Sana sevdalar, şarkılar türküler, yıldızlar, güneşler biriktirdim şeker torbamda aşka dair, yaşama dair kaosmatik Mayısımsı bayram gecelerinde dolunaylı gülüşlerde...
Kanla gözyaşıyla, rantla büyümedi aşkımız; işim de olmadı zaten hiç; zira ben pamuk tarlalarında mevsimlik bir işçiydim zaten mevsimlik savaşların ortasında bir çocuk yalnızlığında henüz matematik çözmîşkir yaşlarındayken ve henüz gelmîşkir gitmîşkir arasında bir gel-gitken...
Bedenim ölümlere hiç su-s/amadı,usum Kerbela’da hep haykırdı seni hiç susmadı oysa ben çoktan vurulmuştum hem de iki kez bir sana bir de hançerine, sırtımdan da ihanetine...
Yakamozlarda sen vurulurken, güneşler batarken kalbimin Ortadoğusu’nda sen doğdun dünyama, gözlerin aşk kattı ekmeğime, suyuma, hasretime, yurduma...
Gözlerin hiç terk etmedi beni kargalara, akbabalara ve dahi gözlerinsiz bırakmadı beni uykusuz tütünsüz gecelerimde hasretinden prangalar eskitirken kanlı duvar yoldaşlıklarında. Hep umut oldu hep güvercin oldu hep aşk koktu ve hep felaketim oldu ağladım gözlerine...
Gözlerim hiç ihanete açılmadı maviye çalan esmer karası gecelerde, gözlerinde; hep sana açıldı, hep aşka uçtu ve hep sen koktu o,ekmek koktu...
Ellerim hiç aşk dilenmedi parmaklarım sadece saz çaldı ve dilim hep türküler söyledi Çaykovski uyuyan güzelle findık kırarken...
Ve oysa şeker torbasında medreselerden, dengbèjlerden, çirokbèjlerden biriktirdiğim şekerler hep kana bulandı; oklan, kılıçlan bombaylan acıylan, ateşlen, ağlayan turna sürüsüylen Şakıro schubertin avare fantezisini (8.senfoni/bitmeyen senfonisini)söylerken…
ve biliyor musun her şeye rağmen, sana rağmen, ihanete ıslık çalan gözlerine gebe şu nar çiçeklerinde kar yağarken usul usul kanlı gömleğime sana sevdalar, şarkılar, türküler, yıldızlar, güneşler biriktirmeye devam ediyorum; kanlanan şeker torbamda olmasa da pul koleksiyonumda pul pul; yine de aşka dair, yaşama dair çünkü ben bir barış elçisiydim gözlerinde dört ayak üstünde vurulan ve adı savaşla anılan bir barış savasçısıydım adı savaşla anılan hep...
Bayramların sanatsız, şekersiz, kardeşsiz ve insansız yaşanmasına adanan bir kurbandım gözlerinde, sözlerinsiz bırakılmaması gereken bir Hasan-Keyf olan 9.senfoni orkestrası eşliğinde Mozart'la 9.köyden kovulurken…
(Tüm İslam aleminin ve insanlığın barış içinde kardeşçe insanca huzurlu huzurlu, sevda-aşk dolu, adalet-demokrasi ve insan haklarının yaşandığı bayramlar yaşaması temennisiyle Kurban Bayramınızı kutlar ...
Her dem portakalca ve hep insanlığın güleceği papatyaca bayramlar dilerim...Mutlu bayramlar...)