Sizce bataklıkta bir Zambak yetişebilir mi?
İşte bu kitap, bataklıkta yeşeren zambakların nasıl da orayı bir cennet bahçesine çevirdiklerini anlatıyor.
Kara toprakta yeşerip açan rengârenk çiçekler gibi cahilliğin ve bozgunluğun hüküm sürdüğü bir ülkeden uygar bir kültürün örneği olan bir ülke doğmasına şahit oluyoruz.
Bir ülkenin sömürge olmasına rağmen kalkınmasının mümkün olabileceğini gözler önüne seren bu eser, Finlandiya'nın gelişim ve kalkınma sürecinden ve bu süreçte önemli rol oynayan kişilerin gösterdiği çabadan, bahsediyor.
Bahsi geçen bu ülke: Finlandiya.
Kitapta Finlerin bir bataklıktan gelişmiş bir uygarlığa geçerken nasıl bir yol izledikleri ve bu yoldaki önderlerinin hikayeleri anlatılıyor.
Herkesin ders çıkarabileceği ve çarpıcı sözler içeren bir kitap "Beyaz Zambaklar Ülkesinde"
Şu söz ise kitaba damga vuran bölümlerden biri: Mene, tekel, peres.
Biraz irdeleyecek olursak;
Temellerini sağlamlaştırmayan, kendini geliştirmeyen, zamana ayak uydurmayan bir devletin göreceği kaçınılmaz sonu ifade eder.
Finlandiya’da ülkesinin bu hale gelmesini istemeyen milliyetçi bir kesim var ve bu kesimin ilk sesi olan Snelman, ayyaş ve tembel bir toplumun başındaki umursamaz ve kendi çıkarları için uğraşan yöneticileri sebebiyle halkı uyandırmak amacıyla büyük bir çaba göstermiştir.
Bu çağrısı sürekli katlanarak artan bir ilgi ve destek görmüştür.
Zamanla tek kişinin verdiği bu mücadele bir ulusun direnişi haline dönüşmüştür.
Eğitime oldukça önem vermiş bundan dolayı eğitimcilere yönelik çalışmalar yapmış aynı zamanda halkın dini bir yoksunlukta bulunmaması için din adamlarının yapması gerekenlerin üstünde durmuş kısaca halkın refahı için elinden gelen her şeyi yapmıştır.
Onun gibi düşünenler ile birlik olup bu yıkık, köhnemiş ve eskimiş düzeni yeniden oluşturmuştur.
Bu yoldaki örnek karakterlerden bazıları olan Jarvinen, Okunen ve Thomas Gulbe'nin küçük bir kasabadan çalışma ve azim ile dünyaya açılarak nasıl da büyük bir başarı elde ettiğine tanık oluyoruz.
Ülkede büyük bir suçlu olan ve adını değiştirip gittiği ülkede buğday kralı olarak tanınan Krokep, bize her zaman bir umut olduğunu ve hayata tutunmamız gerektiğini gösteriyor.
Kendini geliştirmenin ve kültür seviyesinin yükseltilmesinin önemi her noktada vurgulanıyor.
Devleti kim yönetiyor?
Tarihi olayları kim şekillendiriyor?
Halkın içinden çıkan önderler mi yoksa halk kitlelerinin sahip olduğu coşkulu veya pasif ruh hali mi bu sorunun cevabı ile ilgili iki görüş ile karşılaşıyoruz.
Kitapta Carlyle’nin yaklaşımına göre, halkın tarihini, belli kişiler ve güçlü iradeye sahip dahi insanlar kahramanlar ve önemli şahsiyetler şekillendirir.
Tolstoy’un yaklaşımı ise ülkedeki hayatı yaratan ve yönlendiren kahraman belli şahsiyetler değil, halk kitleleridir.
Bu iki düşüncenin ortak bakan yönü ise şu:
“Kahramanlar kitlelere ilham vererek onu ateşlerken bu ateşin kaynağı halk kitlelerinin içinden çıkan alev'in kendisidir”
İşte bu yüzden Snelman ve onun gibileri, halk kitlesine ilham vererek onların içinden örnek gelişmiş bir uygarlık çıkmasını sağladılar.
"Devletin kudretinin ulusun refahı ve şerefi belli yöneticilerin değil halkın ve vatandaşların iradesine bağlı olduğu gerçeğine en iyi örnek olabilecek olan Finlandiya'nın yolculuğu, hepimize örnek teşkil ediyor.
Atatürk'ün de dediği gibi;
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı her öğrencinin okuması ve müfredata konulması gereken bir kitaptır.
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE
- 04-02-2021 13:25
- 3806
Not: Kitap analizi, Batman Fen Lisesi Öğrencileri Kitap Okuma Grubu tarafından Öğretmen Merve Öter öncülüğünde hazırlanmıştır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...