BAYRAM SEVİNÇTİR, YOKSULLARI SEVİNDİRELİM

BAYRAM SEVİNÇTİR, YOKSULLARI SEVİNDİRELİM

BAYRAM SEVİNÇTİR, YOKSULLARI SEVİNDİRELİM

Bayram, 11 ayin sultanı Ramazan- Şerif’in bitmesiyle sevinç müjdeleyicisi olarak bayramı hatırlatır. Ramazan’da tutulan orucun, yapılan ibadetlerin sevabını kat kat almak için sadaka ve fıtrini çıkartılır. Bayram için camide toplanan Müslümanların bir ay buyunca tutulan oruçla istirahat eden midesi bayram sevincini kutlar.

Onun için bayramın bir sevinç atmosferin içinden geçmesi, huzur ve barışa sebep olması, kırılan kalplerin tamiri için küskünlerin barışması, olur olmaz davranıştan dolayı kırdıklarımızı bu güzel ve kutsal günü fırsat bilerek birbirimizi af etmesi için çabalarken, etrafımıza da Allahu Teala’nin (99) isminden biri (afuvvun) af edici olduğunu söyleyerek bir birimizi af etmeyi bilelim.

Şeytan ve fesatçılara fırsat vermeden, huzur ve barışın ehemmiyetini anlatalım, fakir ve yoksulun sofrasına katkı yaparak, yardım elimizi uzatalım, huzuru uzakta değil.

Yani başımızdan, anne, babamızın ellerini öperek rızalarını ve hayırlı dualarını alırken, komşumuz, köylümüz, mesai arkadaşımızdan başlamak suretiyle bütün ülkenin bayramının huzur ve mutluluk içinde geçmesi için herkesin bayramını kutlamak suretiyle “Barış Barış” diye haykıralım.

Evet, barışmak için nefsimizle değil aklımızla hareket edelim.

Akılın bizi huzur barış ve mutluluğa götürmek için, nefis ve şeytanin arzularını frenlememizi istiyor Yüce (Rabbimiz.)

Allahu Teala, Kur’anı Kerim’de şöyle buyurur:

Andolsun ki Allah’ın Resulün de sizin için en güzel örnekler vardır. O sizin için bir numunedir ve Allah’tan mükâfat umana ve ahiret gününde mükâfat isteyene ve Allah’ı çok çok anana da o (Resulullah s.a.v) en güzel bir numune ve örnektir. (Ahzab, sür, 21)

***

Örneklerden birini paylaşacak olursak;

Bir gün peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v) Bayram namazından çıkarak eve doğru gidiyor. Çocuklar bayramlaşmak için yolunu kesiyorlar (Efendimiz s.a.v) çocukların başını okşayarak hurma veriyor. Ancak duvar kenarında oturan bir çocuk kalkmıyor üzgün üzgün oturuyor. Eefendimiz (s.a.v) çocuğun yanına varıyor, çocuğa sesleniyor, üzgün bakışlarıyla Efendimize bakıyor. Bu güzel ve sevinçli günde niye bu çocuklar gibi neşeli kutlamıyorsun, onların sevinç ve neşeyle kutlama hakları vardır ya benim, senin neyin vardır hasta mısın diye sorar, hayır ise o zaman niye üzgünsün?

Efendim onların anaları var, babaları vardır, üstü başları güzel, karınları toktur ya benim?

Efendimiz (s.a.v) sorar: “anan baban ne oldu?” der

“Efendim babam Resulullah’ın savaşında şehit düştü. Annam da başka bir kocaya gitti. Ben böyle sokaklarda kaldım üstüm yırtık, karnim aç, ben nasıl sevineyim” der.

Peygamberimiz (s.a.v) elinden tutar ve eve götürür.

Hz Aişe’ye der “Al bu çocuğun üstünü temizle, Hz Hüseyn’in elbisesini giydir ve karnini doyur öylece yanıma gönder”

Çocuk Hz Hüseyn’in elbisesini giyer, karnını doyurur ve kapıdan içeri girer.

Efendimiz (s.a.v)’in kucağına oturuncaya kadar takla ata ata sevinç naraları atarak gelir.

Efendimiz (s.a.v) buna şaşırır: “Ey oğul bu ne sevinç? az önce üzgün bir çocuktun şimdi ise sevinçten yerinde duramıyorsun”

“O zaman anam yoktu, babam yoktu karnim açtı, üstüm başım yırtıktı, şimdi annem Hz Aişa, Babam Hz Resulullah. Karnim tok, üstüm başım temiz, ben sevinmesem kim sevinsin” der.

Bunu duyan Hz Muhammed (s.a.v)  “Ey Sihabiler” diye seslenmiştir ve iki parmağını cöt yapmıştır “Kim bir fakiri, bir öksüzü doyurursa, üstünü giydirirse, parmaklarını birleştirerek cennette havdi Kevser suyun başında benimle beraber olur” der.

Onun içindir ki Ramazan Orucunda açlık çekmek, açların halini anlamak, sadaka ve zekâtlarıyla yardım elini uzatmak için Yüce Allah biz kullarını imtihan ediyor, yoksa ne aç kalmamıza ne de yardımımıza ihtiyacı vardır.

Ya rabbi bizlerin ve tüm Müslümanların oruçlarını, ibadetlerini kabul eyle, memleketimizi ve halkımızı her tür afat ve belalardan koru,

Halkımız ve memleketimizde cereyan eden bu huzursuzluk bulutları dağıt ve bertaraf et,  kavgayı değil barışı, kin ve nefreti değil sevgi ve güzelliği bize ihsan eyle Allah’ım (amiiin)

MEHMET ŞİRİN GÖNÇ

Din Alimleri Derneği (DADER) Batman Şube Başkanı

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...