Tersane İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve sanat camiasından çok sayıda ismin katıldığı toplantıda konuşan Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’un gelecek hafta başlayacağını hatırlattı.
Esere ve etkinliğe ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Güreli, “Ahmet Güneştekin çok cesur bir iş yaptı, kendisini tebrik ediyorum. Ayrıca hepinizi Contemporary Istanbul’a davet ediyorum.” dedi.
“SANAT ESERİNİN SINIRI OLMAZ”
Ahmet Güneştekin’de Coşkun Aral ile 2004 yılında Göbeklitepe’deki kazılara gittiklerini ve eserinde orada gördüğü formdan esinlendiğini anlattı.
Gılgamış Destanı’nın ve Nuh Tufanı’nın en büyük esin kaynaklarından olduğunu ifade eden Güneştekin, “Tufanın anlatımıyla ölümsüzlük anlatımı aslında benim nenemin hikayelerinden Göbeklitepe’ye kadar geldiğim bölümü anlatıyordu. 2016’da ilk parçalarını ölümsüzlüğe yolculuk olarak sergiledim.” şeklinde konuştu.
Yaptığı işin ses getirdiğini belirten Güneştekin, “Sanat eserinin sınırı olmaz. Sanatçı bir mekana göre yapıt yapmaz. Bu yapıtı hayal ederken ölümsüzlüğü sınırsızlıkla eş anlamlı düşündüm. Bu yapıt yapılacağı zaman büyük bir hangar gerekiyordu çünkü vinçlerle çalışacaktım. Büyük bir ekiple çalışacaktım ve çok büyük bir finans gerekiyordu.” dedi.
Tersane İstanbul’u daha önce gezdiğini söyleyen Güneştekin, Fettah Tamince’ye eserle ilgili fikrini anlattığını ve projenin kendisi tarafından hemen kabul gördüğünü anlattı.
Güneştekin, şunları kaydetti:
“Bu sanat eseri yapılırken ilk defa bir şeyi denedik. Belki dünyada bir ilkti. Bütün aşamaları sosyal medyada paylaştık. Her gün bütün dünya haberdar oldu. Dünyanın dört tarafından farklı takipçiler oldu. Bazı videolar milyonlarca izlendi. Yüz binlerce beğeni aldı, inanılmaz yorumlar geldi. İyi bir şey yapılırsa ne kadar kalıcı olabileceğinin, bir ülkeyi nasıl saygın bir yere taşıyacağının da bir kanıtı oldu. Bunun etkisini önümüzdeki hafta açılıştan itibaren göreceğiz.”
Eserin, 3 yıllık programının dolu olduğunu söyleyen Güneştekin, “Dünyanın birçok yerine Abu Dabi, Bakü, Macaristan, New York, Londra ve Almanya’ya gidecek. Eseri birçok yerde göstereceğiz, her yerden inanılmaz bir talep var. Bu da hem sanatçılarımızı hem sanat kurumlarını hem de sermaye gruplarını tetikleyecektir.” dedi.
Etkinlik, “Ölümsüzlük Odası”nın hazırlanışına ilişkin belgeselin bir bölümün gösterilmesiyle sona erdi. Çalışma, 20-23 Eylül tarihlerinde Contemporary Istanbul kapsamında görülebilecek.