BENDE ALTI ÇİZİLİ OLAN KELİME: “FARKLILIK”

Dolu dolu bir kadın. Şen şakrak. Sevmeyi ve sevilmeyi seviyor. Sımsıcak sarılıp, içten bir “hoş geldiniz” diyor.

BENDE ALTI ÇİZİLİ OLAN KELİME: “FARKLILIK”

Elinizi sıkı sıkı tutup, gözlerinizin içine baka baka sohbet ediyor. 

O bir esnaf. Ama Batman’ın en güzel esnaflarından biri… 
Defalarca sohbet etmeye, çayını içmeye, kahve içip fallaşmaya gitmişliğim var mağazasına. Mağazasına gelen her müşterisiyle böyle içten ve samimi olduğunu görünce söyleşi sayfama konuk edip, sizlerle tanıştırmam gerektiğini düşündüm. Eminim siz de tanısanız aynı duyguları hissedeceksiniz. Sohbet, basbaya uzayıp gitti ama yazabileceklerim (bana ayrılan sayfa bu kadar olduğu için) bunlarla sınırlıydı. Gerisini belki başka zaman  
“BAŞKALARININ YANINDA ÇALIŞARAK BAŞLADIM, KENDİ İŞİMİ KURDUM”


-Zeynep Nisa İnanç kimdir? Kendini kısaca tanıtır mısınız?
“Yaklaşık 2008 yılından beri mobilya sektöründeyim. Bu işe sıfırdan başladım. Diyarbakır’da değerli bir ağabeyimin yanında başladım. Batman’da değerli bir dostumla devam ettim. Başkalarının mobilya mağazalarında çalışarak sektöre başladım ama bugün, kendi mobilya mağazamı yönetiyorum. Meslekteki serüvenim bu şekilde devam etti. Batman’da ortaklı mağazamı, şimdi aile şirketi olarak devam ettiriyorum. 2 mağaza ile şu anda Batman’da hizmet veriyoruz. Mümkün olduğunca en iyi şekilde, en kaliteli ve en güzel ürünü sunmaya çalışıyorum”
“HERKESTE OLAN ŞEY, BANA GÖRE DEĞİL…”


-Yöneticiliğini yaptığın mobilya mağazasını farklı kılan şey ne peki?
Ben de altı çizili olan kelime “farklılık”tır. Farklılığı ve ayrıcalığı sunmak, en büyük hedefim çünkü herkeste olan her şey, bana göre değil. Herkesin her şeyi benlik değil. Herkeste olan her şey özel değil. Bize göre Batman, özel yerdir, özenlidir. Kendine özenen ve değer veren bir yerdir. Tam da bu yüzden en iyi ürünü, en iyi şekilde sunmanın gayreti içindeyiz. Evlerini, işyerlerini, cafe, restoran ve çalışma ofislerini, yaşam alanlarını, en iyi şekilde kurup, dekore etmek, tamamlamak hedefimiz”
“İLKLER HEP BENDE…”


-2 mağaza ile hizmet veriyorsun şimdi değil mi_
Evet doğru. 2 mağazamız var. İkisi de Gültepe Mahallesinde. Açık adres vereyim, biri Silvan’a giderken yol üzerinde, sağ tarafta kalıyor. Demokrasi Bulvarı Alıcıpark Sitesi altı no:400-A’da bulunan Kupa Bayiliği yapan Nisa Mobilya Mağazamız. Diğeri ise Pere Cardin Mağazamız. Yine Demokrasi Bulvarı Tepe Park Sitesi altı No:300-A’da
“TÜRKİYE’DE RAKİP TANIMIYORUM”


-Mobilya mağazalarını kısaca anlatır mısın? Hangi tür ürünlerle hizmet veriyorsun?
“Kupa, tanınmış bir marka. Mobilya sektörünün en iyi isimlerinden. Şu anda bayiliği bizde. Doğu’da bayiliği açan ilk firma biziz. Genç odası ile başlayan ilk mobilya mağazasıydık. Batman’da mobilya mağazacılığı yapan ilk ve kadın da benim. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. Kupa olarak, Batman’a en iyi ürünleri getiriyoruz. Özellikle bebek ve genç odasında, kendi sınıfının en iyi ürünlerini, 1. sınıf kalite ürünlerini Batman’da sunuyoruz. Bu konuda Türkiye’deki rakip tanımıyorum. Sadece bizim düşüncemiz de değil. Şu anda Türkiye’de 18 milimin üzerinde ürün ve mobilya üretebilen hiçbir firma yok. e 1 kalitesinde. Ve 18 milim üretilebilen hiçbir ürün yok. bu da kupa’nın başarısı. Kupa’yı Batman’a getiren bizim başarımız. Batman’a bu ayrıcalığı getirmek ve bu marka ile tanıştırmak bizim için çok büyük bir gurur”
“BENİM İSMİMLE OLAN İNSANLARIN DESTEĞİNİ ALDIM…”


-Seni başarıya götüren şey ne oldu?
“En güzeli, güzel insanlar ve dostlarla tanıştım. Bu hayatta çok güzel dostlarım oldu. Değerimi bilen ve değerini bildiğim dostlarım, benim hem yanımda maddi manevi olarak yer aldı. Benim ismimle, benimle olan insanlar. Allah onlardan razı olsun. Bir Nisa Mobilya var. Nisa Mobilya’dan, benden yani Zeynep Nisa İnanç’tan alışveriş yapan insanlar var. Batman’da insanlar Zeynep’ten alışveriş yapmayı seviyor. Bu beni mutlu ediyor, gurur veriyor. Yani bir müşteri kitlem var. az, şirin, güvenilir bir müşteri kitlem var. Benimle sohbeti seven bir kitle bu. Benimle dostluğunu naçizane sürdüren bir kitle bu. Her şey alışveriş de değil. Manevi olarak yanımda duran insanlar bunlar. Ailemin de desteğini göz ardı edemem”
“ELİNDE TENCERESİYLE GELENLER OLUYOR”


-Müşterilerin seni çok seviyor. Onlarla bu bağı nasıl yakalıyorsun?
“İş hayatımın bana kazandırdığı en önemli şey, güzel dostluklar. Bir güler yüzlülük, iyi niyet, motive etmeye yetiyor. Anılarım çok. Zaten hemen hemen buraya gelen bütün müşterilerim, mutlaka oğluna ya da kardeşine alıyor beni  potansiyel olarak gelin gözüyle bakıyorlar. Şaka bir yana, buraya elinde tenceresiyle, yemeğini, pasta-böreğini alıp gelenler oluyor. bir teyzemiz vardı, müşteri olarak geldi ama bana el emeği-göz nuruyla işlediği hediyelik eşyaları ile gelmişti,. İçinden gelerek çok güzel şeyler yaparak gelmişti. Bunlar kalıcı olan şeyler”
 “HAYALİMDİ, GERÇEKLEŞTİ”


-Hayalin ne peki?
Buralara gelmek, zaten hayalimdi, gerçekleştirdim. Çok güzel bir yerdeyim. Bu iş için büyük bir emek ve çaba harcadım. Gecemiz, gündüzümüz yok. hayatımız iş. işimi seviyorum. Batman’a her şeyin en güzelini layık görüyorum, çok daha büyük bir mağaza düşünüyorum. Elbette, dostlarımın sayesinde olacak bu. Ailem var, kardeşlerim var. çekirdek ailemle buralara geldim. Babam, çok büyük destekçim”
“İŞİME AŞIĞIM”


-Çok seven ve sevilen bir insansın. Bu, aşk hayatında da böyle mi?
“Aşk hayatımda sadece işim var. en büyük ve kocaman aşkım, benim işim”
“HERKES MUTLU OLSUN YA…”


-Ramazan Bayramındayız. Okurlarımıza ne mesaj vermek istersiniz?
Herkese mutluluk dolu, huzur dolu bir bayram diliyorum. Herkes mutlu olsun ya. sevsin, sevilsin… Böyle güzel günler, vesile olsun iyiliklere. Herkesin bayramını kutluyorum” Elinizi sıkı sıkı tutup, gözlerinizin içine baka baka sohbet ediyor. 
O bir esnaf. Ama Batman’ın en güzel esnaflarından biri… 
Defalarca sohbet etmeye, çayını içmeye, kahve içip fallaşmaya gitmişliğim var mağazasına. Mağazasına gelen her müşterisiyle böyle içten ve samimi olduğunu görünce söyleşi sayfama konuk edip, sizlerle tanıştırmam gerektiğini düşündüm. Eminim siz de tanısanız aynı duyguları hissedeceksiniz. Sohbet, basbaya uzayıp gitti ama yazabileceklerim (bana ayrılan sayfa bu kadar olduğu için) bunlarla sınırlıydı. Gerisini belki başka zaman 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ