CHP’Lİ ÖZEL’E SERT SÖZLER
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştiren Nasıroğlu “Son günlerde ne yazık ki şahsımı üzerinden partimi hatta Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan haksız, hukuksuz, bu ifadeyi hicap duyarak söylüyorum ama ahlaksız bir kampanya ile karşı karşıyayız. Biz ne kadar gerçekleri ortaya koysak da bu kampanya ahlaksız bir boyuta dönüşmüş durumda. CHP Genel Başkanı Özgür Özel grup konuşmasında konuşuyor, güya işçilere destek vermek için yanlarına gidiyor, aynı yalanları utanmadan sıkılmadan dile getiriyor. Yaptığı bir açıklama işin nasıl bir ahlaksızlık boyutuna geldiğini göstermesi bakımından ibretlik. Sayın Özgür Özel madencilere diyor ki, ‘vekille 25 dakika telefonda konuştum, ısrar ettim, mümkün olan en uygun dille anlattım. Size kötü söz söyleyenleri bana göster onları ben işe alacağım gerisini sen al dedim. Onu da yapmıyor’. İşte ahlaksızlık tam da burada başlıyor. Çünkü burada tek doğru olan, görüştüğümüz. Sonrası bırakın bir parti genel başkanına, bir milletvekiline, hiçbir insana yakışmayacak yalanlarla dolu” dedi.
GERÇEKLERDEN BAŞLAYALIM
Nasıroğlu, yaşanan sorunlara açıklık getirerek “Gerçeklerden başlayalım. Sayın Özel ile yaklaşık 3 dakika görüştük. Ve bana aynen şöyle söyledi ‘ben Manisa Milletvekiliyim. Soma havzasındaki madencileri iyi bilirim. Bu sendikanın da nasıl ahlaksız olduğunu iyi bilirim. Ben de geçmişte onlardan çok çektim. Ama yine de uzlaşabilir miyiz?’ dedi. Ben de sorunu çözmek için tabi ki üzerime düşeni yapacağımı söyledim. Bunun üzerine Sayın Özel ‘O zaman bu 6 kişiyi diğer maden firmalarına alın desek siz diğerlerini affeder misiniz?’ dedi. Evet dedim ve görüşme böylece sonlandı. Benim işçilerle nasıl bir sorunum olabilir? Zaten 53 işçimiz tekrar işbaşı yapmıştır. Sayın Özel ile yaptığımız görüşmeyi açıklamaktan son derece üzüntü duyduğumu bilmenizi isterim. Ve ana muhalefet lideri sıfatı taşıyan bir siyasetçinin, bir milletvekilinin bu kadar açık ve fütursuzca yalan söyleyebilmesinden, bu yalanlarla madencilerimizi maniple etmesinden duyduğum üzüntüyü de ifade etmek isterim. Siyasi olarak rakip olabiliriz. Ancak bu rekabet, yalanı, iftirayı, ahlaksızlığı meşrulaştıran bir unsur değildir. Bizim çalışan hiçbir kardeşimizle sorunumuz olmamıştır, olamaz. Sendikal haklarını da sonuna kadar kullanırlar, emeklerinden doğan her türlü haklarını da sonuna kadar kullanırlar. Nasıl ki çalışan arkadaşlarımıza her türlü hakkını sonuna kadar veriyorsak, çalışmayan, iş barışını bozan personeli de çalıştırmamak her işverenin hakkıdır. Burada da öyle olmuştur. Kaldı ki daha önce de açıkladığım gibi çalışmadıkları için işten çıkartılan 5 kişinin bütün hakları verilmiştir. Bir kez daha söylüyorum, bu arkadaşlar sendikalaştıkları için değil, çalışmadıkları ve iş barışını bozdukları için işten atılmıştır. Peki işçi ücretlerine yönelik iddiaları da çalışma şartlarına dair iddiaları da sendikayla ilgili problemimiz olduğuna yönelik iddiaları da yalan olan Sayın Özgür Özel bu yalanları neden söylüyor? Bütün görevlerinden ayrılarak sadece milletvekilliği yapmaya çalışan Ferhat Nasıroğlu’nu neden hedefe koyuyor? Hukuki olarak da fiili olarak da muhatap ben değilken, neden mevzuyu dönüp dolaştırıp bana getiriyor? Hukuki olarak da fiili olarak da muhatap Meclis değilken, neden mevzuyu dönüp dolaştırıp Meclis’e getiriyor? Neden hiçbir siyasi yönü olmayan bir konuyu ısrarla içine kattığı onca yalanla siyasete malzeme yapıyor? Çünkü bunun bir siyasi karşılığı var. Daha önce de ifade etmiştim. Bu sözde işçi hakları savunma sömürüsüyle siyasi bir gol atma hevesinden başka bir şey değildir” dedi.
RANT DEVŞİRİYORLAR
Nasıroğlu, konuşmasının devamında “Sayın Özel’in olayı Cumhurbaşkanımızı sorumlu tutma aşamasına kadar götürmesi niyetini açık etmiş, asıl derdinin ne olduğunu göstermiştir. Sayın Özel maden işçilerimizi kullanarak merkezine beni, benim üzerinden iktidarımızı, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan yalanlarla dolu bir hikâye yazmakta, oradan siyasi rant devşirmeye çalışmaktadır. İlk günden itibaren CHP ve Sayın Özgür Özel sistematik bir kampanya yürütmektedir. İlk günden beri işçileri kışkırtan odur. İşçiler işyerini basarken, daha ilk gün, her nasıl oluyorsa CHP’li vekil yanlarında. İşçileri buraya yürütülüyor, yürüten yine aynı merkezdir. İşçileri çözüm yeri Meclis’tir diye buraya getiriyorlar, burada herkesle görüştürüyorlar ama sonra çıkıp sorumlu Sayın Cumhurbaşkanımızdır diyorlar. Biz Sayın Özgür Özel’in zihninin ardındaki motivasyonu da yürüttüğü sistematiği de o sistematiğe bağlı senaryoyu da görüyoruz. Gariban emekçilerimizi, ailemizin bir parçası olan işçilerimizi sömürerek, istismar ederek, yetkili sendikayı sarı sendika diye itham ederek hem iş barışını bozmaya, hem sendikaları birbirine düşürmeye hem de ifade ettiğim gibi buradan siyasi rant devşirmeye çalışmaktadır. O yüzden sizlerin aracılığı ile madenci kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Size yalan söylüyorlar. Sayın Özel de yalan söylüyor, sizleri kışkırtan, sizleri yollara düşüren o yetkisiz sendika da yalan söylüyor. Sayın Özel sizi kullanarak siyasi rant peşinde. Alet olmayın. O sendika sizi kullanarak daha görünür olma peşinde. Alet olmayın” dedi. (Bayram Ayhan)
