EVET Mİ - HAYIR MI

EVET Mİ - HAYIR MI

EVET Mİ - HAYIR MI

BURHAN ZORLUOĞLU - Emekli Öğretim Görevlisi:

 

Sevgili okurlar acaba bu iki kelimenin sosyal ve toplumsal hayatımızda ne kadar değerli  ve önemli  olduğunu  biliyor muyuz?

Çoğumuz  birine cevap verirken “evet” veya “hayır” dediğimizde onun  ruh dünyasında  nasıl  fırtınalar kopardığımızı  düşünmeyiz.

“Evet” veya “hayır” derken tabiri caizse bazen evler yapıyor bazen de evler yıkıyoruz.

Bizler için bu kadar önemli olan bu iki kelimenin neler ifade ettiğini anlayabilmek için sözlük anlamından başlayarak psikolojik ve sosyolojik etkilerini de sizlerle paylaşayım dedim.

Türk Dil Kurumu Sözlüğüne baktığımızda:

“Evet” edat olarak “öyledir” anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü.

“hayır” edat olarak “yok, öyle değil, olmaz” anlamlarında tasdik etmeme, inkâr bildiren bir söz

Uzmanlar,  kişi “hayır” dendiğinde  olumsuz  yönde etkilenir ve vücut kimyası bozulur. Huzursuzluk, endişe ve  mutsuzluk  hormonu salgılar ve  yaşamında çoğu kez aksi davranışlar sergiler.

Madalyonun “evet” tarafına baktığımızda da  karşımızdaki insanın  olumlu yönde etkilendiğini, huzur ve mutluluk  hormonu salgıladığını ve yaşamında herkesle çok iyi ilişkiler içersinde olduğuna şahit oluruz.

Şimdi de bu iki kelimenin okunuşuna bakalım.

Bir kelimeyi söylerken sesler kulağımıza gider oradan da beyne ulaşır.

İşte o sesler “hayır”da olduğu gibi eğer huzur ve mutluluk veren sesler değilse beyin üzerinde olumsuz etki yapar ve kişi kendini mutsuz hisseder.

Diğer taraftan  “evet”te olduğu gibi eğer sesler huzur veren sesler ise beyin üzerinde olumlu etki yapar ve bu durumda da kişi kendini huzurlu ve mutlu hisseder.

İnsanoğlu lisanları icat ederken genellikle olumluluk ifade eden kelimeleri yumuşak, olumsuzluk ifade edenleri de kaba seslerden  seçmiş ve daha sonra da bu sesleri harflerle ifade etmiş. Bu iki kelimenin farklı dillerde okunuşunu vermeye çalıştım.

Görüldüğü gibi “evet” yumuşak “hayır” kaba seslerle söylenmektedir

 EVET:   Kürtçe: Bele, Ere

                İngilizce : Yes

              Fransızca: Vi

                Almanca : Ya

                 Arapça    : Neaam

HAYIR:  Kürtçe: Na

                İngilizce: No

                Fransızca: Nou

                Almanca: Nayn

                Arapça: Lee

Psikologlara göre “hayır” sözcüğünü yaşamının temeli haline getirenler, diğer insanlardan ve hatta kendi duygularından kalıcı olarak uzaklaşır.

Bu, yaşam enerjisinden ödün vermek anlamına gelir.

Sürekli “hayır” dediğinizde, beyninizdeki sinir kanallarınız bu duruma alışır, bunun yarattığı rahatlık sizi daha fazla çalışmaktan alıkoyar, güç  kararlarla yüzleşmeyi engeller ve tanımadığınız veya tanımak istemediğiniz insanlarla bir araya gelmekten uzak tutar.

Örneğin: Patronun verdiği ek işe “Hayır” çünkü  “Amacı belli” demek veya  “Modern sanat bana göre değil” deyip arkadaşınızın düzenlediği sergiye “Hayır!” demek gibi.

Her şeye “Hayır” demek, bu sözcüğün yarattığı güvenin içinde kaybolmanıza neden olduğu gibi kendinizi sınırlandırmanıza da neden olmaktadır.

Bu nedenle “hayır”cılar değişimci değil gelenekçidirler.

“Evet” demek oldukça zordur aslında.

“Evet” demek cesaret gerektirir. “Evet” demek için cesur olmak gerekir, çünkü “Evet” derken tanımadığınız bir şeyi kabul edersiniz. 

Riske girer, alışık olmadığınız şeylerle karşılaşmayı göze alır, konuyla ilgili sorunların üstüne azimle gider ve çözüm için çareler ararsınız.

Onun içindir ki ‘’evet’’çiler risk taşıyan yenilikçi kişilerdir.

Bu tanımlamaların ışığında şunu söylemek isterim ki Batmanlı hemşerim kendisine fırsat verildiğinde  risk almaktan korkmayan, pratik düşünen, çözüm üreten, girişken, yenilikçi, ve cesurdur.

Rahmetli Özal kapıları açıp vatandaşına imkan tanıyınca ülkemizde birçok güzel gelişmenin ve ilerlemenin  olduğunu hep beraber gördük.

Sizlere bir örnek vermem gerekirse yıllar önce bırakınız İngilizceyi, Türkçeyi dahi doğru dürüst konuşamayan  ipragaz mahallesinde yaşayan bir kardeşimizin İtalya’dan sigara kağıdı ithal etmek için İtalyan tüccar ile konuşmasına şahit olmuş ve kendisine tercümanlık yapmıştım.

Bu işi  “Yapabilecek misin?” diye sorduğumda  “Evet yaparım” demiş ve gerçekten de yapmıştı.

Bu kardeşimiz İtalya’dan  ithal ettiği kağıtları sigara kağıdı haline getirip İstanbul’dan tüm ülkemize pazarladı.

Sizce bu kardeşimiz olumlu düşünüp “evet” dememiş olsaydı  bu işi başarabilir miydi. Hemşerilerimiz Avrupa’dan tutun Uzakdoğu’ya  kadar dünyanın  her ülkesinde işyerleri açıp ticaret yapmakta.

Müteahhitlerimiz ve teknik elemanlarımız da  gittikleri yerleri imar etmekte.

Hemşerilerimiz çalışmak için uzak diyarlara gittiklerinde  hepimizin kokusuna dayanamadığı  o  canım tandır ekmeğini de yanlarında götürmeyi ihmal etmiyorlar.

Bütün bu anlattıklarım şunu ortaya koyuyor : “Evet” demek, sadece onaylamakla ilgili değil, aynı zamanda hayatta ki duruşumuzla da ilgilidir. Hayattan  beklentilerimiz nelerdir?

Eşit kardeşlik, huzur ve refah mı yoksa bunun dışındaki şeyler mi?

Biraz düşünelim  bugüne kadar “hayır” deyip  zincire vurduğumuz ve ertelediğimiz hayallerimize ülke olarak “evet” diyerek, birçok kapıyı açabilir ve böylelikle hayallerimizi gerçekleştirme şansına sahip olabiliriz.

Ama  referandumda “hayır” demek  doksan  yıldır prangaya vurulmuş ve  ilerlemesi engellenmiş olan ülkemizin geleceğine tekrar zincir vurmak ve gelişimini engellemek demektir. 

Ülkeyi ve  bizleri  şaha kaldıracak, hayatımıza ve  bölgemize olumlu katkı  yapacak bir referandumda  girişimci ve yenilikçi olan Batmanlılar  olarak “hayır”  dememiz sizce ne kadar doğru olur ? Bunu iyi düşünüp  kararı verecek olan siz okurlarsınız. Sağlık ve  huzurla kalınız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...