DEVA Partisi’nin bu konudaki duruşunu açıklayan Ekmen “Arkadaşlar, öğretmen odaları toplantıları yaptınız, büyük işler oldu gerçekten. Ben merak ediyorum -bilmiyorum usul olarak Bakanlık bürokratlarımız burada söz alıp izahat yapıyor mu ama- öğretmen odası toplantılarınızda öne çıkan 10 başlığın kaçı bu kanunda var? Kabul edelim ki bu teklif, daha çok mesleğe kabule odaklanmış bir tekliftir ve mesleğe kabule de disiplin merkezli olarak yaklaşmış bir tekliftir. Şimdi, önümüzde bir meslek kanunu var. Doğrusu "meslek kanunu" deyince herkesin beklentisi dört başı mamur, âdeta beşikten mezara, mesleğe kabulden son güne kadar bütün boyutları ihata eden bir teklifin gelmesiydi ama kabul edelim ki bu teklif daha çok mesleğe kabule odaklanmış bir tekliftir ve mesleğe kabule de disiplin merkezli olarak yaklaşmış bir tekliftir. Özellikle öğretmenlerden bu konuda ciddi itirazlar var, bunların bu süreçte gerek Bakanlık bürokrasisi gerekse de teklif sahibi arkadaşlarımız tarafından yeniden değerlendirilmesini istirham ediyoruz. Arkadaşlar, öğretmen odaları toplantıları yaptınız, büyük işler oldu gerçekten. Ben merak ediyorum -bilmiyorum usul olarak Bakanlık bürokratlarımız burada söz alıp izahat yapıyor mu ama- öğretmen odası toplantılarınızda öne çıkan 10 başlığın kaçı bu kanunda var? Öğretmenler bakıyor, Bakan Bey alışık olunmadık bir şey yaptı, geldi öğretmen odamıza misafir oldu, bizi dinledi; çok şükür, Allah razı olsun ama bir yandan da kanuna bunun kaçı işlendi diye de bakıyorlar” dedi.
ŞU ANDA YÜKSEKÖĞRETİM İLE MİLLÎ EĞİTİM ARASINDA BİR BAĞ YOK
Ekmen, Bakanlıktan ve İktidardan beklentilerini sıralarken “Ben Millî Eğitim Bakanlığımızın... Tabii ki Anayasa Mahkemesinin iptalinden kaynaklanan bir baskı da var ama bir ilk kanun teklifini buraya -Millî Eğitim Bakanlığı destekli diyelim- bir milletvekilimiz teklif getirecekse ben bunun doğrusu, birincisi, uzunca bir süredir kopmuş ve bir tespihin taneleri gibi her biri bir köşeye dağılmış olan ve bu teklifin de arka plandaki en önemli sorun olan Yükseköğretim linki ile Millî Eğitim linkini birbirine bağlayacak bir teklifin gelmesini isterdim. Arkadaşlar, şu anda Yükseköğretim ile Millî Eğitim arasında bir bağ yok. Ne ilk üniversitelere kabul kotaları açısından bir bağ var ne verilen eğitim ne de mezunların gidişatı açısından bir bağ var. Bunu niye getiriyoruz? Arzı disipline etmeye çalışıyoruz değil mi? "Atanamayan öğretmen" kavramı niye var? Adam mezun olmuş, atanamadığı için var. Oysa üniversitelerin kotaları ilk günden bu yana doğru bir şekilde yönetilmiş olsaydı bugün -örnek veriyorum- 100 bin değil de 10 bin atanamayan öğretmenden bahsediyor olacaktık. BİM'e giderken A101'e giderken, kurye kapımıza bir ürün getirdiğinde eğitim mezunu gencecik çocuklarla karşılaşmayacaktık; dolayısıyla bu linki yerine oturtmamız gerekiyor” dedi. (Deva Partisi Bülten)