Yaklaşık 2 yıllık uzun bir aranın ardından, artık mesleki kariyerimin de temelini atmam için önemli olan bu günlerde, bana çok şey katan, fikir ve düşünce dünyamın, ayrıca ileride seçmek istediğim meslek için paha biçilmez bir öneme sahip olan olay yorumlama özelliğimin gelişimi için bana gerçekten çok değerli katkılarda bulunan Batman Sonsöz Gazetesi’nde yazdığım yazılara devam etme, bu gazetenin çok kıymetli yazar abi ve ablalarımın yazılarını daha yakinen takip etme gibi, gecikmiş de olsa doğru düşündüğüm bir kararı almış oldum.
Allah, bu karardan dolayı utandırmasın diyerekten, yazıma başlıyorum.
***
1 yıl 7 ay… kısa bir süre gibi gözükse de neler oldu neler…
Öncelikle Petrolsporumuz, yazımın yayımlanmasından yaklaşık bir buçuk ay sonra küme düştü, kulübümüz yapılanmaya girerek doğru bir işe imza attı, bizlere unutulmayacak bir şampiyonluk daha yaşatarak, tekrardan 2.lige çıkmayı başardı.
Yazıyı yazdığım tarih itibariyle (ligin 13. Haftası ) ligde 27 puanla 3. sıradayız. Üstümüzde, henüz iki maç önce mağlup ettiğimiz, ülke futboluna çok değerli futbolcular kazandırmış değerli bir kulüp olan Altınordu, alt sıramızda ise yine ligin henüz başında mağlup ettiğimiz bu ligin gediklilerinden Kastamonuspor bulunuyor. Ben bu tarz verileri önemserim çünkü sıralamada yarış halinde bulunduğumuz takımları öncesinde yenmiş olmak, hem takıma, hem taraftara ayrı bir hava verir. Her ne kadar bu ligde fazla derbi havası yakalayabileceğimiz bir takım olmasa da, sıralamanın bizi içine soktuğu bu durum camianın derbi havasına girmesine katkı sağlıyor. Bu bizim lehimize bir durum
***
Bugüne kadar genellikle sportif konularda yazdım. Fakat Batman her ne kadar artık bir spor şehri olmaya doğru emin adımlarla koşsa da, bulunduğum yerden, İstanbul’dan Batman’a baktığım zaman gerçekten spordan, futboldan daha vahim durumlar olduğuna şahit oldum
Bu yazımda biraz da bu vahim durumlar hakkında fikirlerimi belirtmek, deyim yerindeyse “Dışarıdan” bir gözle yorumlamak istiyorum.
Malumumuz, Batman bir güneydoğu şehri, Türk’ün, Kürdün Zaza’nın, Çerkes’in hep beraber yaşadığı, eğer dışarıdan bir el uzanmasa herkesin birbirine saygılı olduğu mert, dürüst, namuslu insanların şehri.
Böylesine değerli bir kültür hazinesine, insan topluluğuna, “ Gelişmekte olan “ diye tabir edilen şehirler arasında yapılan yatırımlara kıyasla en çok göze çarpan şehir Batman’ı, her siyasi partinin, her türlü hareketin sahip olmak, yönetmek ve faydalanmak isteyeceği bir yer olarak görüyorum.
İşte burada, devreye Atatürk’ün bizlere armağanı olan Cumhuriyet giriyor.
İsteyenin değil, hak edenin, halkın sorunlarını dinleyip halkın menfaatini düşünenlerin kazandığı Demokrasi, maalesef bugün ayaklar altına alınmaktadır.
Halkın özgür iradesiyle kullandığı oylarda etkili olamayanların sebep olduğu görüntüleri ilk izlediğimde, Batman olmasına epey bir şaşırdığımı söylemeliyim.
Batman’ın, kısa süreliğine de olsa bir savaş meydanına dönüşmesini sağlayacak, memleketin, demokrasinin değil de kendi çıkarlarını düşünerek kayyum kararını alan kim varsa, bu karardan bir anca dönmesini temenni ediyor, Batman’da ve diğer şehirlerde huzurun bir an önce sağlanması için yetkilileri göreve çağırıyorum.
Yazımı sonlandırırken, bana bir kez daha gazetede yazı yayımlama fırsatı duymasından ötürü, bütün Sonsöz ailesine teşekkür ediyor, sizlere de sağlıklı, mutlu, huzurlu günler diliyorum.