2020 yılının bitmesine sayılı günler kala, geçen sene bu zamanlarda yani 2019’u bitirmeye hazırlanırken arkadaşlarıma 2020 güzel bir yıl olacak gibi hissediyorum demiştim.
Bu gün ise bu öngörüsüzlüğümü utangaç bir tebessümle anımsıyorum ve 2021 yılının güzel bir yıl olacağı yönünde ki hislerimden şimdilik bahsetmek istemiyorum.
Yanılmanın çok da güzel bir duygu olduğunu söyleyemem.
Meğer yeni yıla girmek, sadece bir yaş daha yaşlanmamıza yarıyormuş.
Bu düşünce çok mu karamsar oldu?
Karamsar olsa dahi bu fikre kapılmamın nedenleri var.
Son bir yıl içinde yaşadıklarımız bu fikre kolaylıkla kapılmama neden oldu.
Geriye dönüp batığımda 2020 yılı hakkında pek de olumlu bir şeyler hatırlayamadım dersem abartmış olmam.
Depremler, çığ, adalete olan inancın zayıflaması, dehşet verici kadın cinayetleri, halkın ekonomik refahının düşmesinin artık gözle görülür bir hal alması ve bunlar yetmezmiş gibi covit–19 pandemi belası yakamıza yapıştı.
Bir hastalık çıkacak ve bütün dünyayı etkileyecek, milyonlarca insanın ölümüne neden olacak ve bu kadar uzun sürecek deseler inanmazdım herhalde.
Resmi rakamlara göre Türkiye’de bu güne kadar koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bini geçti.
Yakınlarını kaybedenlere sabır diliyorum.
Bu hastalık öyle kötü bir şey ki en sevdiğin insan yakalansa dahi ondan uzaklaşman, kaçman gerekiyor.
Bu durum ayrıca acı verici.
Kesin olarak şunu diyebilirim ki bu hastalıkla beraber kötü olan psikolojimiz ve ekonomimiz daha da kötüleşti.
Halkın alım gücü düştü, işsizlik daha da çoğaldı.
İşten çıkarma yasağı son bulduğunda patronların ücretsiz izne çıkardığı işçiler de işten çıkarılacaksa şayet işsizlik rakamları daha da çoğalacak gibi duruyor.
Bunu bilmek için ekonomist ya da kâhin olmaya da gerek yok.
Yediden yetmişe kime sorarsanız sorun herkeste bir önünü görememe bir gelecek kaygısı var.
Geçenlerde sosyal medyada gezinirken bu ruh halimizi anlatan bir yazıya denk geldim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazıyordu.
Eskiden kafa dağıtmak ve biraz enerji toplamak için arkadaşlarla buluşurduk.
Şimdi ise beş arkadaş bir araya geldik mi bir süre sonra masa dertten alev almaya başlıyor diye.
Son dönemde ben de bu durumdayım.
Ben tam söylenmeye başlıyorum bir de bakıyorum karşımdaki benden dertli.
Bu seferde susup onu dinlemeye başlıyorum.
Sonuç olarak toplum olarak bir parça yıprandık bu sene.
Pandemi için bir ışık görünse de normalleşmenin yakın bir zamanda olacağı zor görünüyor. Öte yandan başka ağır sorunlar da ülkemizin önünde dağ gibi durmaktadır.
Bu durumu aşabilir miyiz yoksa içinde bulunduğumuz bu durum bizim gelecekteki normalimiz mi olacak onu zaman gösterecek.
Her ne olursa olsun bu yazıyı iyi temennilerle bir Birhan Keskin şiiri ile sonlandırmak istiyorum.
Buraya umutlu günler koydum
Şimdilik uzak gibi görünüyor,
Ama kim bilir,
Birazdan uzanıp dokunursun.
ELVEDA 2020
- 15-12-2020 13:51
- 17
ELVEDA 2020
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...