Belki de hiç uyanmak istemeyişimdendi.
Küçük bir kız çocuğuydum ben. Büyüdüm bak dede.
Seni çok küçükken verdim toprağa. 9 yaşındaydım.
O yıkık geceye annemin çığlıklarıyla uyanmıştım. ‘babam’ diye hıçkırarak ağladığı, babamın annemi kocaman kollarıyla, battaniyelerle sarıp sarmaladığı ona teselli verdiği geceye uyanmıştım.
Küçüktüm ama anlamıştım, dedemin bizden gitmek için yola çıktığını.
KALBİM…!
Hayat çok ağır bir acı yüklemişti küçük bedenime.
Usulca yatağıma geçtim.
Minik ellerimi gökyüzüne açıp ‘nolur dedemi benden alma ALLAHIM’ diyerek dualar yollamıştım kara bulutlu geceme.
Meğersem dedem o an sonsuz bir gökyüzü olmuş…
Dede…
Bak sen gideli tam 10 yıl oldu. Ben büyüdüm de 19 oldum dede.
Büyüdüm de kocaman bir genç kız oldum.
Hepimiz büyüdük dede.
Geride bıraktığın tohumlar kocaman çınar ağacı oldular. Yanımızda olmanı çok isterdim. Yanıbaşımızda.
Oturduğumuz her sofranın baş köşesinde senin gölgeni isterdim dede.
Senin gibi bir adam dünyaya bir daha gelir mi bilmiyorum ama seni çok erken aldılar bizden. Ama kızmıyorum kadere, bir bildiği var deyip susuyorum öylece.
ALLAH en sevdiği kulunu en erken yanına alanlardanmış… Sen gittikten sonra mezarını ziyarete gelmiştik annemle. Senin mezarında sohbet etmiştik ya hani, hiç unutmuyorum dede.
Dünyanın en güzel sohbetini seninle etmiştim o gün.
O güzel yattığın yerin üzerinde sayısız harikulade taşlar diziliydi.
Birini, bana seni hatırlatsın diye almıştım.
Günlerce, aylarca avuçlarımda saklamıştım.
Nasıl oldu bilmiyorum dede ama ben o taşı kaybettim…
Onunla birlikte bir parçamı da… özür dilerim dede.
Senin mezarındaki taşa sahip çıkamadım.
Zaten bugüne kadar neyi avuçlarımda tutabildim ki.
Ama sen benim hep kalbimdesin dede.
Benimle yaşıyorsun, benimle nefes alıyor benimle hayatta kalıyorsun.
Kimse bilmese de ben seninle yaşıyorum her günümü.
Mazhar ATAKUR!
Ben seni çok özledim.
Biz seni çok özledik.
Bizleri soruyorsan hepimiz iyiyiz.
Bir yanımız eksik ama yine de iyiyiz.
10. Torunun da yolda geliyor…
o da ailemize katılacak.
Dediğim gibi biz iyiyiz dede. Sen de iyi ol.
Rahat uyu. Güzel uyu.
Bil ki sana kavuşmanın hayaliyle yanıp tutuşuyorum.
Ama elbet bir gün diyorum.
Bir gün ben koşa koşa gelicem yanına.
Gülümseyerek veda edeceğim şu yalan dünyaya.
Ben gelince yine beni dizlerinde yatırır mısın dede?
Buna çok ihtiyacım var.
Sana da…
Kalbimde, aklımda, hayallerimde seni hep güzel hatırlıyor dede. Ben seni hep güzel hatırlıyorum. Annem de seni çok özledi. Biliyor musun dede?
Arada yokluyor hasretin onu da. Keşke şu kapı açılsada içeri girse diyor babam… canım babam.
Ah dede diyorum ben de.
Canım dedem.
Dede ben seni çok seviyorum. Arada rüyalarıma giriyorsun. Dünyanın en güzel rüyasını görüyorum sanki.
Çünkü içinde sen olan herşey o kadar güzel ki.
Ve içimdeki seni hiç kimse öldüremez.
Ha bu arada Nazmiye Sultanı soruyorsan o da iyi.
Hala çok güzel.
Senin sevdiğin kadın hala çok güzel dede.
O da seni çok özledi.
Dedecim… bu mektup küçük bir kız çocuğundan sana en güzel armağan olsun.
Nurlar içinde yat dedem…
Bir gün gökyüzünde buluşmak dileğiyle dedecim.
9 yaşındaki Şeyda’dan kocaman sevgilerle…