Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz

Batman Sonsöz Gazetesine özel bir röportaj hazırlamak için Batman Engelliler Basketbol Takımı ile tanıştım.

Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz

Hazırlayan: Ramsés Luquis Ortega - Çeviriyi yapan: Şefik Şahin

Batman Sonsöz Gazetesine özel bir röportaj hazırlamak için Batman Engelliler Basketbol Takımı ile tanıştım.

Bu takımın en iyi sporcularından biri olan Beytullah Temiz ile bir araya geldim.

Ona kısaca ‘Beyto’ diyorlar.

1998 yılında Batman'da doğdu.

Eğitim hayatı Batman’da başladı.

Engelli sandalye tekerleği takımıyla Ordu’ya transfer oldu.

Orada milli basketbolcu olarak oynadı.

Batman’ın Beşiri ilçesinde bulunan Beşiri Ortaokuluna spor öğretmeni olarak atandı.

Daha sonra Batman merkeze görevlendirildi.

Şu anda Batman Ampute Takımında basketbolcu olarak görevine devam eden Beyto’nun yaşam öyküsünü birlikte okuyalım…

-Engelli mi doğdun?

Engelli doğdum, bir bacağım diğerine göre daha kısa ve zayıf. Bacağımdan ötürü çok fazla operasyon ve cerrahi müdahale geçirdim. Ancak faydalı olmadı. Daha sonra Batman’da basketbol oynama teklifi aldım. Kulüpte oynarken 2012 yılında beni yurt dışına göndermek istediler, kabul ettim. Hollanda'ya gönderildim. Tekrar ülkeme döndüm.

 -Seni motive eden şeyler var mı?

Elbette. Çocuklara ders vermeyi, psikoloji ve polisiye romanlar okumayı seviyorum.

 -Seni ne cesaretlendiriyor?

Herkesin aksine, engelli oluşumdan cesaret alıyorum.

-Engellilik duygusuyla nasıl baş ediyorsun?

Bazen baş edemediğim oluyor. Ancak genel manada hayata karşı çok olumluyum. Beni motive edecek şeyler yapıyorum.

-Kamuya mal olan bir ismin var. İnsanların sana saygı duyması, ayrıca bir sorumluluk yüklüyor mu?

Evet. Burada çok fazla sorumluluğum var. Profesyonel bir takımda yer aldığım ve tekrar memleketim Batman’a döndüğüm için daha fazla sorumluluk hissediyorum.

-Doğuştan engelli olmasaydın öğretmenlik ya da basketbolculuk yerine başka hangi mesleği seçerdin?

Orta mevkide futbolcu olurdum.

-Hangi doğal yeteneklere sahipsin?

Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz. Bu yüzden ben de piyano çalıyorum. Öte yandan, yazmayı çok seviyorum.

-Hayranlık beslediğin ünlü kimseler var mı?

İslam peygamberi Muhammed’e hayranlığım var. Spor alanında ise Ronaldo. Bana göre Ronaldo, çalışkanlığın sembolü. Sahip olduğu her şeyi çabayla elde ettiğine inanıyorum.

-Messi'den daha fazlası mı?

Messi doğuştan yetenekli, ama Ronaldo çalışkan bir insan. Bunu hak etti.

-Hayat felsefeni özetler misin?

Bütün insanlar ölecek, biz ölümlüyüz. Ondan önce dünyaya bir şeyler miras bırakmanız gerekiyor.

-Peki ya hiç yeteneğin yoksa? Piyano çalamıyor, şarkı söyleyemiyor veya resim yapamıyor olsaydın, neyin peşinden koşardın?

İyi bir insan olmanın da hayatta bir yeri vardır.

-Mutluluk hayalin nedir, mutluluğu nasıl tanımlarsın?

Mutluluğu nasıl aradığınıza bağlıdır. Bir şeye sahip olmak demekse bu mutluluk değildir. Neye sahip olduğunuzun ve ne olduğunuzun farkına varmak önemlidir. Değerin farkında olmak… Sahip olmadıklarınızı aramak yerine, sahip olduklarınıza bakın.

-Şehriniz Batman’da en çok neyi seviyorsun?

Buradaki insanlar çok dost canlısı ve yardımsever.

-Peki Batman’da sevmediğin bir şey var mı?

İnsanlar çok gösterişe önem veriyorlar. Her konuda iddialılar.

-Peki yaşadığın ülkede n çok neyi seviyorsun?

İnsanlar kolay pes etmiyor. Bu ülkenin ruhunda vazgeçmek yok…

-Daha iyi ne olabilirdi?

Daha iyi yaşam koşulları olabilirdi.

-Bazıları engelli kişilerin kendilerini mağdur gibi hissettiklerini iddia ediyor. Buna katılıyor musun?

Onların engelli olarak değil, insan olarak toplumun bir parçası olduklarını kabul etmeliyiz. Engellilerin çoğu, engellilik durumlarını kabulleniyor. Toplumun bir parçası olma gayesi taşımıyorlar.

-Sonradan engelli durumuna düşen bir kimseye güç vermek mümkün mü?

Onlar için durum daha zor. Daha iyi bir hayat yaşamaları ve bu durumda olan milyonlarca kişinin olduğunun farkına varmaları gerekiyor. Hayat henüz sona ermedi.

-Bir arkadaşın sakatlanır ve engelli kalırsa ona nasıl yardım edersin?

Psikolojik destek en önemli şey… Muhtaç olduğunu hissedeceği için yalnızca fiziksel olarak yardım etmemek gerekiyor. Ruhen verilecek destek çok daha önemlidir.

-Şehrinde ve ülkende engelliler için yeterli kaynaklar olduğunu düşünüyor musun?

Maalesef Hayır…

-2002 yılında Türkiye'de engelliler üzerinde yapılan araştırmalara göre engellilerin yalnızca yüzde 22'sinin işgücüne katıldığı, okuma-yazma bilmeyenlerin oranının ise yüzde 36’larda olduğu ortaya kondu. Son yirmi yılda bu rakamların değiştiğini düşünüyor musun?

Hükümet Türkiye'ye 6 bin engelli öğretmen atadı. Yani evet daha iyi. Ama daha iyi olabilirdi tabi.

-Batman ve Türkiye’de engellilere yönelik en yaygın spor alternatifleri nelerdir?

Birçok seçeneğimiz var; basketbol, ​​futbol, ​​okçuluk, tenis gibi… Spor kulüpleri var. Engelli kardeşlerimiz buralarda spor yapabiliyor, müsabakalara katılabiliyor.

-Engelli basketbol takımınız ne sıklıkla maç yapıyor?

Ligler başladığında maçlarımız aralıksız oluyor. Farklı şehirlerdeki müsabakalara da katılıyoruz.

-Ne hakkında okumayı seversin?

Sherlock Holmes'u okumayı seviyorum. Merakım nedeniyle dedektif hikâyeleri…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...