhabirimize yöneldim. Kendisi genelde hastane haberlerini yapardı, hastane muhabiriydi yani. “Bu haberi neden kaçırdık?” diye sordum. Muhabir de bana “Abi, kimse koyunları hastaneye getirmedi ki?” cevabını verdiğinde kendimi gülmekten alıkoyamamıştım.

***

BASININ EN RENKLİ İSMİ: NİMET DAL

Batman Basınının en renkli ismi Nimet Dal. Ona “fıkra gibi adam” diyorum ben. Çünkü sohbeti epey keyifli. Konuşurken yüzünüzde güller açtıran bir isim. Ayrıca motive etme konusunda da bir numara. Meslektaşları tarafından da sevilip sayılıyor Nimet Bey.

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Yaklaşık 30 yıldır mesleğin içindeyim. İçimde bu mesleğe, karşı koyamadığım bir merak vardı. Batman Çağdaş Gazetesinde Merhum Enver Arslan’ın yanına gidip gelirken mesleğe merakım daha da arttı. Onun girişimleri ile 1978–79 yıllarında Batman Çağdaş’ta habercilik yapmaya başladım. Aynı yıllarda Türkiye Gazetesinin de Batman Temsilciliğini yapmaya başladım. 5 yıl sonra İHLAS Haber Ajansına geçtim. 10 sene İHA’nın Batman Temsilciliğini yaptım. Bu arada Batman Çağdaş’tan ayrılmış, Batman Postası’na geçmiştim. Habercilik yapıyordum, aynı zamanda yorum yazıyordum. Farklı bir kurumdaki işimden dolayı mesleğe 2 sene ara vermek zorunda kaldım. 2 sene aradan sonra Batman Duruş Gazetesini satın alarak yayım hayatını sürdürdüm. 1 yıl bu gazeteyi yayımladık, daha sonra Batman Demokrat Gazetesini çıkarmaya başladık. Gazetenin sahipliğini yapıyorum. 3. yılımıza girdik. Batman halkından aldığımız destekle Batman Demokrat’ın yayım hayatını sürdürmeye devam edeceğiz.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Gazetecilik, herkesin yapabileceği bir meslek değil. Süreklilik çok önemlidir. Mesleği yaparken doğruluktan taviz vermemek, ilkeli davranmak gerekir. Bir haberi yaparken, konunun muhataplarını önyargısız bir şekilde dinlemek gerekir. Bir makineyle fotoğraf çekip iki satır yazmakla habercilik yapılmaz. Şahsi çıkarları bırakıp toplumun faydasını gözetmek önemlidir.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Biz, 12 Eylül Dönemlerinde bu mesleği icra ettik. Faili meçhul cinayetler döneminde gazetecilik yapmaya çalıştık. Yazdığımız yorumlar, yaptığımız haberler yüzünden yaşadığımız baskıların, tehditlerin haddi hesabı yoktu. Ölüm tehditleri alıyorduk. Çevremizde birçok gazetecinin faili meçhul bir şekilde öldürüldüğüne şahit olduk. O dönemlerde yaşadığımız baskı ve tehditlere rağmen hayatımızı riske atarak bu mesleği icra ettik. Şu anda bazı şeyler değişti tabi. Basın henüz tam olarak özgür olmasa da eskiye nazaran iyi yerdeyiz.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Habere ulaşmak bazen zor oluyor. Elinize bir bilgi ulaşmıştır, onu habere dönüştürmek istiyorsunuzdur ama önünüzde engeller vardır. Bu durumla çok sık karşılaşıyoruz. Mesleğin ekonomik zorlukları da var. Maalesef gazeteciler, harcadıkları emeğin karşılığını tam olarak alamamaktadır. Maddi anlamda gazeteci arkadaşlarımızın koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Demin de dediğim gibi, mesleği icra ederken 12 Eylül öncesi dönemler ve faili meçhul dönemleri yaşadık. Yine o dönemlerden aklımda kalan bir anımı paylaşayım. Gazeteci Cengiz Altun, faili meçhul bir şekilde öldürülmüştü. Endişe içinde olay yerine gitmek üzere evden çıktım. Kısmet Mahallesi Mehtap Sinemasının bulunduğu alana gidiyordum. Orada ikisi kardeş 3 kişinin cesedini yerde gördüm. Kanlar içindeydiler. Onlar da faili meçhul cinayete kurban gitmişlerdi. Korkudan kimse gidip cenazeyi alamıyordu. Traktörle cenazeleri kaldırılmıştı. O görüntüler gözümün önünde gitmiyordu. O üzüntüyle 2 gün evden çıkamadığımı hatırlıyorum. Bu süreçleri yaşamış bir gazeteci olarak şu anda en büyük temennim barıştan yanadır.  O dönemlerden bugünlere gazetecilik mesleğini icra ederken, toplumun huzur ve refahı temennisiyle hareket ediyoruz.

***

GAZETECİLERİN PİRİ: NİHAT EMRAK

Gazetecilerin piri Nihat Emrak… Herkes ona “usta” diyor. Zira bu meslekte saçlarını ağartmış, yıllarını vermiş, şimdi de yetiştirdiği gazetecilerin yanında çayını içip eskileri yâd edip duruyor. İlerleyen yaşına ve gözlerindeki takatsizliğe rağmen satır satır okur gazete sayfalarını. Sorgulayan bir kişiliği var. Anlayacağınız, sanki bu meslek için gelmiş dünyaya.

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

1954 yılında Siirt’te matbaada çırak olarak çalışmaya başladım. Fuat Yazgan Demokrat Siirt Gazetesinde çalışıyordum. Okuryazarlığım yoktu. Türkçe de pek bilmiyordum. 4 yıl çıraklık döneminden sonra kalfalık ve ustalık dönemim oldu. 1958 yılına kadar Demokrat Siirt’te çalıştım. Daha sonra Batman’ın Sesi Gazetesini tek başına çıkardım. 1967 yılına kadar bu gazeteyi çıkardım. 1968 yılında Siirt Birlik Gazetesini çıkardım. 1976 yılında Raman Postası Gazetesini devir aldım. 1987’ye kadar bu gazeteyi haftada 2 gün çıkardım. 1987 yılında ekonomik sebeplerden dolayı gazetemizin yayın hayatına ara verdim.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Bir gazeteci önce kendi hakkını korumalı. Kendi hakkını koruyan gazeteci kimsenin hakkına tecavüz edemez. Gazeteci haber yaparken vicdanına sahip olması gerekir. Gördüğü ve tanık olduğu olayı yazmalı. Kulaktan dolma bilgilerle haber yapmamalı. Bir de toplumu ilgilendiren haberler yapmalıdır. Sayfa doldurmak için haber yapılmaz. Yapılan haber bilgilendirici olmalıdır, faydalı olmalıdır.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Tabi ki bu durumla karşılaşmışlığımız oldu. Yaptığınız her haber mutlaka bütün kesimlerden takdir görecek diye bir durum yok. Bir haber bir tarafın hoşuna giderken, başka bir tarafın tepkisine neden olabilir. Mesela ben zamanında Belediyenin yama çalışmalarını haberleştirmiştim. Dönemin Belediye Başkanı buna bile tepki göstermişti.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Mesleğin en zor yanı ekonomiktir. Gazeteciler kısıtlı imkânlarla çalışıyorlar. Maddi beklentilerini tam olarak karşılayamıyorlar. Tabi bunun yanında günlük gazeteciler için haber bulma sıkıntısı var. Yerel gazetelerin ve gazetecilerin ekonomik şartları iyeleştirilmediği takdirde kimse görevini tam anlamıyla yapamıyor. Aç insan namaz dahi kılamaz çünkü takatten düşer. Karnı tok ve iyi durumda olan insan ve gazeteci görevini tam yapar tabi vicdanı nispetinde.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Gazetecilik zor bir meslektir. Hele ki geçmiş dönemlerde bu mesleği yapanlar birçok baskı ve gözaltıyla hatta tehditle karşılaşmıştır. Ben de o dönemlerden kalma bir anımı paylaşayım. Sıkıyönetim zamanında bildiri basıp dağıtmak yasaktı. Birisi Suudi Arabistan’da rüyasında gördüğü bir nasihat mektubunu basmamı istedi. Ben de matbaacı ve gazeteci olduğum için bu mesajı basıp parasıyla sattım. Ama bildiri basıp dağıtmak yasak olduğu için beni gözaltına aldılar. Bir hafta gözaltında kaldım. İlk mahkemede bizi serbest bıraktılar. 

***

DOBRA BİR İSİM: MANSUR OBUT

Batman basınının olmazsa olmazlarından biridir Mansur Obut. Dobralığı ile biliniyor. Mesleğine düşkün. Arı gibi de çalışkan gibi gözükse de, işini iyi bilen biri. Mesleğinide severek yapıyor.

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Topluma ve insanlara faydalı olduğuna inandığım için bu mesleğe ilgi duyuyordum. 1997 yılında yazar olarak başladığım bu camiada 2002 yılında Batman GAP Gazetesini aldım. O tarihten beri, önce haftalık sonra da günlük olarak yayın hayatındayız.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Gazeteci haber yazarken mutlak surette o haberi en ince detayına kadar araştırmalı, belgelere ulaşmalı ve konu ne olursa olsun her iki tarafın da görüşlerine başvurmalıdır. Çünkü yapılan haber ancak bu durumda tarafsız ve objektif olur. Haberin yorumunu ve takdirini de kamuoyuna bırakmalıdır. Yani gazeteci yaptığı bir habere kendi yorumunu katmamaya da dikkat etmelidir. Çünkü aksi durumda haber, objektif olmaktan uzaklaşır.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Hem de çok… Takdir edersiniz ki bir haber yaptığınız zaman mutlaka haber yaptığınız kurum, kişi ya da her kimse otomatik olarak birilerini karşınıza almış oluyorsunuz. Aslında öyle olmaması lazım ama maalesef özellikle burada hemen tepki, hatta bazen hakaret ve şiddete varan olaylara kadar gidebiliyoruz.  Bu konu hemen her gazetecinin yaşadığı bir durumdur.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Bana göre bu mesleğin en zor yanı, kötü ya da toplumu sarsacak bazı olayları yazmaktır. İntihar haberleri, savaş haberleri, ölüm haberleri… Benim en çok zorlandığım ve yazmak istemediğim ama yazmak zorunda olduğum haberlerdir.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Tabi ki yaşadığımız birçok olay ve anı var. Özellikle kendi camiamız içersinde birbirimize karşı çok sert yazılı atışmalarda bulunduğum dönemleri hatırlıyorum. Yerel yöneticilerimiz ya da siyasilerimizin birçoğu ile mahkemelik olduğumuz ama daha sonrasında barıştığımız birçok olayımız oldu.

***

SAYGIN İSİMLERDEN BİRİ DE HALİT BEYTÜT

Batman basınının değerli isimlerinden biri Halit Beytüt. Prensip sahibi ve işine son derece sadık… Bu yüzden olsa gerek saygı görüyor herkesten. En sevdiğim yanı, çok iyi niyetli olması. Üstelik çok da hoş sohbet biri… Yıllarını vermiş bu mesleğe. Halen ilk günkü gibi aynı ilgi ve alaka ile işinin başında…

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Futbolculuğa dayanan bir geçmişim vardı. 1985 yılında Batman Çağdaş’ta merhum Enver Arslan’ın teşviki ile gazeteciliğe başladım. Yaklaşık 8 yıla yakın bir süre sadece spor alanında yorum ve haberler yazdım. Daha sonra bu mesleği benimsedim. Devam etmek istedim. Haber, makale ve yorum alanında kendimi geliştirdim. Mesleğime Batman Postası Gazetesinde devam ettim. 20 yıla yakın bir süre çalıştım. Daha sonra kendime adıma Haber 72 Gazetesini yayım hayatına başlattım. 2 yıl boyunca hiç muhabir kalmadan bu gazeteyi çıkardım. Gazete sahibinin tutarsız davranışları nedeniyle buradan ayrıldım, tekrar Batman Postası Gazetesine döndüm. 2012 yılına kadar burada devam ettim. Mesleğe 6 ay ara verdikten sonra haftalık olarak Batman Mücadele Gazetesini çıkardım. Ne yazık ki bu gazetenin de ömrü uzun sürmedi. 2014 yılında gazeteci Ferhat Malgir’in yayım hayatına başlattığı Batman Haber Gazetesinde mesleğime devam etme kararı aldım. Mesleğime halen burada devam ediyorum.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Her şeyden önce doğruluk ilkesine dikkat etmelidir. Tek taraflı haber yapmamalıdır. Haberin muhatabı olan kurum, kuruluş veya bireyin de görüşü alınarak haber yapılmalıdır. Onur kırıcı, rencide edici haber yapılmamalıdır.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Yöremizde bu mesleği icra etmenin zorlukları var. Gerçekleri olduğu gibi yansıtınca tepkilerle karşılaşabiliyorsunuz. Aba altından sopa gösterildiğine mutlaka tanık olmuşuzdur. Ama buna rağmen doğru haber ilkesinden taviz vermemeye gayret gösteriyoruz.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Özellikle yerel basında çalışıyorsanız ekonomik açıdan çok güçlü olmak zorundasınızdır. Aksi halde bu meslekten elde edeceğiniz kazançla maddi beklentilerinizi karşılamanız neredeyse imkânsız gibidir. Gücü olmayanın bu mesleği uzun süreli yapması zordur. Diğer bir yandan gazeteci, mesleği icabı iyiyi, güzeli, halkın haber alma hakkını hiçbir zaman gasp etmemekle mükelleftir. Bunu yaparken yani halkın haber alma hakkını yerine getirmeye çalışırken, bazı zorluklarla karşılaşabiliyor.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Batman Postasında çalışırken bir kadının haberi yapılmıştı. Sabah saatlerinde bir kadın kapıya dayandı. Haberi yapan gazete sahibi de masa başında oturuyordu. Ben de sol tarafında kalan asmada oturuyordum. İçeri giren kadın “bu haberi kim yaptı? Kocam hapiste. 2 gün sonra serbest kalıyor ama tekrar hapse girecek” diye öfkeyle bağırdı. Biz durumu anlamaya çalışırken gazete sahibinin ismini vererek “kim bu adam?” diye sordu. Gazete sahibi de ne yazık ki beni gösterdi. Dilim elverdiğinde kadını ikna etmeye çalıştım. Haberde geçen söz konusu kadının, kendisi olmadığını, başka bir kadın olduğunu söyleyerek kadını yolcu etmeyi başardım.

***

SAMİMİ BİR İSİM: HACI ŞİRİN YILMAZ

Şimdi sıra Hacı Şirin Yılmaz’da… Batman basınının “Hacı”sı o. Bu mesleğe yıllarını vermiş bir isim. Sanırım iyi anlaşamadığı kimse yok Hacı’nın.  Art niyetsizdir çünkü. Ayrıca samimi.

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Mesleğe 1995 yılında Kanal 72’de başladım. O zamanlar Batman’da sınırlı sayıda gazete vardı. Biz görüntülü çalışıyorduk, yani haberlerimizi kamera ile kayıt altına alıyorduk. Diğer basın mensubu arkadaşlar ise yazılı çalışıyordu. Bilgisayar olmadığı için video kaydındaki haberlerimizi bazen saatlerce kâğıda geçirmek için uğraşırdık. İmkânlar kısıtlıydı. Şartlar, o dönem daha ağırdı. Buna rağmen mesleğimden vazgeçmedim. 2011 yılında TRT’ye geçtim. O günden bu güne mesleğimi sürdürüyorum.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Bir gazeteci bir haberi yaparken öncesini ve sonrasını düşünmesi lazım. Yapılan haberin toplum yararına olması önemlidir. Yalan yanlış haberlerle kaos yaratmak, kargaşaya neden olmak, toplumun huzurunu bozmak asla gazetecilik değildir. Haberci, yaptığı haberden mesuldür. Bu sorumluluğun bilincinde olarak hareket etmelidir. Basın ilke ve ahlak kuralları deniyor. Bu ilke ve kurallar öyle sıradan şeyler değildir. Bu mesleğin kalitesini belirleyici kurallardır. Bu yüzden basın ilke ve ahlak kuralları dışına çıkmamak gerekir.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Elbette, her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de yapılan şeyler bazen takdir görmek yerine tepki toplayabilir. Herkese her şeyi beğendirmek mümkün değildir. Haberi yaparsın, bir taraf bundan memnuniyet duyarken, başka bir kesim bundan rahatsızlık duyabilir. Bu durumda yapılan haber, tepki toplayabilir. Bu durum bütün gazetecilerin başına mutlaka gelmiştir.

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Bu sorunun cevabı günlerce sürebilir. Öyle bir meslek ki gecen ve gündüzün belli değildir. Uykudayken bir telefonla kendini ıssız bir dağ başında bulabilirsin. Bazı geceler saat 02.00’de, 03.00’de telefon gelir. Gitmiyorum deme şansın yoktur. Katlanmak zorundasın çünkü bu mesleği seçmişsin bir kere. Bu meslekte bazen ne İsa’ya ya ne Musa’ya yaranamazsın. Haberi yazarken mutlaka bir tarafa dokunuyordur, bu yüzden tepki alırsın. Ama bu durumda tepkileri ya da kesimleri değil, doğruyu ilke edinmeliyiz. Vicdanımız bize ne diyorsa ona göre hareket etmeliyiz. Bu meslekte aslında kelle koltukta yaşarsın. Her türlü insanla muhatap olursun. Darp edilebilirsin, bazen tehdit alırsın, her türlü şey olabilir kısacası. Ama mesleğini sevdiğin zaman her şeye değiyor.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Tabi… Bu mesleğin en zorlu günlerini de yaşadım. Bugününü de gördüm. Dolayısı ile yaşadığımız her şey bir anekdot oluyor aslından Bir seferinde hırsızlıkla ilgili bir haber gelmişti. Bende aldım kamaramı ve olay yerine koştum. Habere tek başıma gitmiş, çok güzel görüntüler çekmiştim. O heyecanla kanala gittim. Kamaramı açmaya başladım. Bir de baktım tek bir kare görüntü çekmemişim. Meğerse o heyecanla kameramı açmayı unutmuşum. Ne zaman aklıma gelse gülüyorum. Tabi o günden sonra işimi daha sağlama alıyorum, kameramı açıp açmadığımı defalarca kontrol ediyorum.

***

REKABETİ DİRİ TUTAN BİR İSİM: ŞEHMUS USTABAŞI

Şehmus Ustabaşı, namı diğer “Taziye Şehmus”… Taziye deyimi nerden mi geliyor? Haber söz konusu oldu mu epey bir sahiplenici tavır içindedir Şehmus Bey. Meslektaşlarına haber atlatmak için “habere gidiyorum” demek yerine her seferinde “taziyeye gidiyorum” der. Tabi zamanla bu durum ortaya çıkar ve Taziye Şehmus diye nam salar. Batman basınında rekabet kavramını güçlü tutan bir isim…

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Mesleğe 14 yıl önce bir gazeteci arkadaşımın isteği üzerine başladım. Zamanla mesleğe merakım ve ilgi arttı. Arttıkça dört elle sarılmaya başladım. Star TV, Akşam, İHLAS Haber Ajansı, AHA Ajansının Batman temsilciliklerini yaptım. Ayrıca birçok yerel ve ulusal basın kuruluşlarında çalıştım. 14 yıl önce başladığım gazetecilik serüvenime halen devam etmekteyim.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Gazeteci haber yaparken öncelikle yazım tekniklerine dikkat etmelidir. Haberi okutabilmek önemlidir. Bunun için çarpıcı başlıklarla öne çıkarabilir. Ayrıca haber, dürüstlük ilkesine göre yazılmalıdır.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Bu konuda örnek verebileceğim birçok vukuat var. Çoğu zaman alacak-verecek, kız kaçırma veya komşu kavgalarını haber yaptığımda tepkilerle karşılaşmışımdır. Bunları haberleştirmek için olay yerine gittiğimde sert tepkilerle karşılaşabiliyorum. Hatta bazen kavga eden taraflar bir biriyle kavga etmeyi bırakıp bu kez gazetecilere dahi saldırabiliyor. :)

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Bugün eline fotoğraf makinesi ya da kamera alan herkes “ben gazeteciyim” diyor. Ama bu iş, sanıldığı kadar kolay değil. Teknik gerektiren, bilgi ve birikim isteyen bir meslektir. Özellikle bölgemizde gazetecilik yapmak çok daha zordur. Ciddi süreçler yaşanıyor bölgede. Dolayısı ile sancılı süreçlerin yaşandığı yerlerde gazetecilik yapmak daha da zordur. Diğer bir sorun da haberin kaynağına ulaşma konusunda yaşanıyor. Bazen haberin kaynağına, yani belgeye veya kanıta ulaşmamız çok zor olabiliyor. Halktan görüş almak da sıkıntılı biraz. Herkesin her konuda bir düşüncesi mutlaka vardır ama mikrofonu uzattığınızda konuşan çok az sayıda insan bulursunuz.

BAŞINIZDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR OLAY VEYA ANI VAR MI?

Başımdan çok ilginç olaylar geçti. Bunları anlatırsam kitap olur. Ben aklıma ilk gelen anımı paylaşayım. Bir habere yetişmek için şahsi aracımla Sason’a doğru yola çıkmıştım. Aracım kontrolden çıktı, yaklaşık bir metre derinliğindeki çamura saplandı. Yoldan geçen bir aracı durdurup halat bağladık, aracımı çamurdan çıkaralım derken bu kez o araç ta çamura saplanmıştı. Bunu haber yapmıştım. “Habere giderken haber olmak” deyimi de böylece gerçeğe dönüşmüştü.

***

EMEKTAR GAZETECİ: MEDENİ AKBAŞ

Batman emektar gazetecilerinden Medeni Akbaş… Mesleğe yıllarını vermiş, emekliliğinden sonra tecrübe ve deneyimlerini ise Batman Sonsöz Gazetesinde taçlandırmış bir isim…

MESLEĞE NASIL BAŞLADINIZ?

Gazeteciliğe 2000 yılında yayın hayatına yeni başlayan Batman Doğuş Gazetesinde başladım. Haber ve yorum yazıyordum. Daha sonra bir süre ara verdim ancak tekrar döndüm. Esasında beni biraz da koşullar gazeteci yaptı. Doğuş Gazetesinden sonra bir yıl kadar Star Gazetesinin Batman Temsilciliğini yapmaya başladım. Daha sonra Cihan Haber Ajansının Batman Temsilciliğini yapmaya başladım ve buradan emekli oldum.

GAZETECİ, HABER YAZARKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?

Gazetecilik 24 saat yapılması gereken bir iştir. Gazeteciliği diğer işlerden ayıran da budur.

Gerçeği eksiksiz ve yalın bir şekilde yansıtmak gazetecinin temel görevidir. Bilgileri net bir şekilde ortaya koymalı, soru işaretlerine, kafa karışıklığına ve manipülasyona yol açabilecek ifadelerden uzak durmalı. Haberlerde kullanmak üzere elde ettiği yazılı ve görsel belgelerin doğruluğundan emin olmalıdır. Habere konu olan kişiler aranmalı, onlara haberdeki iddialara cevap verme fırsatı tanınmalıdır.

HABER YAPARKEN HİÇ TEPKİYLE KARŞILAŞTINIZ MI?

Yapılan her habere olumlu veya olumsuz tepki alıyorsunuz. Ancak son yıllarda tarafların hoşlarına gitmeyen her habere aşırı tepki gösterdiklerini gözlemliyorum. Bir gün gazeteci arkadaşım Şehmus Ustabaşı ile büroda oturuyoruz. Kucağında 10 yaşında çocuğuyla bir baba içeri girdi. İnşaatlarda gündelikçi olarak çalıştığını belirten baba, iç kanama tehlikesi şüphesi olan çocuğuna ultrasyon çekmek için gece 11’de Diyarbakır’a gittiğini iddia etti. Şehmus hemen haberi yazıp geçti. Ben ilgili kurumu arayarak böyle bir iddia olduğunu söyledim. Müdür haberi yalanlamadı. Ama aşırı tepki gösterdi. “Böyle haber olmaz. Batman’ın imajını kirletiyorsunuz.“ dedi. Neden bu kadar tepki gösterildi anlamadım. Bu haber için söylenecek üç şey vardır. Ya bu haber yalandır, denir. Ya araştırıyoruz ihmal varsa gereğini yapacağız. Ya da bu konuda konuşmak istemiyoruz. Denir. Bunların hiç birini demeden Batman’ın imajına sığınmak, bence sorumluluktan kaçınmaktır...

MESLEĞİNİZİN ZOR YANLARI NELER?

Mesleğin problemi çoktur. Bizim gazeteciliğe başladığımız yıllarda her haber ciddi bir emek ürünüydü. Şimdiki gibi haberler internetten alınmıyordu. Bugün gazetecilikte yaşanan bir başka sıkıntı da birçok kurum ve kuruluşun haberlerini bürolara ulaştırıyor olmasıdır. Bu gazete sahiplerinin işine geliyor. Ama bu doğru değil, size sunulan şekliyle haberi yayınlamak zorunda kalıyorsunuz. Bunun çalışan gazeteci sayısını azaltması bir yana, meslek etiği açısından da tartışılması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...