Tüketim toplumuna geçmemiz ile birlikte bu tüketim devasa boyutlara ulaşmış ve ihtiyaç dışı ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu tüketim toplumunun en çok kendini gösterdiği ve açığa çıkardığı alan şüphesiz partilerdir. Bebeğin cinsiyetini öğrenme partileri, baby showerlar, doğum partisi, 1 haftalık partisi, 1 aylık partisi, 40 günlük partisi ve diş çıkarma partisi derken ileride tahmin dahi edemeyeceğimiz bitmeyen partilerin ortaya çıkmasına neden olacağı düşüncesindeyiz.
Taklit ve özentiliğin sonucu olan bu partiler her geçen gün artmakta ve her güne yeni anlamlar yüklenmektedir. İki seçenek olan bebeğin cinsiyetini öğrenmek eskiden anne ile baba arasında geçen ufak ve heyecanlı bir durum iken, günümüzde ailenin tamamının toplanarak bu iki seçenekten birinin açıklanma anındaki gösterdikleri reaksiyonun gereksizliği ve abartısı ortaya şıklıktan uzak bir görüntü çıkarmaktadır. Bebeğin cinsiyetini öğrenmek için organizasyon şirketleri ile anlaşıp devasa büyüklükte konseptler ve koca koca pastalarla kutlama yapmanın çocuğa bir şey katacağını düşünmüyorum. Ardından gelen annesinin karnındaki bebeği hep beraber kutlamak için de baby shower adı altında şovlar yapmanın ne anneye ne de bebeğe bir faydası olmadığı kanısı hakim.
Çocuk doğduktan sonra bir haftalık bir aylık ve 40 günlük olunca da yapılan kutlamalardan çocuğun haberdar olmadığının farkına varılmalı. Yaşın ilerlemesi ile gelen daha gösterişli ve büyük doğum günü partileri çocuğa gücünün üzerinde bir misyon yüklemekte ve ileride kendinden farklı bir kişi olarak davranmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Sosyal hayattaki bu abartı çocuğun yaşının ilerlemesi ile eğitime kadara girmiştir. Eskiden kişinin eğitim hayatının son noktası olan üniversite mezuniyeti için fırlatılan kepler günümüze gelindikçe her adımda atılan ve anlamını kaybeden bir simge haline gelmiştir. Anaokulu mezuniyeti 4. sınıf, 8. sınıf, 12. sınıf ve üniversite mezuniyeti derken öğrenci için kep fırlatma günlük ve sıradan bir durum haline gelmiştir. Ailelerin düştüğü bu yanlışa eğitimcilerin de ortak olması asıl üzücü olan nokta.
Çocuğunu mutlu etmek ve değerli kılmak adına yapılan bu hamleler çocuktaki heyecanı kaçırmakta ve kendisi için özel bir anın kalmamasına neden olmaktadır. Her günün bir kutlama ve parti ile geçmesi çocuk üzerinde doyumsuzluk ve hiçbir şeyden zevk alamama ile beraber elindeki ile yetinmeme sorununu ortaya çıkaracaktır.
Çocuk psikolojisi açısından önemli olan bu konunun maddi boyutu da göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir. Varlıklı bir kesim tarafından yapılan bu partiler çocuklar arasında özenti yaratacak ve gücü yetmeyen ailelerin çocuklarının mutsuzluğuna da sebep olacağı unutulmamalıdır.
Abartılan bu durumların geçici olduğu ve en özel anların küçük ve mütevazilikten geçtiği göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuğun yaşının bilincinde olması ve geleceğe güzel bir anı bırakması adına organizasyon şirketleri ile anlaşmadan evde ufak bir kutlama ile yapılacak olan doğum günlerinin daha kalıcı ve samimi olacağı bilinmelidir. Madem hepimiz geçmişin samimiyetine ve sadeliğine özlem duyuyoruz öyleyse bazı konularda geçmişimizden kopmadan yaşamaya çalışmalı ve çocuklarımızı da bu bilinçle büyütmeliyiz.