COVİD-19

COVİD-19

COVİD-19

 

Bugün dünyayı örümcek ağı gibi sarmalayan, el üstünde tutulup seyahat etmeyi seven Covid-19'dan bahsedeceğim.

İlk kez Çin'in Vuhan Şehrinde görülen küresel bir tehdit olan Covid–19 dünyanın nefes alması için tüm insanları eve hapsetti.

Yuvarlak mavi topun şahı olduğunu zanneden insanoğlunun bir virüse yenik düşebilecek kadar aciz bir varlık olduğunu hatırlattı.

Sadece belirli yaş ve üstündekileri tehdit etmesi toplumda yaşlı nüfusa gereken değerin verilmediğini, alışkanlıklarımızın geleneklerimizi maneviyatımızı unuttuğumuzu mu ya da dünya çapında temizlik bilincini mi hatırlatıyor.

Doğa adeta değer vermediğini elinden alıyorum diyor...

Salgının yayılma hızından çok algılanış biçimi çok önemlidir.

Sosyal izolasyon sürecinde sosyal medyaya aşırı maruz kalan insanlar arasında ki paniğin virüsten daha fazla yayıldığını görüyoruz.

Arap sabununu yoğurda katıp yiyen mi dersin?

Yoksa muhabir arkadaşa bana hikâye anlatma diyen yaşlı bilgiç teyze mi?

Makarna aşığı bir millet olmamız mı?

Kolektif bilinç, bireysel egoizmden üstündür.

Yağmalama, stoklamanın fahiş fiyatta satılan ürünlerin salgın sorunsalından daha riskli olduğu düşüncesindeyim.

Eğitimin bilimin birlik-beraberlik ve yardımlaşmanın gerektiği bu süreç içerisinde asıl endişemiz panik ve korkunun kontrol sözlüğünün yaratacağı sosyal problemler...

İnsanlığın kendi eliyle yapmış olduğu bu meşale topunun sosyal sınıf ayırt etmeksizin harabe evi de sarayı da yakabileceği gerçeği.

Toplumsal bir risk haline gelen yanan bu topu söndürmenin tek yolu bilimdir eğitimdir.

Akliselim sağduyulu kibirden uzak inançlı bir yapıda atlatacağız.

İnsanlar maske takarken kaybettikleri benliklerini taktılar.

Bilime önem arttı ve dışarı hayatın lüks-şatafatlığından uzak maneviyata sadeliğe dönüş yaşandı.

Aile içi sosyal etkileşim arttı.

insanların iç muhakeme yapabileceği entegrasyon döneminde çözülmekte olan aile kurumunun Sağlık-Din-Eğitim kurumlarının önemi iliklere kadar hissedildi.

Ada satın alacak bütçesi olmayan neneler dedeler lütfen parkta bahçede değil evimizde oturalım.

Toplumsal kurtuluş reçetemiz ise çok basit kurumların çağrılarına uymalı evde oturup destek vermeliyiz.

Sağlıcakla Kalın Evde Kalın...

     

Sosyolog- Hülya Göç

Bir Kalp Bin Umut Platformu

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...